Destek Sitesi platformunda Uzman olmak ister misiniz?

Uzman olmak için Şimdi başvurun.

Felçli Hastalarda Bobath Yöntemi

Oluşturulma tarihi: 18.02.2025 22:13    Güncellendi: 18.02.2025 22:13
İnme veya iskemik beyin-damar hastalığı; merkezi sinir sistemine giden damarların hastalıları sonucu gelişen tıkanıklıklar ya da damar dışına kanamaların yol açtığı ani ya da fokal veya global nörolojik belirti gelişimi olarak tanımlanabilir. Belirtiler 24 saati geçmeden tamamen düzelirse ‘geçici iskemik atak’; 24 saati geçip 3 hafta içinde düzelme gösterirse ‘geri dönücü iskemik nörolojik defisit’ şeklinde adlandırılır.

Hafif belirtilerin gözden kaçabildiği ya da beynin nispeten sessiz kalan bir bölgesinin tutulduğu durumlarda tesadüfen görüntülemelerde tespit edilen inmelere ‘sessiz infart’ ya da ‘sessiz inme’ denmektedir. İnmenin bu çeşidinde; birçok küçük lezyonun zamanla birikimiyle çeşitli sendrom ve spesifik tablolarda gelişebilmektedir.

İnme acil bir tıbbi durumdur ve acil tedavi edilmesi gerekir. Kişi ne kadar kısa sürede tedavi edilirse o kadar az hasar meydana gelecektir.Bu yüzden en erken dönemde hastalar Bobath yöntemi ile rehabilitasyona alınmalıdırlar.

Nörogelişimsel Tedavi yaklaşımı olarakta bilinen Bobath kavramı uzun yıllardan beri kullanılan ancak sürekli yenilenen bir rehabilitasyon tekniğidir. Temelde hastaların hareket yeteneklerinin değerlendirilmesi ve artırılmasını hedefler. Yöntem fizyoterapist olan Berta Bobath ve eşi nörofizyolog Karel Bobath tarafından geliştirlmiş olup Bobat derneği tarafından sürekli güncellenmektedir. Günümüzde nörolojik rehabilitasyon alanında çalışan ve alanında uzmanlaşmış fizyoterapistler duyu-motor bozukluklara neden olan farklı tablolarda bu yaklaşımı yaygın olarak kullanmaktadırlar. Bobath yaklaşımı; geliştirilen bilimsel kuramlar ve ampirik deneyimleri içine alacak şekilde biçimlendirilmiş olup; gelişmeye açık dinamik bir yapı göstermektedir.

Bobath tedavi yönteminde; hastanın aktif olarak katıldığı dinamik tedavi; fonksiyonelliği sağlamak için tekrarsız tekrar yöntemiyle eğitim; eklem-sinir-kas yapılarının birlikte tedavisiyle hareketin koordinasyonu ve dengenin geliştirilmesi; farklı aktivitelerin bir hareket akışı içerisinde çalıştırılması ön planda tutulmaktadır. Kas kasılmalarını düzenleyen ve hastanın bağımsız hareketini sağlamaya yönelik özel pozisyonlamalar ve duyu-motor aktiviteyi artırıcı özel uyaranlar kullanılmaktadır.

Yöntemde hasta tamamen günlük yaşamla ve istekleriyle ilgili aktiviteler açısından ele alınır. Bunlar için hareket ve postür kontrolü geliştirilmeye çalışılırken; hastanın kişisel gelişimine göre planlanma yapılmaktadır. Fonksiyon içinde hareketi gerçekleştirmek ve günlük yaşam içinde uygulamaları sürdürmek günümüz Bobath yaklaşımının temel anlayışıdır.

Bobath yaklaşımı aslında diğer yaklaşımlarında birçoğunu içine alan bir konsepttir. Bobath yaklaşımı içerisinde hastanın temel problemi postüral kontrol; hareket ve koordinasyonda bozukluk olarak düşünülse de; nöromusküler problemlerin; kişisel özellikler; genetik; motivasyon; algı-motor deneyimler; çevresel gereklilikler ve nöral iyileşme düzeyi ile yakından ilişkili olduğu belirtilmektedir. Bundan dolayı hastanın ihtiyacına göre farklı branş hekimleri; farklı alanlarda çalışan fizyoterapistler; diyetisyen vb. sağlık personeli ile çalışmanın önemi çok büyüktür.

Özetle Bobath yaklaşımı; hastanın var olan performansını değerlendirme; problemi tespit etme; uygun hipotezi kurarak; hipotezi test etme ve elde edilen sonucu değerlendirme esasına dayanır. Bobath yöntemiyle hastalar gerçek potansiyelleriyle yeniden tanışmaktadırlar. AMA TABİKİ BOBATH EĞİTİMİ ALMIŞ DOĞRU ELLERDE…