Göz kapağı estetiği (blefaroplasti): Canlı ve Genç Bakışlar İçin Estetik Dokunuşlar
Göz etrafındaki deri oldukça ince olduğu için; ilk yaşlanma belirtileri 20 li yaşlarda göz çevresinde ince kırışıklıklar şeklinde kendini göstermeye başlar. Yıpranmayı önleyici ve yaşlanmayı geciktirici ufak dokunuşlarla; her yaşta genç ve canlı bakışlara sahip olabilirsiniz.
Göz kapakları çok hassas ve göz çevresi yoğun mimiklere sahip olduğu için; bu bölge en çok yıpranan bölgedir. Yaş ilerledikçe göz kapaklarında sarkmaların olması kaçınılmazdır. Her yaşta göz kapaklarında oluşan deformasyonlar için farklı çözüm yolları mevcuttur.
Yirmili yaşların sonuna doğru; göz kenarlarında kaz ayağı denen ince kırışıklıklar belirginleşmeye başlar. Bu kırışıklıklar için botoks enjeksiyonları oldukça faydalıdır ve yaygın olarak kullanılmaktadır. Botoks enjeksiyonları; kırışıklıkların yerleşmesini önleyerek yaşlanmayı geciktirir. Botoks enjeksiyonu sonrası etki 3. günden itibaren oluşmaya başlar ve 10. günde tam seviyesine ulaşır. Mimik hareketleri ile oluşan ince kırışıklıklar; tamamen silik bir görünüm alır ve göz çevresi daha pürüzsüz bir görünüme kavuşur. Uygun noktalara yapılan enjeksiyonlar ile kaşlarda da kaldırma etkisi elde edilebilir ki; bu göz çevresindeki genç görünümün daha da belirgin olmasına katkı sağlar.
Otuzlu yaşlarla birlikte göz altı morlukları belirginleşmeye başlar. Bu belirginleşmede; yanak dokularının gevşeyip aşağıya doğru sarkmaları da önemli rol oynar. Oluşan derin oluklar ve gölgelenmeler; özel ışık dolguları veya kişinin kendi dokularından hazırlanan yağ enjeksiyonları ile giderilebilir. Yine PRP; kök hücre ya da lazer tedavileri ile cilt yenilenerek; bölgesel iyileştirme sağlanabilir. Bu dolgu işlemleri tek tek ya da botoks enjeksiyonları ile kombine şekilde uygulanabilir.
Kırklı yaşlarda artık tek başına dolgu ya da botoks enjeksiyonları yeterli olmayabilir. Bu yaş grubunda ek cerrahi müdahaleler; dolgu ve botoks enjeksiyonları ile kombine olarak uygulanabilir. Mesela alın ve kaşların sarkması ile daha da belirginleşen göz kapağı yığılmaları; ip askı yöntemleri ile basit bir şekilde giderilebilir. Yine aynı şekilde yanak dokusundaki sarkmalar; ip askı yöntemleri ile geri döndürülebilir. Her iki göz kapağı için de bu düzeltmeler yapıldıktan sonra; gerekli durumlarda yapılan blefaroplasti ameliyatı (göz kapağı ameliyatı) ile; sadece geriye kalan yağ ve deri fazlalıklarını almak yeterli olur.
Göz kapağı estetiği (blefaroplastİ) alt ve üst göz kapaklarındaki fazla kas ve deri dokusunun çıkarılmasıyla; bu dokulara destek olan göz çevresi bölümlerinin gerginleştirilmesi işlemidir. Bu cerrahi uygulama ile sarkmış üst ve alt göz kapakları; fazla yağ toplanmasına bağlı torbalanmalar; göz çevresi kırışıklıkları düzeltilerek kişinin yaşlı; yorgun görünümü daha genç ve dinamik bir görünüme dönüştürülür. Estetik gözkapağı ameliyatları genellikle 35 yaş sonrası ihtiyaç duyulan cerrahi uygulamalar olup; cerrahi riskleri az; estetik cerrahi sonuçları belirgin olan uygulamalardır. Kalıtsal nedenlerle daha genç yaşta göz kapaklarında rahatsız edici torbalanmalar olan kişilerde daha genç yaşta da uygulanabilir.
