Gün içerisinde kendi kendinize olduğunuz zamanlarda; başkalarıyla olan ilişkilerinizde; iş hayatınız da; eşinizle veya sevdiklerinizle yaptıklarınızdan keyif almıyor; eskiden yapmaktan hoşlandıklarınız bile anlamsız geliyorsa çağımızın en sık görülen rahatsızlıklarından biri olan depresyonu yaşıyor olabilirsiniz.
Aşağıdaki belirtilerden bir veya birkaçı sizde mevcut ise depresyon da olduğunuzu düşünebilirsiniz.
Nedensiz yere mutsuzluk hisleri yaşıyorsanız ve çok mutsuz olduğunuzu hissediyorsanız;
Çoğu zaman yorgun; gerilmiş; fiziksel yorgunluk içinde buluyorsanız;
En ufak şeylere bile ani öfkelenme; huzursuzluk; gerginlik hali yaşıyor ve bunu da son zamanlarda kontrol edemeyip dışarı yansıtıyorsanız;
Karşıdaki kişilerin konuşmalarına odaklanmakta; anlattıklarını dinleyip algılamakta zorluk çekiyorsanız;
Kafanızı bir işe veya projeye odaklamaya çalışırken konsantrasyon problemi yaşıyorsanız;
Tahammül sınırınızın aşırı derece de azaldığını düşünüyorsanız;
Cinsel yaşamınızda ciddi bir düşüş; belirgin bir ilgi ve istek kaybı; yetersizlik problemleri yaşıyorsanız;
Ailenizle veya arkadaş çevrenizden yakın olmaktan kaçınma eylemleri ağır basmaya; onlarla zaman geçirme isteğinizin ciddi düzeyde azalmaya başladıysa;
Uykunuz sık sık bölünüyor; sabahları çok erken uyanıp bir daha uykuya dalmakta güçlük çekiyorsanız ve uykunuzu almadan uyandığınızı hissediyorsanız;
Yeme alışkanlıklarınızın değiştiğini az yediğinizi kilo kaybının başladığını veya duygusal sürecin etkisiyle çok fazla; zamansız yeme davranışınız ortaya çıktıysa ve buna da engele olamadığınızı düşünüyorsanız; depresyondasınız.
Depresyon psikolojik problemler içerisinde en sık görülenlerdendir. Kadınlarda Erkeklerde görülme sıklığından iki kat daha fazladır. Her 10 kadından 2 sinde erkeklerde ise 10 kişi de 1 dir. Her insan hayatının belirli döneminde depresyon durumu yaşamaktadır. Bazılarında bu durum hafif düzeyde atlatılmakta iken bazı kişilerde ağır klinik seyir halinde görülmektedir. Ağır süreçli depresyon yaşayanların daha sonra depresyon sürecine girmeleri daha fazla görülen bir olgudur.
Depresyonu tetikleyen en önemli unsurlar kişinin kendisine hatanın normal bir süreç olduğuna dair alan tanımlayamaması; yetersizlik duygularını aşırı içselleştirmesi; kapasitesinin üstünde yüklenme; aşırı başarılı olma çabası; kendini dışarıdaki kişilere karşı ispatlama ve güçlü gösterme çabası; her şeyin üstesinden gelebilirim duygusu; iş dünyasında yetki devri yapamama; başkalarına karşı aşırı güvensizlik; benlik algısındaki gerçeklik düzeyinden uzaklık; aşırı kontrolcü davranma; titizlik; kaybetmeye dayanamama; eğlenme; aile ve sosyal yaşama çok kısıtlı zaman ayırma gibi durumlardır.
Depresyon kişinin yaşam kalitesini önemli ölçüde düşürmektedir. Kişi var olan potansiyelini depresyon sürecinde kaybetmeye başlar. Zaman içerisinde gerekli uzman desteğini almadığında psikolojik anlamda sorunlar yaşamaya başlayacaktır. İlk etapta psikolojik sorunları görmezlikten gelecek fakat süreç içerisinde muhtemel yaşanacak fiziksel sorunlar ile depresyon kronik bir hal alacaktır. Fiziksel yansımaları başladığında kişi için birçok şey daha zorlu olacaktır.
Depresyon da olduğunuzu en kolay nasıl anlarsınız; uyku; yeme; cinsel hayat; geleceğe dair umut; eğlenceyi yaşama isteğiniz; enerji durumuz ( içsel ve fiziksel); aile ve arkadaş ilişkilerinde uzaklaşma durumları içerisindeki değişimler eskisi gibi değilse bilin ki depresyondasınız.
Depresyonu nasıl yenersiniz:
Günlük bireysel; aile veya sosyal anlamda yapacağınız aktiviteleri daha önceki gibi yapma isteğinizi tekrar hayata geçirerek;
Kendinize aşırı yüklendiğinizde kısa ödüllendirici molalar vererek;
Özellikle dilinizdeki ifadeleri değiştirerek; olumsuz kelime ifadeleri yerine sözcüklerin gücünü yaşayın olumlu kelimler ile zihninizi yenileyerek;
Cinsellikle ilgili düşünme süreçlerini çoğaltıp; tam istek duymasanız bile aktiflik sürecine tekrar girmeye çalışarak ilgi ve istek kaybınızı ortadan kaldırarak;
Evde veya işte size destek olanların çabalarına katılım sağlayarak; depresyon sürecinde kendi kendinizin terapisti olabilirsiniz.
