Destek Sitesi platformunda Uzman olmak ister misiniz?

Uzman olmak için Şimdi başvurun.

Çocuğunu Nasıl Besleyeceği ile İlgili Kafası Karışan Annelere.

Oluşturulma tarihi: 18.02.2025 22:13    Güncellendi: 18.02.2025 22:13
Mevzu çocuğuna yemek yedirmek olduğunda şekilden şekle giren; emek timsali kadın… İlk 6 ay anne sütü dışında hiçbir besinle çocuğunu karşılaştırmamaya özen göstermiştir. Anne sütü yeterliyse hele ki bebeğinin beslenmesi ile ilgili dert edeceği bir şey yoktur; zihni berraktır. 6 aydan sonra bebeğin baş -boyun ve diğer motor hareketlerinin kontrolünü sağlamaya ve anne ile iletişime geçmeye başlaması; artık ek gıdalara hazır olduğunun bir işaretidir. Ancak bebeğin yeni besinlerle tanışacağı zaman gelip çattığında zihni biraz bulanıklaşır. Anneler; deneyimli annelerden aldıkları öğütler; duyduğu doğru bilinen yanlışlar ile bilimsel doğrular arasında gidip gelirken istemeden hatalar yapabilmekteler. Yaygın bilinen yanlışlara gelin yakından bakalım.

Yumurtayı ayırmak da neymiş; ben karışık verdim hep bir şey olmaz!

Her fırsatta söyleriz anne sütünden sonra protein kalitesi açısından en kıymetli besin maddesidir yumurta. Ancak yumurta akının bebeğinizde alerji oluşturma riski vardır. Bu nedenle 1 yaşına kadar yumurta akını önermiyoruz. Çeyrek yumurta sarısı ile başlayarak aşamalı olarak arttırmalısınız. 1 yaşından sonra artık bütün yumurta için bir engel yok.

Biberonu almıyorsa bala batır öyle ver bak nasıl alıyor!


Çok yanlış. Çok yaygın görülmese de bal alerjisi ağır sonuçlar doğurabilir. Bal alerjisi direk deriye etkileyebileceği gibi vücudun diğer organlarında sorunlar meydana getirebilir. Örneğin bir insanda deri kaşıntıları ve dökülmeleri meydana gelirken diğer insanda göz sulanması; göz kızarıklığı; bulantı ve kusma gibi sorunları meydana getirmektedir.

Bu nedenle bağışıklık sistemi henüz tam gelişmemiş minik yavruda biberon alıştırmak için bu riskleri göze alamazsınız.

Bebeği çok geç biberonla tanıştırmak bebeğin biberonu reddetmesine sebep olabilir. Memesini emmeye alıştığı annenin kucağında hele ki biberonu reddetme olasılığı daha yüksek. Bebeğin karnının aç olduğu zamanda anne dışında bir başkası tarafından biberonla beslenmesi reddetme ihtimalini düşürür. Bu esnada bebekle konuşması işi kolaylaştıracaktır. İlla biberon ucu bir şeye batırılacaksa bu pekâlâ anne sütü olabilir.

Bazı çocuklar doğuştan sebze sevmiyorlar arkadaş. Ben mesela sebzeye bayılırım çocuğuma bir lokma yediremedim. İstersen zorlama hiç sinirin bozulmasın.


Başka bir yanlış daha bu durumda yapılan en büyük yanlışlardan bir tanesi; bebeği katı gıdaya başlangıçta ilk olarak tatlı meyve /meyve suları ile tanıştırmaktır! Katı gıdalara geçerken salatalık gibi keskin olmayan tatlar ile başlamak daha doğru olabilir.

Doğum sonrası dil üzerinde yer alan tat tomurcuklarının sayısı en fazla olup; yaşla birlikte azalma gösterir. Bu nedenle çocuklarınızın aslında yeni tatlar keşfetmeye çok açık olduğu 0-5 yaş döneminde; besinler konusunda onları kısıtlamayın.

Başlangıçta tatlı tada alıştırılan bebeğe; ilerleyen dönemlerde ‘yemeğini bitir ondan sonra’ diyerek ödül gibi sunmak çocuğun beslenmesinde tuzlu tadı ve sebzeleri arka plana atmak demektir. Sebzeleri çocuğunuza sunarken onları olağan besinler olarak sunun; çocuğunuz onları yediğinde veya yemediğinde dünyanın tersine dönmeyeceğini bilsin. Rahat olursa yemesi daha da kolaylaşacaktır.

Kendi yediğimiz yemekleri blenderden çekip yediriyorum. Gayet güzel de yiyor. Sen de öyle yap işin kolaylaşır.

Eğer tuzsuz; az yağlı; kızartma/kavurma yöntemi hiç kullanılmamış beslenme biçimine sahipseniz ve yemeklerinizde keskin baharatlar kullanmıyorsanız bu söyleme kulak verebilirsiniz. Ancak tuzlu; baharatlı; kızarmış veya kavrulmuş yiyecekler ile besleniyorsanız son derece yanlış. Böyle beslenmekten vazgeçmiyorsanız çocuğunuza vermekten kaçının. Öncelikle tuz eklenmemiş az miktarda zeytinyağı içeren sebze çorbaları yapmak çocuğunuzun sağlıklı tatlara daha açık ve alışkın olması için önemli. Besinlerdeki ilave tuz ve ilave şeker ile çocuğunuz ne kadar geç tanışırsa o kadar iyi.

Çocuğunuzun ilk 3 yılında beslenme üzerine istemli /bilinçli bir tercih yapması mümkün değil. Sizin seçimleriniz sonucu; çocuğunun beslenme alışkanlıkları oluşuyor. Potansiyel obez veya sağlıklı bireyler yetiştirmek sizin elinizde.

Dünya Sağlık Örgütü(WHO) ‘nn de belirttiği gibi çocukluk döneminde artan yağ hücre sayısı hayat boyu kaybolmuyor. İlerleyen yaşlarda ve yetişkinlikte bu hücreler kilo verme ile sadece küçülüyor; hayat boyu bir risk faktörü olarak bizimle kalıyorlar!

Çocuğunuzu beslerken; çocukluk dönemindeki şişmanlığın sadece o dönemi etkilemediğini; ileriki yaşlarda obezite görülme riskini arttırdığını unutmayınız.