Jeffrey Young tüm hayatını öğrenilmişlikleri inceleyerek geçirmiş teorilerini amprik verilere dökerek Psikoloji Literatürüne Şema Terapi kazandırmıştır. Bu yazı zorluklara baş ederken kullanabilirseniz size yarar sağlayacağını düşündüğüm metodları içerir; kullanabilirseniz dememim nedeni ise değişim için sadece mantığının anlanması veya idrak etmemiz yeterli değildir; duygusal ve fenomenolojik tekrar yapılandırma sadece terapide gerçekleşir .
Zorluklarla baş etme de iki farkındalık çok ama çok önemlidir. Bir problem varsa bunun mutlaka iki tarafı vardır ; biri siz ; diğeri karşı taraftır. Dolaysıyla size ait ve karşıya ait bir farkındalıkla başlamak başlamak lazım her probleme ;
Diğer taraftan başlarsak önce; karşımızdaki canını sıkan bir durumun acısını size yansıtıyor olabilir ya da problem çözme şekli budur. Söz konusu olay onun karakterinde böyle tepki verdirtecek bir yerleri tetiklemiştir; şimdi çağrışım yapmıştır geçmişten ve tepkisi öğrenilmiş otomatik tepkidir; problem çözme şeklidir; sizinle bir alakası yoktur.
Empati “onun böyle davranması ; …………….yla başa çıkmak için“ gözlemini gerçekleştirmektir.
“Çocuğum çok agressif; böyle davranması okul ve sosyal baskılarla başa çıkabilmek için kendi bulduğu yöntem.”
“ Patronum gerçekten çok talepkâr. İsteklerinin sonu gelmiyor. Böyle olmasaydı; bu kadar çok beklentiye sahip bir kurumda yöneticilik yapması kolay olmazdı.”
“Eşim duygusal olarak çok mesafeli böyle olmasaydı duygularını belli etmeyen bir ailede yaşadığı için öğrendiği bir tarz.”
Empatik ifadeler; karşındakinin size istismarını örtmek için kullanılan bir yol asla değildir; asıl kaçırılmaması gereken nokta; kendinize; karşı tarafın bu olumsuz davranışlara kendi yaşamlarının/tecrübelerinin neden olduğunu ve sorunun pek de sizinle doğrudan ilgisi olmadığını hatırlatmaktır.
Size geçersek ; önce ilk şart huzuru yakalamak için kendinizi iyi tanımalı; sınırlarınızın farkında olmalı ve ona göre “yumuşak ama kararlı” bir duruş sergilemelisiniz; aksi taktirde sizi zorlayacak şeylere ayıp olmasın veya korktuğunuz için “evet” derseniz; emin olun sonrasında daha büyük bedel ödeyecek ve ödeteceksiniz.
Bu iki farkındalıktan sonra genel tekniklere geçelim ve sınırlarımızı korumak için neler yapabilirsek daha iyi sonuçlar alırız bakalım ; Soğuk Kanlı Olmak ; problemi şiddetini tırmandıracağınıza yumuşamasını sağlamanıza yarar. Mümkünse durumun dışına çıkın ve sakinleştikten sonra tekrar konuya dönün.
Kuş bakışı bakın sizin ve onun isteğini 1 cümle ile özetleyin ve ne yapabiliriz ikimizin mutlu olacağı çözüm için sorusunu sorun . Kabul de kalmak ; aslında karşınızdakini inatçı görüyorsanız aslında sizi aynalıyordur ; aynalayabilir değil; kesin o sizin yansımanızdır aslında kendinizin farklı görüntüsüne bakıyorsunuz. Değişmemekte inat eden negatif insanları değiştirme ve ikna etme çabasına girmeyin; aranıza sağlıklı bir mesafe koyun. Fikrinizi söyleyin bir kere ; yavaş; sakin ve kararlı sonra durun gözlerinin içine bakın ve susun Kişiselleştirmekten kaçınıp ; diğer alternatifleri de düşünün . Örneğin; iş arkadaşınızın mesajlarınıza cevap vermediğinde size “değer” vermediği düşüncesi aklınıza gelirse; onun meşgul olabilme ihtimalinin yüzde kaç olduğunu düşünün veya bilmediğinizi bilmediğinizin farkında olun ( patronundan fırça yemiş olabilir; bir şey yetiştiriyor olabilir; telefonunu arabada unutmuş olabilir….. ) ; kendimizi o kişinin içinde bulunduğu duruma bir an için koyun o hareketini açıklayacak gerçekçi bir neden bulmaya odaklanın . Kişiselleştirmeden uzaklaşarak; olayları daha objektif görebilir ve daha iyi çözüm yolları bulabiliriz. Kendini açık ve net ifade etmek. Her iletişim durumunda iki unsur vardır : O kişiyle aranızdaki ilişki vesize yararı olacaksonuçlar elde edeceğiniz mevzu… Kişiye karşı yumuşak fakat konuya karşı ciddi ve net olmak ; bununla ilgili bir örenek vereyim ki daha iyi anlaşılsın;
“Toplantıda senin fikirlerini ; gözlemlerini duymak çok istiyorum; bunlarla daha kolay çözüme gideceğimizi düşünüyorum . İki hususta rahatsız ; biz bir takımız ; herkesin uzmanlığı ayrı dolayısıyla her alandan bilgi almamız ki doğru kararı alabilelim ; bunun için eşit zamanlarda konuşmalıyız konuşmalarında 10 dakikayı geçmemi önemle rica edeceğiz. Diğer konuda son zamanlardaki gibi geç kalırsan maalesef sen olmadan başlamak zorunda kalırız; çünkü herkes işleri yetiştirmekte zorlanıyor .”
