İnat; çocuk gelişiminin belli dönemlerinde görülen doğal bir davranış ve gelişimsel bir özelliktir. Çocuklarda 3-5 yaş arasındaki dönemde ve ergenlik çağının başlangıç yıllarında gelişimsel bir özellik olarak karşımıza çıkar. Çocuk; kendi varlığının farkına vardığı dönemlerde; bunu çevresine kabul ettirmek için çevreden gelen uyaranlara karşı direnir. Bu dönem yaklaşık 18 aylıktan başlayıp 5 yaşına kadar devam eder. Çocukların inatlaşması bir anlamda kişilik gelişiminin itici gücüdür. Çocuklar; ergenlik çağının başlangıç yıllarında da bağımsız olma ihtiyacı duyar. Sık sık otorite ile tartışır. Kurallara uymak istemez. Genç kendi varlığını çevresine kabul ettirebilmek için çevreden gelen uyaranlara karşı direnir. Bu yaşlardaki inat dönemini normal olarak kabullenmek ve bunu marazi (hastalıklı) inatçılıkla karıştırmamak gerekir. Normal gelişimin belirtileridir. Gelişimsel süreci içerisinde inatlaşan çocuklar; gelecekte kendi ayakları üzerinde duran; kendine yetebilen ve kendi kararlarını verebilen yetişkinler olurlar. Eğer gelişim süreci sonrasında da inatlaşma sıklıkla devam ediyorsa; yaş düzeyinden beklenenin çok üstünde inatlaşma söz konusuysa ve hiçbir şekilde ikna edilemeyen; bütün isteklerini inatlaşarak gerçekleştirmek isteyen bir çocuğa sahipseniz bu durumu bir problem olarak değerlendirebilirsiniz.
Kişinin belli ve makul bir neden olmaksızın bir harekette ısrarcı olması; düşüncesini; durumunu ve davranışını değiştirmemesi haline inat diyebiliriz. Çocuklar; ihtiyaçlarının anne babaları tarafından zamanında ve düzenli olarak karşılanmaması; inatçı olmaya zorlayan eğitim metotlarının kullanılması; inadı kırmak için şiddet kullanma; çocuğun epileptik bir bünyeye sahip olması; anne ve babasından öç alma arzusu gibi sebeplerle inat edebilirler.
İnattan çocukları koruyabilmek ve kişide belirgin hale gelmesini engellemek için şu tedbirleri alabiliriz.
• Çocukların 3-5 yaşa dönemindeki ve ergenliğin ilk yıllarında beliren inatçılık belirtilerini normal olarak karşılamalıyız. Onlara daha anlayışlı olmalıyız ve sevgimizi göstermeliyiz.
• Çivi çiviyi söker mantığıyla düşünüp inat inadı söker şeklinde hareket etmemeliyiz. İnadını görmemezlikten gelin. Heyecanlanma; üzülme; öfkelenme gibi davranışlar göstermeyin.
• Çocuğun yemek; içmek; temizlik; dinlenme; ilgi ve sevgi ihtiyaçlarını zamanında ve düzenli olarak karşılayın.
• Çocuktan beklenilen davranışları açık ve anlaşılır bir şekilde anlatın
• Ona her şeyin bir yeri ve zamanı olduğunu öğretin. Çocukların arzularını kızdığı; bağırıp çağırdığı; tepindiği zamanlarda değil; normal davranış gösterdiklerinde yerine getirin. Hatta o zamanlarda bu davranışlarında ısrar ederlerse arzularını yerine getirmeyin. Onun inadı karşısında pes edip fedakarlık yapmayın.
• Çocuklara ve gençlere şiddetle cezalandırma tedbirleri almaktan kaçının. İnadın yapılmasına neden olan faktörleri ortaya çıkarmaya çalışın.
• Anne; baba ve ailenin diğer fertlerinin çocuklara uyguladığı eğitim yöntemlerinin tutarlı olmasına dikkat edin. Amaca ulaşabilmek için ortak kararlar alıp uygulayın.
• Emir vererek konuşmayın!
• İnat esnasında çocuğun dikkatini başka bir konuya çekin. Aynı şeye aldırış etmediğinizi; inat etmekle arzusunu yerine getiremeyeceğinizi davranışlarınızla açıkça anlamasına yardım edin.
• Diğer insanlarla ilişkilerinizde anne; baba; öğretmen olarak sizde inatçı davranışlar sergilemeyin. Olumsuz model olmayın.
• Çocuğu etiketlemek; kardeşler arasında ayrım yapmak da inatçılığa yol açacağından bu tür davranışlardan uzak durun.