Blefaroplasti ameliyatı genellikle 1-2 saat sürer. Anestezi sonrası üst göz kapaklarında doğal çizgileri üzerinden; alt göz kapağında ise kirpiklerin hemen altından kesiler yapılır. Bu kesilerden girilerek deri; alttaki yağ ve kas dokusundan ayrılır. Fıtıklaşan yağ dokuları düzeltilir; fazlalık kas ve deri dokusu çıkarılır. Sonrasında ince iplikler ile dikiş yapılarak işleme son verilir. Göz kapakları üzerine uygulanan pansumanla ameliyat tamamlanır.
Blefaroplasti ameliyatı sonrası ilk iki günde her iki göz kapağı ve çevresi şişer. Bu şişliklerin ve oluşacak morlukların azaltılması amacıyla cerrahi sonrası ilk gün gözlere buz uygulanır. Bununla birlikte antibiyotik ve şişlik azaltıcı; ağrı kesici ilaçlar verilir. Uygulanan anesteziye göre 1 ila 3 saat sonra eve gidilebilir. Baş yukarıda olacak şekilde 3-5 günlük ev istirahatı yeterlidir. Önemli bir ağrı olması beklenmez. Genellikle 4. veya 5. gün dikişler alınır. İşe dönüş için 7-10 gün dinlenmek yeterlidir. Göz kapaklarındaki şişlikler ve morluklar kişiden kişiye değişmekle birlikte 5. günden sonra azalmaya başlar ve 14-16 günde hemen tamamen kaybolur.
Birkaç hafta güneş ışığı; rüzgar ve diğer irritanlara duyarlı olunur. Bu nedenle dış ortamlarda güneş gözlüğü takılmalıdır.
Daha ileri yaşlarda; yüzdeki tüm dokularda belirgin miktarlarda oluşan sarkmalar nedeniyle; blefaroplasti ameliyatları; diğer yüz ve boyun germe ameliyatları ile kombine şekilde yapılabilir. Ameliyat olmadan bir gençleşme etkisi isteyen bu yaş grubu hastalara da; PRP; yağ enjeksiyonları; dolgu ve ip askı uygulamaları önerilebilir. Basit dokunuşlarla ileri yaş hastalarda bile etkileyici ve canlı bakışlar elde etmek mümkündür.
Göz kapakları çok hassas ve göz çevresi yoğun mimiklere sahip olduğu için; bu bölge en çok yıpranan bölgedir. Yaş ilerledikçe göz kapaklarında sarkmaların olması kaçınılmazdır. Her yaşta göz kapaklarında oluşan deformasyonlar için farklı çözüm yolları mevcuttur.
Yirmili yaşların sonuna doğru; göz kenarlarında kaz ayağı denen ince kırışıklıklar belirginleşmeye başlar. Bu kırışıklıklar için botoks enjeksiyonları oldukça faydalıdır ve yaygın olarak kullanılmaktadır. Botoks enjeksiyonları; kırışıklıkların yerleşmesini önleyerek yaşlanmayı geciktirir. Botoks enjeksiyonu sonrası etki 3. günden itibaren oluşmaya başlar ve 10. günde tam seviyesine ulaşır. Mimik hareketleri ile oluşan ince kırışıklıklar; tamamen silik bir görünüm alır ve göz çevresi daha pürüzsüz bir görünüme kavuşur. Uygun noktalara yapılan enjeksiyonlar ile kaşlarda da kaldırma etkisi elde edilebilir ki; bu göz çevresindeki genç görünümün daha da belirgin olmasına katkı sağlar.
Otuzlu yaşlarla birlikte göz altı morlukları belirginleşmeye başlar. Bu belirginleşmede; yanak dokularının gevşeyip aşağıya doğru sarkmaları da önemli rol oynar. Oluşan derin oluklar ve gölgelenmeler; özel ışık dolguları veya kişinin kendi dokularından hazırlanan yağ enjeksiyonları ile giderilebilir. Yine PRP; kök hücre ya da lazer tedavileri ile cilt yenilenerek; bölgesel iyileştirme sağlanabilir. Bu dolgu işlemleri tek tek ya da botoks enjeksiyonları ile kombine şekilde uygulanabilir.
