Günümüzde çoğu annenin dile getirdiği problemdir. Bebeklikten itibaren annesinin koynunda uyuyan çocukların annelerinden ayrılıp kendi yataklarında uyumaları sancılı bir süreçtir. Bu süreç; yumurta mı tavuktan çıkar; tavuk mu yumurtadan misalidir. Çocuk mu annesinden ayrılmak istemiyor; anne mi çocuğundan ayrılmak istemiyor çoğu zaman bilinmemektedir. Bu süreç; anne ile çocuk arasındaki bağa bağlıdır. Anne-çocuk arasındaki bağın güvenli mi? Kaygılı mı? Bağımlı mı? Bağlı mı? Tepkisel mi? olduğunu anlamak gereklidir. Bağımlı bir ilişki geliştirildiğinde anne ve çocuk birbirinden ayrılamamaktadırlar. Güvenli bir bağ kurulmuşsa annesinden ayrı olduğunda dahi annesinin yan odada olduğunu ve çağırdığında geleceğini bilmektedir. Küçük yaşlarda çocukla vedalaşmadan kaçan ve okulda bekliyorum deyip giden anneler uzun vadede bu davranışlarının olumsuz sonucunu yaşamaktadırlar. Çocuklar “annem her an gidecek ve ben bunu kontrol edemiyorum” düşüncesiyle kontrol etmek isteyecek ve annesini yanından ayırmayacaktır. Bazı annelerin dediği de şu yönde; “bütün gün çalışıyorum; özlemimi onunla yatarak gideriyorum”. Yatak; çocuğunuzla özlem giderme yeri değildir. Özlem gidermek için yatıyorsanız; bunun çocuğunuza yararı olmamakta; kendi duygularınızı tatmin etmiş olmaktasınız. Öncelikle karar verin; birlikte yatmak gerçekten çocuğunuzun ihtiyacı mı? Yoksa sizin ihtiyacınız mı?
1. Yatağımızı nasıl ayırabiliriz?
Yatak ayırmak hem çocuk hem de anne için sancılı ve yorucu bir süreçtir. Çoğu çocuk; doğru tutumlarla kendi yatağında uyumaya geçerler. “Çocuğumuz çoktan hazırmış meğer” dersiniz. Bazı çocuklar için ise bu o kadar kolay olmamaktadır. Kendi yatağına yatmaya başladığında “anne beni bırakma; yanımdan ayrılma; elimi tut; kitap oku; bir daha oku” gibi cümleler sarf ederler. Bazıları çok ağlarlar; geceleri anne-babanın yatağına kaçarlar; anne-baba da uyumasına izin verir. Bazı anne-babalar geceleri yanına gelse de defalarca yatağına geri götürürler ve sonunda yorgun düşerler tekrar beraber yatmaya başlarlar. Bazısı da “sonsuza kadar beraber yatmayacağız; ben beraber yatmak istiyorum” diye açıkça dile getiriyor.
Çocuğunuzla yatağınızı ayırmadan önce nedenini keşfetmeye çalışın. Bunu asla çocuğunuza sormayın; çünkü bunun cevabı onda değildir. Çocuğunuz bazı korkular geliştirmiş olabilir. Kaybetme korkusu; karanlık korkusu; yalnız kalma korkusu vb. Önemli olan çocuğunu keşfetmek ve sorununu fark etmek. Bu çocuğunuzdan kaynaklı bir sorun mu? Yoksa sizden kaynaklı bir sorun mu?
Yatağınızı ayırmak için bazı temel öneriler;
Yatağınızın anne-babaya ait olduğunu vurgulayın. “Çocuklar kendi yataklarında; anne-babalar kendi yataklarında yatarlar” cümlesini defalarca söylemeniz gerekebilir.
Çocuğunuzun bir odası yoksa eşyaları birlikte seçerek hazırlayın. Odasını istediği gibi düzenlesin. Böylece odasına aidiyet de hissedecektir.
Farkında olmadan bebek kalması istediğinizi belirten mesajlar veriyor olabilirsiniz. Büyüdüğünü bebeklikten itibaren fotoğraflarla da anlatabilirsiniz. Büyüse bile sevginizin değişmediğini söyleyebilirsiniz.
