Herkesin bir hikayesi vardır. Vajinusmus kadınları isteseler de keyifli bir cinselliği yaşayamazlar. Herkesin doğal ve rahat yaşadığı cinsel birliktelik vajinusmus kadınlarına ve partnerlerine sıkıntı ve acı verir. Ne zaman cinsel birlikteliği yaşamak isteseler sonu kendileri için hiç de iyi olmaz. Bu birliktelikte vajinusmus kadınları korku; kaygı; panik; heyecan; kasılma; titreme yaşarlar ve partnelerini “hayır istemiyorum; açmayacağım bacağımı; yapamayacağım” diyerek iterler ve kendilerini farkında olmadan savunmaya alırlar. “ Ya acırsa” diye korkup istemsiz bir şekilde kadının kontrolü dışında kasılma refleksi ortaya çıkar. İlkel ve bedensel bir reflekstir bu. Kadının bedeni ile beraber ruhu da bu kasılmalara eşlik eder. Nasıl ani bir ses duyduğumuzda irkiliriz; ya da gözümüze bir şey kaçacakken refleksel olarak gözümüzü kapatırız; aynen onun gibi vajinusmus kadınları da ilkel ve bedensel refleksle kasılırlar. Böyle bir birliktelik yaşayan vajinusmus kadınları kendilerini eksik; kusurlu; beceriksiz; deneyimsiz; bilgisiz hissedebilirler. Aynı zaman da partnerleri de kendilerini değersiz ve kötü; reddedilmiş hissedebilir “sen beni sevmiyorsun; istemiyorsun; isteseydin sevseydin bu iş olurdu” diyerek geri çekilirler çünkü erkekte kadın o ruh halindeyken devam etmek istemez. Kadına o halde yaklaşmak istemez ve erkekte o paniğin; kasılmanın bir parçası olur. Penisin vajinaya girmesi imkansız değilken belli bir zaman sonra kadın için erkeğin bu birlikteliği hayal etmesi; ima etmesi ihtimali bile vajinusmus kadınının tetiklenmesine ve korkmasına neden olur. Ya da bazı partnerler de vajinusmus kadınını cinsel ilişki için zorlarlar. Her iki durumda vajinusmus kadınını duygusal olarak etkiler; yaralar. Bir yandan böyle bir nedenden dolayı terkedilme korkusundan dolayı yaşadığı güvensizlik; bir yandan partnerinin penis -vajen birlikteliğini isteme ihtimali; bir yandan da “neden ben bu işi yapamıyorum” sorusu vajinusmus kadınının en büyük kabusu olur. Vajinusmus kadınlarının bazıları doktor muayenesi olabilirken bazıları da doktor muayenesi olamazlar; regli döneminde tampon uygulayabilmelerine rağmen kendi vücutlarına bakamaz; dokunamazlar. Vajinusmusun bir çok nedeni vardır. Bunlar:
• Kültürel kodlarımızdan gelen ayıp; günah kavramlarıyla kız çocuklarına küçük yaştan itibaren” bacağını ört; eteğini ört; namusunu koru” gibi cümlelerle cinselliğin düşünülmesi bile ayıp olan bir şey olduğu algısının verilmesi. Böyle yetiştirilen kız çocukları ilk gece eşlerine de kapatırlar kendilerini. Sanki eteğini açarak anne babasının söylediklerine ihanet edecek; kötü kadın olacakmış gibi hissederler.
• Masumca cinsellik ile ilgili sorularını sormalarına rağmen azarlanıp; küstürülen kız çocukları zamanla bedenlerine de küserler. Kendi bedenlerine bakamazlar; dokunamazlar.
• Abartılmış ilk gece hikayeleri;
• Cinsel mitler( çok kanayacak; çok acıyacak; yırtılacak vb);
• Cinsel taciz; travma;
• Çocuğun psikososyal gelişim dönemlerinde yaşadığı sıkıntılar;
• Kadının değersiz ve güçsüz bir varlık olarak gösterilmesi ve daha bir çok kişiye özel nedenler.
Evliliğin ve mutlu bir birlikteliğin temel öğelerinden olan cinsellik; vajinusmus kadınlarına ve partnerlerine sadece sıkıntı ve kötü deneyim yaşatır. Peki bu şekilde yaşamaya; cinselliği doğal bir şekilde yaşamamaya mahkumlar mı? Hayır!! Vajinusmus tedavisi olan bir cinsel problemdir. Yeter ki değişimi isteyin. Mesela nasıl karanlık ve bilmediğiniz bir yoldan ilk defa geçerken tedirgin olursunuz ama o yoldan defalarca geçerseniz artık rahat olmaya başlarsınız ve o yoldan geçme ihtimali bile sizi sıkıntıya sokmaz. Aynen bunun gibi bir çok kadında ilk geceye dair karanlık yol fantezisi geliştirir ve o yoldan geçmek istemez. Ama tedavi olan vajinusmus kadınları aslında bu yolun o kadar da karanlık ve korkutucu olmadığını deneyimlerler ve cinselliği keyifli ve zevkli bir yaşantı olarak yaşarlar.
Evet herkesin bir hikayesi vardır. Ya size başkalarının yazdığı hikayeyi yaşayacaksınız ya da kendi hikayenizi kendiniz yazacaksınız. Siz hikayenizi yazmaya karar verdiyseniz YALNIZ DEĞİLSİNİZ.