Kırklı yaşlarda artık tek başına dolgu ya da botoks enjeksiyonları yeterli olmayabilir. Bu yaş grubunda ek cerrahi müdahaleler; dolgu ve botoks enjeksiyonları ile kombine olarak uygulanabilir. Mesela alın ve kaşların sarkması ile daha da belirginleşen göz kapağı yığılmaları; ip askı yöntemleri ile basit bir şekilde giderilebilir. Yine aynı şekilde yanak dokusundaki sarkmalar; ip askı yöntemleri ile geri döndürülebilir. Her iki göz kapağı için de bu düzeltmeler yapıldıktan sonra; gerekli durumlarda yapılan blefaroplasti ameliyatı (göz kapağı ameliyatı) ile; sadece geriye kalan yağ ve deri fazlalıklarını almak yeterli olur.
Göz kapağı estetiği (blefaroplastİ) alt ve üst göz kapaklarındaki fazla kas ve deri dokusunun çıkarılmasıyla; bu dokulara destek olan göz çevresi bölümlerinin gerginleştirilmesi işlemidir. Bu cerrahi uygulama ile sarkmış üst ve alt göz kapakları; fazla yağ toplanmasına bağlı torbalanmalar; göz çevresi kırışıklıkları düzeltilerek kişinin yaşlı; yorgun görünümü daha genç ve dinamik bir görünüme dönüştürülür. Estetik gözkapağı ameliyatları genellikle 35 yaş sonrası ihtiyaç duyulan cerrahi uygulamalar olup; cerrahi riskleri az; estetik cerrahi sonuçları belirgin olan uygulamalardır. Kalıtsal nedenlerle daha genç yaşta göz kapaklarında rahatsız edici torbalanmalar olan kişilerde daha genç yaşta da uygulanabilir.
Blefaroplasti ameliyatı genellikle 1-2 saat sürer. Anestezi sonrası üst göz kapaklarında doğal çizgileri üzerinden; alt göz kapağında ise kirpiklerin hemen altından kesiler yapılır. Bu kesilerden girilerek deri; alttaki yağ ve kas dokusundan ayrılır. Fıtıklaşan yağ dokuları düzeltilir; fazlalık kas ve deri dokusu çıkarılır. Sonrasında ince iplikler ile dikiş yapılarak işleme son verilir. Göz kapakları üzerine uygulanan pansumanla ameliyat tamamlanır.
Blefaroplasti ameliyatı sonrası ilk iki günde her iki göz kapağı ve çevresi şişer. Bu şişliklerin ve oluşacak morlukların azaltılması amacıyla cerrahi sonrası ilk gün gözlere buz uygulanır. Bununla birlikte antibiyotik ve şişlik azaltıcı; ağrı kesici ilaçlar verilir. Uygulanan anesteziye göre 1 ila 3 saat sonra eve gidilebilir. Baş yukarıda olacak şekilde 3-5 günlük ev istirahatı yeterlidir. Önemli bir ağrı olması beklenmez. Genellikle 4. veya 5. gün dikişler alınır. İşe dönüş için 7-10 gün dinlenmek yeterlidir. Göz kapaklarındaki şişlikler ve morluklar kişiden kişiye değişmekle birlikte 5. günden sonra azalmaya başlar ve 14-16 günde hemen tamamen kaybolur.
Birkaç hafta güneş ışığı; rüzgar ve diğer irritanlara duyarlı olunur. Bu nedenle dış ortamlarda güneş gözlüğü takılmalıdır.
Daha ileri yaşlarda; yüzdeki tüm dokularda belirgin miktarlarda oluşan sarkmalar nedeniyle; blefaroplasti ameliyatları; diğer yüz ve boyun germe ameliyatları ile kombine şekilde yapılabilir. Ameliyat olmadan bir gençleşme etkisi isteyen bu yaş grubu hastalara da; PRP; yağ enjeksiyonları; dolgu ve ip askı uygulamaları önerilebilir. Basit dokunuşlarla ileri yaş hastalarda bile etkileyici ve canlı bakışlar elde etmek mümkündür.