Destek Sitesi platformunda Uzman olmak ister misiniz?

Uzman olmak için Şimdi başvurun.

Dikkat Dağınıklığı

Oluşturulma tarihi: 18.02.2025 22:13    Güncellendi: 18.02.2025 22:13
Dikkat geliştirme konusunda yaptığım çalışmalar sosyal ilişkilerimin sürmesinde de aktif rol oynuyor. “Bir yazı okudum. Bu belirtilerden bazıları benim çocukta da var. Ne yapmalıyım? Senin kitaplardan göndersen olur mu? Ne de olsa bu konunun uzmanı sensin.” ifadelerini içeren diyaloglar adeta yaşamımın rutini haline geldi. Neredeyse yirmi yıldır bu konu üzerinde konuştuk; yazdık. Belli ki daha çok konuşmamız ve yazmamız gerekiyor.

Dikkat ile ilgili; üzerinde az çalışılan bir konu üzerinde; birkaç şey söylemek istiyorum. Öyle pek derine dalmayacağım; ama beni bilenler; pek yüzeyde de kalmayacağımı da bilirler. Şunu baştan söyleyeyim; eğer bir ebeveyn olarak bu yazıyı okuyorsan; öncelikle kendine şu soruyu sor; “Benim ebeveynlik tarzımla bu sorunun bir ilişkisi var mı?” Ne alaka diyorsun değil mi? Alakası şu; bu konuda yazılmış birçok kitapta uzmanlar; çözüm yolu olarak öncelikle ebeveyn tutumlarının değiştirilmesini öneriyorlar. Söylenenleri senin için özetleyeyim; “Öyle her istediğini yapmışsan çocuğunda sorumluluk duygusu gelişmemiştir; tatminsizlik tavan yapmıştır; amaç-hedef gibi kavramlar dünyasının penceresinden gözükmemektedir; her şeyin bir anda olmasına programlandığı için anlık haz duygusuyla hareket ediyordur; zihinsel dayanıklılığı gelişmemiştir…” Daha çok şey yazabiliriz ama dananın kuyruğunun da kopmaması lazım. Şimdi yeniden kendine sor bakalım; bu problemin senin ebeveynlik tarzınla bir alakası var mı?

Gerçi kendinle yüzleşmek zordur biliyorum. Çözüm ararken zor olandan kaçmayı tercih edeceğin de tahmin edilemez değil. “Çocuk dikkatini vermiyor; verse yapar; biliyorum.” tekerlemesiyle; doktor doktor gezecek; belki yığınla kitap önüne koyacaksın. Sorunun çözülmesi için bunları yapıyorsan; amenna. Lakin sırf vicdanının sesini susturmak; ‘elimden gelen her şeyi yaptım’ demek için yapıyorsan; yapma. Kendine de; çocuğa da yazık edersin. Hele hele ebeveynlerin ağzının içine bakarak reçete yazanlardan; dikkat geliştiriyorum diye bir sürü kâğıt-kalem hamallığı yaptıranlardan medet umma. Neden mi? Nedenini anlatayım; tabii dinlemeye vaktin varsa…

Dikkat dediğin şey öyle durup dururken dağılan bir şey değil. Esasında hiçbir şey kendiliğinden dağılmaz. Mutlaka dikkatin dağılmasına sebep olan; iç veya dış faktörler vardır. Hele hele konu insansa; orada durup düşünmek lazım! Çünkü insan sıradan bir biyolojik/kimyasal yapı; basit bir program değil. İnsanın fizyolojisinde; biyolojisinde; kimyasında olan her şey dikkatiyle ilişkilidir. En çokta ruhsal yapısı dikkatle ilişkilidir. Dil gelişimindeki problemlerden dolayı dikkat sorunu yaşadığı halde yıllarca ilaç içirilen çocuklar gördüm. İyileşmemişlerdi; iyileşmezlerdi de. Çünkü sorun ritalinle değil; ancak dil sistemini geliştirecek eğitimle aşılabilirdi. Bu kadarda olmaz dediğimiz durumlarda olmadı değil. Ancak bunlarla başınızı şişirmek istemem.