Kim kararlıysa bu süreci o devralabilir. Kendi yatağında yatma sürecinde hazır olmayan ebeveyn çocuğuna yardımcı olmakta zorlanabilir. Anneyi kaygılı gören çocuk; bir tehlike olduğunu hisseder.
Korkuları varsa sakinleştirin. Korkularından dolayı yatağınıza aldığınızda korkuları pekişebilir. Bir süre sonra bunu bir kazanım olarak algılayıp yanınıza gelmek için şiddetini arttırabilirler.
Tutarlı davranın. Gece çok ağlıyor diye; yatağınıza almayın. “Bu gece de benle uyusun” deyip çocuğun kafasını karıştırmayın.
Çocuğunuzun yanına oturabilirsiniz fakat yatağına uzanmayın. Çocuğunuzun yanına uzanmakla yatağınızda yatmak arasında bir fark yoktur.
2. Aynı yatakta yatmanın psikolojik yararı ya da zararı var mı?
Anne-babaların en sık sorduğu ve cevabını merakla dinlediği sorulardan birisidir. “Çocuğumla aynı yatakta yatarsam ne olur?”. Çocuğunuzla bebeklikten itibaren birlikte yatmanın birden çok yararı vardır. Bunun yanında okul öncesi döneme gelindiğinde hala beraber yatmak ileriye dönük bazı problemler yaratabiliyor.
İnsan hayatında iki önemli şey bağlanma ve ayrışmadır. Bir çocuğun ve annenin 0-2 yaş döneminde güvenli olarak bağlanabilmesi ve zamanı geldiğinde ayrışabilmesi önemlidir. Çocuk; bağlanma sürecinde annesiyle yatması ama uygun zamanda da ayrışıp kendi yatağında yatabiliyor olması gerekir. Yatağını ayırma süreci bazı nedenlerden dolayı ertelenebilir. Bunlar; boşanma; taşınma; kayıp; evlilik sorunlarından dolayı annenin çocuğa tutunması; yanından ayırmaması olabilir.
En çok merak edilen soru ise; çocuğumla kaç yaşına kadar beraber yatabilirim?
Çocuğunuzla kaç yaşına kadar beraber yatma konusunda görüşler muhteliftir. Bazı uzmanlar; bebeklikte ayırmanın önemli olduğunu savunurken; bazıları 2 yaşında; bazı uzmanlar ise 5 yaşında sağlıklı olduğunu söylüyorlar; bazıları ise yaş belirtmeyip çocuk ne zaman hazırsa o zaman yatağınızı ayırmanız gerektiğini belirtiyorlar.
Bebeklikte aynı yatakta yatmanın çocuğunuz için birçok kazanımı vardır;
Beraber yatmak bebeğiniz büyüdükçe daha fazla bağımsızlık ve özerklik sağlamaktadır.
Annesiyle yatan bebekler ileriki dönemde; yatmayanlara göre daha az kaygı ve korkulu olur.
Birlikte yatan bebekler; ebeveynin varlığı ile sakinleşir ve bunun için daha az ağlayabilirler. Stresle başa çıkmak becerileri daha iyi olabilir. Ayrı yatan bebekler; ağladıklarında sıkıntı sırasında stres hormonundan daha fazla kortizon salarlar. Bu da; bağışıklık sistemini olumsuz etkileyebilir.
İlerleyen yaş döneminde daha sevgiye açık ve şefkatli olurlar.
Bağımsız ve kendisine yeterli olmasını sağlıyor.
Daha çabuk ve huzurlu uyurlar. Dinlenmiş uyanırlar.
Benlik saygısı artar daha az problem yaşar.
Neden yatağınızı ayırmalısınız?
Bağımsızlaşma ve özgüvenini desteklemek;
Kendine güvenini sağlamak;
Anne ile ayrışmanın sağlanması;
Duyguları ile başa çıkabilmesi;
İleride kendi başına hayatla mücadele edebilmesi vb.