Destek Sitesi platformunda Uzman olmak ister misiniz?

Uzman olmak için Şimdi başvurun.

Anksiyete: Kaygıdan Daha Fazlası

Oluşturulma tarihi: 18.02.2025 22:13    Güncellendi: 18.02.2025 22:13
Anksiyete; yatakta dönüp durarak bir türlü uyuyamadığınız gecelerdir. Beyninizin bir türlü kapanmamasıdır. Yatmadan önce kafanızda dolaşan düşüncelerin ve en büyük korkularınızın; rüya ve kabuslarda gerçekliğe dönüşmesidir. Güne henüz yeni başlamanıza rağmen yorgun uyanmanızdır.Anksiyete; günü uykusuz geçirmeyi öğrenmektir çünkü gözlerinizi kapatmanız zaten gece ikiyi bulmuştur.

“Bunu nasıl söylersem doğru anlaşılır?” diye merak ettiğiniz mesajlardır. Anksiyete; mesajlara utandırıcı bir biçimde hızlı geri dönmektir.

Anksiyete; bir yandan karşı tarafın ne düşündüğü ya da size kızgın olup olmadığıyla ilgili senaryolar kurarken mesajınıza cevap beklemektir. Kendinize “belki meşguldür ya da daha sonra cevap verir” demenize rağmen sizi öldüren cevaplanmamış mesajlardır. Anksiyete; “belki de seni bilerek görmezden geliyordur” diyen eleştirel sesinizdir. Aklınıza gelen her olumsuz senaryoya inanmaktır.

Anksiyete beklemektir. Her zaman beklemede olduğunuz hissiyatıdır.

Anksiyete; “üzgünüm” sözcüklerini gerektirmeyen şeyler için bile özür dilemektir. Anksiyete kendinden şüphe duymak ve ne kendine ne de etrafındakilere güvenmemektir.

Anksiyete her şeyin ve herkesin farkında olmaktır. O kadar ki; birinin ses tonundaki ya da kelime seçimindeki en ufak bir değişimi bile fark edebilmektir.
Anksiyete; daha başlamadan ilişkileri mahvetmektir. Size “haksızsın; seni sevmiyor; seni terk edecek” der. Ve siz de hemen bir yargıya vararak ilişkiyi bitirirsiniz.

Çok fazla düşünmek ve çok fazla önemsemektir. Anksiyetesi olan insanların kökeninde önemsemek vardır çünkü.

Avuç içlerinizin terlemesi ve kalbinizin hızla çarpmasıdır. Ancak dışarıdan bunu kimse fark edemez. Sakin ve rahat görünür ve gülümsersiniz ama içeride bunun dışındaki her şey vardır. Anksiyete sizi tanımayan insanları kandırma sanatıdır. Sizi tanıyanların ise sürekli olarak “endişelenme”; “rahat ol” ya da “bu kadar kafana takma” demesidir. Arkadaşlarınızın sizin çıkarımlarınızı dinlemesi ve bu sonuca tam olarak nasıl ulaştığınızı anlamamasıdır.

Sorun olmayan bir şeyi düzeltmeye çalışmaktır.

Kendinizden şüphe etmenize sebep olan soru zincirleridir. “Çıkarken kapıyı kilitledim mi?”; “Ocağı kapattım mı?”. Anksiyete kontrol etmek için tekrar eve geri dönmektir.

Anksiyete; herkesin gözü sizin üzerinde olduğu ve kimsenin sizi burada istemediği gibi düşüncelerden dolayı bir partide hissettiğiniz huzursuzluktur. Anksiyete "bir kadeh daha" almaktır ve sonunda biraz rahatladığınızı hissediyorsunuzdur; ertesi günü akşamdan kalma bir şekilde ve pişmanlıkla uyanana dek. İnsanlara ne dediğinizi ve onlara bir özür borçlu olup olmadığınız merak edersiniz.

Anksiyete aşırı telafi ve insanları memnun etmek için harcanan çabadır. Anksiyete her yere zamanında gitmektir çünkü geç kalmanın düşüncesi bile sizi çileden çıkarmaya yeterlidir.

Anksiyete başarısızlık korkusudur ve mükemmele ulaşmak için çabalamaktır.

Yetersiz kaldığınızda ise kendinizi hırpalamaktır.Her zaman plan ve programa ihtiyaç duymaktır. Anksiyete; kafanızın içindeki “başarısız olacaksın” diyen sestir. Bunun için kendinizi harap ediyor olsanız bile insanların beklentilerini aşmaya çalışmaktır. Anksiyete; başa çıkabileceğinden daha fazlasını üstlenmektir; böylece dikkatinizi dağıtabilir ve başka bir şeyi kafanıza takmaktan kurtulabilirsiniz.

Anksiyete ertelemedir: Başarısızlık korkusuyla o kadar felç olmuşsunuzdur ki başarıyı beklemede bırakırsınız.

Çok bunaldığınızda kendinizi tutamayıp gizlice ağlamaktır ama kimse sizin bu yüzünüzü bilmez. Anksiyete; “berbatsın” ya da “şu an gerçekten çok kötü hissetmelisin” diyen eleştirel sesinizin üstesinden gelebilmektir.

Anksiyete; bir şeyleri kontrol etme ihtiyacı ve isteğidir; çünkü anksiyeteniz kontrolünüzden çıkmış gibi hissedersiniz ve bununla yaşamayı öğrenmeniz gerekmektedir.

Ancak her şeyin ötesinde anksiyete; önemsemektir. Asla kimsenin duygularını incitmek istememektir. Asla yanlış bir şey yapmak istememektir. Her şeyden öte; basitçe kabul edilme ve sevilme isteği ve ihtiyacıdır. Bu yüzden bazen çok çabalarsınız. Bunlar her gün yaşadığınız şeyler olsa da bunlarla tek başınıza yüzleşmek zorunda olmadığınızı bilmelisiniz.

ILGIN ARPACI