İnsanlara karşı daha sakin; nazik ve kararlı olursak; insanlar söylediklerimize daha çok kulak verir. Kısa; açık ve net ifade problemi çözüm sürecine sokup yolda tutmanın tek yoludur. Logos ; Pathos; Ethos Tekniklerini kullanın ; bu üç tekniğin eğitimini bir terapistten öğrenebilirsiniz ; bir çok kez uygulamayı denediğinizde ise artık bir iletişim uzmanı olursunuz; karşınızda gerçek bir zorba bile olsa iletişime yön veren bir tek siz olacaksınız.
Aklınızda tutmanız gereken en önemli şey; zorbalar; daha güçsüz olanlara sataşırlar; pasif hedefi olmaya da devam edersiniz. Kurbanları direnmeye ve ayakları üzerinde haklarını savunmaya başladığında geri adim atacaklardır. Onların karşısında ayakta durabilmek çok önemlidir; ve bunu yalnız yapmak zorunda da değilsiniz.
“İnsanlar kendilerini pek sevmediklerinde; bunu başkaları ile telafi ederler “ – Tom Hiddleston
“Bazı insanlar başkalarının başını keserek uzun görünmeye çalışırlar” – Paramhansa Yogananda Sonuçları Gösterin ; bunu tehdit mesajından kaçınarak yapmalısınız; bunun için öncelikle bu kararı size aldırtacak duygusal zorlukları ifade etmelisiniz. empati kurabilecekleri cümleler kullanın bu taktirde arkasında almak zorunda olduğunuz karar ve sonuçlarını anlatın ; bu zorlu bireyi durdurur ve tıkanık tavırlarının yerine iş birliğine mecbur hale getirir.kısa ; az; net cümleler bu işin püf noktasındır ; hatta konuşmaya başlamadan evvel bu cümleleri yazın. Sadece aynı cümleleri tekrarlamaktan oluşan Papağan Metodu dediğimiz tekniğin ; zorlu insanlara kendimizi anlatma da en etkili metod olduğunu araştırmalarda görülmektedir. Mizah yaydığı enerji ilegerçeği aydınlatabilir; ortamdaki ciddiyetin ; agresyonun etkisini zayıflatır onun yerine sakinliği duruma davet eder ama en önemli nokta alay içermemesidir; alayın yerine bilgelik koyduğunuz öyle mucizeler yaratır ki siz bile şaşırırsınız.
Ethos; Pathos ve Logos; Aristo’ya göre karşımdakine kendinizi ifade etmek için bu üç tekniğin kullanılması mutlaktır.
“Etik” kelimesinin kökeninden gelen Ethos; kişinin karakteri ifade etmektedir. Tekniğin içeriği ise karşınızdaki kişiye güvenirlik ; dürüstlük; sorumluluk; çalışkanlık; sevecenlik ; sadakat gibi problem yaratan konu ile ilgili olan kendi özelliklerinizi yaşanmış kanıtlara dayanarak hatırlatmanızı kapsar. Örneğin sizi tembellikle suçlayan eşinize geçmişteki çabalarınızı hatırlatabilirsiniz.
-“Empati” kelimesinin kökeninden gelen Pathos; eski Yunancadaki anlamı ise “karşısındakinin duygusunu hissetmek ” ve “kendi duygumuzu karşımdakine onun yaşanmışlıkları üzerinden hissettirmek” tir. İki şekilde önümüze çıkmaktadır;
İlki; karşınızdaki kişinin duygu ve düşüncelerini anladığınızı ifade ederek onun ihtiyaçlarına duyarlık göstermektir; yapılan araştırmalar empati gösterildiği vakit karşı taraf anlaşıldığını hissettiği için savunmadan çıkıp olayın olayın çözümüne odaklandığını göstermektedir.
Örneğin “ bu çok zor olmalı senin için ; benden ne yapmamı istersin? “ veya “ Bu hafta çok çalıştığın az uyuduğun için yorgun olduğunu çok iyi biliyorum; istersen bu gün ev günü yapalım uyuyalım; kitap; film iyice dinlenelim sonra da gece o konsere gitmek istiyorum seninle dans edip haftanın yorgunluğunu boşaltırız ne dersin ? “
İkincisi ise; kendi hissettiğimiz duyguları onlara da hissettirmek amacıyla soru sormak veya onun da aynı duygu içinde olduğu süreci incelettiren sorular sormaktır.
Örneğin “ sence bu kadar işi yetiştirmeye çalışırken ne hissediyorum ? “ veya “ hatırlıyor musun raporunu yetiştirmek için çalıştığın Pazar gününü o gün bizi ikinci plana koymak zorunda kalmıştın “ gibi…
- Logos ya da mantıksal hitap; eski Yunancada aslında “Kelime” anlamına gelir; ama gerçek tanımı bunun çok ötesine geçiyordu. Fransızca’dan dilimize geçen Lojik kelimesi de Logos’dan türemiştir. Olayı akıl ve mantığa dayandırmayı ifade etmektedir. Karşımdakinin mantığını anlamak; kendi mantığımı anlatmak için sorular sormak demektir. Bunun sonucu yapılan irrasyonal hataları bulup gerçeği ortaya çıkarma ve ona göre çözüm bulma amaçlıdır.
Örneğin “ akşam arkadaşlarımla çıkmak istememle sana değer vermemem arasında nasıl bir bağ kuruyorsun ? …. evet bu dediğinde bir olasılık; peki kız kıza muhabbeti özlemiş biraz gülmek ciddiyetten uzaklaşmak; dedikodu yapmak gibi rahatlama ihtiyacını yoğun hissediyor da olamaz mıyım ? Hafta sonu baş başa geçirmek için de plan yapan ben değil miyim ? “