Travma; hayatın günlük akışı içerisinde hiç beklenmeyen bir anda; insanın dayanma gücünü zorlayan ya da aşan yoğun korku; çaresizlik ya da endişe hisleri olarak tanımlanır. Travmatik bir yaşantı sonrası korkmak; hayal kırıklığına uğramak; endişeye kapılmak; çaresiz hissetmek ya da üzülmek normaldir. Ancak bir kaç ay sonrasında bu hislerde bir sönme meydana gelmediğinde ve olay sanki tekrar tekrar yaşanıyormuş gibi hissedildiğinde kişinin travma sonrası stres bozukluğu (TSSB) yaşadığı düşünülür.
Deprem; sel; yangın benzeri doğal felaketler; trafik kazası ya da kazaya şahit olmak; şiddete; vahşete; cinsel istismara maruz kalmak; boşanma veya bir yakınını kaybetmek travma olarak adlandırılabilecek bu yaşantılara örnek olarak verilebilir. Her çocuk kendi psikolojik yapısına göre yaşananlara değişik biçimlerde ve düzeylerde tepki verebilir. Bu tepkiler; sarsıcı yaşam olayını hemen takip eden günler ve aylar içinde görülebileceği gibi; olayın üzerinden aylar hatta yıllar geçtiğinde bile çeşitli izler bırakabilir. Çocuklar; yaşadığı ya da karşılaştığı olaylardan sonra “travma sonrası stres bozukluğu” sürecine girebilir. Bu; olumsuz koşullara; ruhsal olarak verilen tepkiler aslında normal tepkilerdir.
Çocuklarda ve Gençlerde Travma Belirtileri Nelerdir?
Çocuklar; yaşadığı travmatik bir olayın ardından; bu örseleyici olayı tekrar tekrar yaşadıklarını hissedebilir.
Aşırı korku; çaresizlik ya da dehşete düşme hissi oluşabilir ve bu duyguların dışa vurumu hırçınlık; sinirlilik şeklinde kendini gösterebilir.
Oyunlarının içeriğini değiştirebilir; sürekli bu travmatik olayı veya bu olayın değişik yönlerini içeren oyunlar oynayabilirler.
Uykularını etkileyecek korkunç rüyalar; kabuslar görebilirler.
Günlük aktivitelerinde sık sık olay sanki yeniden oluyormuş gibi davranabilirler.
Bu olayı çağrıştıracak; hatırlatacak durumlar; görüntüler karşısında yoğun bir şekilde sıkıntı hissedebilirler.
Olay o an oluyormuş gibi fiziksel tepkiler verebilirler (Örneğin kalp atışının hızlanması; terleme...).
Daha kolay öfkelenip; öfke patlamaları yaşayabilirler.
Dikkatlerini yoğunlaştırmakta ve sürdürmekte güçlük çekebilirler.
Dışarıdan gelen uyaranlara (ses; ışık vb) irkilerek aşırı tepki verebilirler.
Bazen çocukların bu yaşam olayının öncesinde kazandığı kimi becerileri yitirdiği de gözlenebilir. Örneğin altlarını ıslatabilir; dışkılarını kaçırabilirler.
Parmak emme gibi bebeksi davranışlar gösterebilirler.
Çocuklar bu olayı hatırlatacak etkinliklerden; yerlerden; kişilerden uzak durmaya çabalayabilir. Yaşadıkları bu olayın kendileri için en önemli yönünü hiç hatırlamayabilirler.
Çevreye; oyun ve etkinliklere ilgi ve katılımları belirgin şekilde azalabilir.
İnsanlardan uzaklaşmaya başlayabilirler.
Gelecekle ilgili karamsarlık ve umutsuzluk içinde olabilirler.
Uyku problemleri yaşayabilir; sık uyanabilir; uykuya dalmakta; uykuyu sürdürmekte güçlük çekebilirler.
Travma Sonrası Ruh Sağlığı Uzmanı Neler Yapmaktadır?
Negatif duygularla alt üst olmadan travmatik olayları anımsamayı sağlamak;
Danışanın davranışı kontrol eden zorlayıcı düşünceler ya da mantıksız korkular olmadan arkadaşları ve ailesi ile görüşme oturumları düzenlemek;
Travmatik olayla ilgili insanlardan; yerlerden; hislerden veya düşüncelerden uzaklaşmadan travma öncesi döneme dönmek;
Kontrolü kaybetmeden her türlü hissi belli etmek;
Sosyal aktivitelere ve ilişkilere katılmasını ve sorumluluk almasını sağlayan etkili baş etme yöntemlerini geliştirmek ve uygulamak psikoloğun hedefleri arasındadır.
Tedavi ve Terapi Nasıl Düzenlenir?
Farmakoterapi; oyun terapisi; bilişsel terapi; EMDR terapi gibi yöntemlerden istifade edilir. Farmakoterapiyi yalnızca psikiyatristler düzenleyebilir. Emdr; bilişsel terapi; oyun terapisi gibi terapi yöntemlerini psikologlar düzenleyebilir.
Emdr Terapi de çocuklardan sıkıntı veren olayla ilgili bilgiler alınır; sonrasında çocuğa kendini güvende hissedebileceği hayali bir yer oluşturulur. Küçük yaştaki çocuklarla çalışırken çocuğun sıkıntı veren olayı resmetmesi istenir ve resimle çalışılır. Olayın çocukta yarattığı sıkıntı ölçülür ve çift yönlü emdr hareketleri ile çalışılarak bu yaşantı artık sıkıntı vermeyecek biçimde yeniden işlemlenir. Sıkıntı ortadan kalktıktan sonra da; olumlu düşünceler yine çift yönlü hareketlerle güçlendirilir. Emdr’daki en önemli noktalardan biri; sıkıntının bedende yarattığı etkinin de sorulması ve bu etki üzerinde de çalışılmasıdır. Seansların sonunda da; çocukların kendilerini güvende ve huzurlu hissetmelerini sağlayan kapanış bölümü uygulanır.
Oyun Terapisinde çocuğun travmatik yaşantıyı oyun içinde yeniden kurması ve terapistin çocuğun ihtiyacına yönelik bir şekilde oyunda bulunmasının travmatik yaşantıyı yeniden işlemlemesi ve iyileştirmesi mantığı üzerine kuruludur.
Bilişsel Terapi de gencimizin ve çocuğumuzun düşünceleri; duyguları ve davranışları arasında etkileşim olduğu ve davranışların uyuma yönelik olduğu varsayımlarına dayanır. Çocuğun şu andaki davranışlarında uyum bozucu ve yanlış olan tutum ve inançların düzeltilmesine odaklanılır.