Dikkat probleminin ana kaynağının ne olduğunu bilmek; çözümün başladığı yerdir. Sorunun ne olduğunu araştırma zahmetine katlanacak; bunu yapacak bilgi ve deneyime sahip uzmanlarla yola çıkmanızı öneririm. Yoksa o yol bitmez. Uzmana götürmeden halledeceğiniz konular var. Çocuğun motivasyonu; kaygı durumu; öğrenme tekniklerini bilip bilmemesi; sorumluluk alma durumu ve daha birçok konu sizin bilginiz dâhilindedir; çözümde rol üstlenebileceğiniz konulardır. Bunları da bir zahmet yapalım; saçınızı sonra süpürge edersiniz. Burada size bir sır vereyim; ‘dikkat problemlerinin neredeyse yüzde doksanının çözümü ebeveynlerin tutumlarını değiştirmesindedir.’ Yani siz tutumunuzu –tabii yanlış tutumlarınız varsa- değiştirmediğiniz sürece çocuğunuzun dikkat probleminin düzelme ihtimali yüzde ondur. Bilmem anlatabildim mi?

Dikkat problemi olarak ele alınan bir durum var. Dalgınlık. Dalgınlık probleminden kaynaklı dikkat sorunlarını aşma ihtimaliniz eğitimle çok az; ilaçla çok çok azdır. Dalgınlıktan kastımız sıradan dalgınlık değil. Epilepsi belirtilerini andıran durumu kastediyoruz. Yeri gelmişken söyleyeyim; eğer dalgınlık varsa; nörolojik muayenesini yaptırın ve eğer epilepsi teşhisi konulmuşsa öncelikle tedavi sürecinin seyri hakkında bilgilenin. Epilepsi veya başka bir nörolojik problemden kaynaklanmayan dalgınlıklara bağlı dikkat problemlerini çözmek kolay değildir. Çünkü sebebinin ne olduğuna dair somut veriler azdır. Ancak sezgi; deneyim veya şifa gücü olarak adlandırılabilecek yeteneklere sahip bireylerin kısmen çözüm bulabileceği varsayılıyor. Bazen hipnoz; refleksoloji; hacamat; sülük tedavisi; akupunktur; biyoenerji ve benzeri alternatif tıp uzmanlarının dolaylı olarak tesirleri olabiliyor; ama tam olarak sorunu tanımlayan ve çözüm öneren metodolojilere ihtiyaç var. Bizim gibi terapilerde kombine olarak yukarıdaki metodların bazılarını kullanan az sayıdaki uzmanın bile tam olarak anlamlandıramadığı; algılanılan durumun ifade edilemediği özel/özgün bir durum bu…
Yaşam ve beslenme tarzlarımız üzerinden dikkat probleminin görülme sıklığı istatistiklerinin sonuçlarının da önemli olduğunu düşünüyorum. Atalarımız ne demiş; “Sağlam kafa sağlam vücutta bulunur.” Öyle çocuğun sağlıklı sağlıksız bakmadan önüne her şeyi dayarsanız; kaçınılmaz olarak gün gelir dikkatini işine dayamakta zorlanır. Bir çocuğu dünyaya getirmiş olma azmini ve dayanıklılığını gösteren her annenin bu problemi de aşacağına inancım tam. Gayretinize hayranım. Dikkat dağınıklığı problemi çözümsüz değil. Geliştirilebilir; iyileştirilebilir. Uzmanın doğru tavsiyeleri çözümü kolaylaştırsa da; çözümde asıl rol oynayan sizlersiniz. İyi ki varsınız. Bu dünya bir gün adam olacaksa; sizin çocuklarınız için duyduğunuz iyi niyet ve merhametle olacak…

Mehmet POLATOĞLU
Psikolojik Danışman