Olumsuz sonuçlanmış iş veya ilişkinin sizi yıpratan duygularını kendinize uygun ve en müsait zamanı ayırdığınızda 7 gün sadece 10 dakikanızı ayırıp o konu hakkında istediğinizi yazın 7 gün boyunca aynı konu üzerine yazın ve her yazma eyleminden sonra kağıdı etrafı ve kendinizi tehlikeye atmayacak şekilde yakınız. Muhtemelen ilk 3-4 gün kendinizi kötü hissedecek fakat yedinci gün itibariyle üzerindeki duygusal baskının kalktığına şahit olacaksınız.
Yazma terapisinde dikkat edilecek hususlardan birisi kişinin aynı konu üzerine yazmaya devam etmesi; yazma esnasında aklınıza o konuyla alakalı ne gelirse hepsini yazmayı ihmal etmeyin. Çünkü yazma esnasında kısıtlama yapmanız bilinçaltınızın ifade etmek istediklerini ketleme; engelleme durumu ortaya çıkaracaktır. Bu yüzden yazarken kendinizi tamamen serbest bırakın. Sonra ki süreçte yazdığınız kağıdı güvenli bir şekilde yakınız; kesinlikle biriktirip hepsini bir kere de yakıyım gibi bir düşünce içerisine girmeyiniz. O günün kağıdı o anda yakın.
Yazma etkinliğini istediğiniz her konu üzerine yapabilirisiniz. Özellikle bireysel terapi desteği alamıyorsanız; güvendiğiniz kişiler yok ise ve derdinizi anlatamadığınız için ciddi psikolojik sorunlar yaşama ihtimaliniz varsa yazma sizin için en iyi terapi yöntemlerinden birisi olacaktır. Yazma terapisine güvenebilir ve inanabilirsiniz.
Depresyon sürecine girmemek için neler yapılmalı isterseniz bir de bu açıdan inceleme yapalım.
Yaşamın kendi içerisinde bir anlamı vardır. Bunun ne olduğunu nasıl olduğunu ortaya çıkarmak ise bizim elimizde olan bir süreçtir. Kendimizle ilgili artı ve eksi tarafları daha net bir şekilde tanımaya çalışırsak ve bu yönleri özellikle eksi yönlerimizi kabullenmeyi öğrenebilirsek yaşamın amacını kavrama konusunda kendimize fırsatlar tanımış oluruz.
Kişi kendini tanırsa sorunların nerede; ne zaman; ne şekilde; nasıl ve kiminle başlayacağını bilir; aynı şekilde bu durum çözümler içinde geçerli olacaktır.
Kilit sensin; anahtar da sensin...
Mutlu olmanın kendi yaşam ve ortamların içerisinde de belirli imkanları var. Şimdi onları bulmak için kendine fırsat ver. Etrafında bu imkanlar ile ilgili neler var görmeye çalış. Kendini köşeye sıkışmışlık; kısılmışlık içerisinde bırakma. Özellikle bir şey yok duygusu içerisinde bırakmaya çabalar isen görme yetin zayıflar. Bunun sonucunda sana iyi gelecek; seni tekrar canlandıracak etkenlerden uzak kalırsın.
Her zaman kazanamayacağını bilmelisin; kaybetmeyi de kendine öğret. kaybettikten sonra yeniden kalkabilmeyi; çabalamayı; yeniden tekrar başlamayı göster kendine. Kendi kendinin öğretmeni ol ve bu öğretme davranışını bir sefere mahsus değil hayatının her alanında her zaman yap.
Başkaları ile kıyaslama veya karşılaştırma yapmadan önce kendi potansiyelini düşün ve ona göre bir süreç içerisine gir. Uç noktalardaki karşılaştırmalardan kendini koru. Eski yaptığınla bile kendini kıyaslama içerisine girerken acımasız olma. Objektif olmaktan asla vazgeçme.
Yastığa başını koyduğunda kendine sadece uyku ile ilgili güzel ifadeler kullan. Rahat ve huzur içinde uyuyacağını; sabah kalktığında yapman gerekenleri ortaya çıkaracak bir enerjiye sahip olmak için şimdi uyuyacağım. Huzurlu keyifli ve sağlıklı bir uyku için yastığa başımı koyduğum anda uyuyacağım gibi olumlu telkinler söylemeye devam et göreceksin ki en kısa sürede keyifli ve sağlıklı bir uyku sürecine gireceksin.
Eğer süreci atlatmakta yine de zorluk yaşarsanız uzman desteği almanız depresyonu kolaylıkla yenmenizi sağlayacaktır. Sağlıklı ve keyifli günler dilerim.