Küçük çocuklar kendi bedenleriyle yakından ilgilidir. Çevreyi tanımadaki ilk girişim; önce kendi bedenini tanımayla başlar. Kendini tanıma yolu da hayatın ilk yıllarında dokunma ve bakma ile olur. Benmerkezci bir yapıyla doğan bebekler için kendi bedenleri başlıca ilgi ve keyif kaynağıdır. Hayatın ilk günlerinde bebek için en büyük haz kaynağı annesi tarafından kucaklanmak; emzirilmek ve temizlenmek gibi ihtiyaçlarının giderilmesi ve bu sırada duyduğu rahatlama ve güven duygusudur. Temel ihtiyaçlarının giderilmesi sırasında emerken annesinin göğsüne dokunmak; banyo yaparken ılık suya dokunmak tensel keyif almanın ilk basamaklarıdır.
0-2 yaş döneminde bebekler çeşitli devinimsel hareketlerle bedenlerine dokunarak keyif almayı öğrenirler. Bebek bezinin temasından ya da altlarının silinmesi esnasındaki dokunuştan da hoşlanabilirler.
2-3 yaş döneminde ise tuvalet eğitiminin başlaması ile birlikte bezsiz olan genital bölgenin farklı nesnelere dokunması ile yeni deneyimler edinirler. Tuvalet eğitiminin verildiği bu dönemde cinsel merak büyük oranda cinsel organların olduğu bölgeye odaklanır.
3 -6 yaş aralığında ise bedeni ile ilgili öğrenme sürecine çevresel merakı da katarak bedenini akranları ile veya kardeşi ile kıyaslar; karşılaştırmalar yapar. Bakma ve dokunmaya dayalı sınırlı öğrenme araçlarına dil yeteneğini de ekleyerek cinsellik üzerine pek çok soru sorduğu döneme girer. Akranlar arasında dokunsal oyunlarda artış ya da mastürbasyon eğilimi görülebilir.
İşte bu evrede ailenin yaklaşımı çok büyük önem taşır. Çocuğun ilgi ve merakına ebeveynin vereceği cevaplar ve takınacağı tavırlar ne kadar doğru ve yerinde olursa çocuğun ilk cinsel eğitim başarısı da o ölçüde doğru olacak; ergenlik ve yetişkinlikteki sorunları ile başa çıkma olasılığı da aynı ölçüde kolay olacaktır. Olumsuz yaklaşmak; çocukların sonraki yaşlarında cinsellikten utanmalarına neden olabilir ve aileleri ile sağlıklı iletişim kurmalarını; kendi cinsinin özellikleriyle barışık yaşamalarını engelleyebilir.
Kendini keşfetmek için bedenine (genital bölgesine) dokunmakta olan çocuğa yasaklar koymak; ayıplamak; cezalandırmak; ellerine vurmak yapıcı bir çözüm değildir. Bu gereksinimi abartıya kaçmadan denemesine fırsat verilmelidir. Yasaklamak ve cezalandırmak bu merakı engellemeyecek; çocuk bulduğu ilk fırsatta tekrar merakını tatmin etmeyi deneyecek; ancak bu kez suçluluk duygusuna kapılacaktır.
Cinsel eğitim için en uygun zaman çocuğun bedeni ile ilgili sorular sormaya başladığı zamandır. Durup dururken çocuğu karşımıza alıp ders anlatır gibi cümlelerle ona bir şeyler öğretmeye çalışmak çok doğal olan öğrenme sürecini yapaylaştırır. Burada önemli olan çocuğun neyi ne kadar merak ettiğini tespit edip ona uygun yanıtlar vermektir. Çocuğun ilgisinin dışında ya da gereğinden fazla ayrıntı içeren yanıtlar vermek çocuğun kafasını karıştırabilir. Aynı şekilde soruyu yanıtlarken takındığımız tavır da çocuğun olayı yorumlamasını etkiler. Soruları yanıtlarken unutulmaması gereken; ne çok ayrıntılı; ne de çok sade yanıtların verilmesidir. Yaşına uygun ve merakını tatmin edecek düzeyde ayrıntıya sahip yanıtlar tercih edilmelidir. 3–6 yaş döneminde sıklıkla görülen kız çocuğun annesi gibi makyaj yapmaya çalışması; kıyafet ve ayakkabılarını giymesi; erkek çocuğun da babası gibi traş olmaya çalışması; onun tarzında gömlek ve ayakkabılar seçmesi doğal gelişimsel özelliklerdir ve cinsel kimlik gelişiminin ilk göstergeleridir; ama bazen tam tersine erkek çocukların kızlar gibi külotlu çoraplara; tokalara merak sardığı; bebeklerle oynadığı; kızların ise saçlarını kısa kestirmeye ve erkek tarzı oyunlar oynamaya ilgi duyduğu durumlar ortaya çıkabilir.
Karşıt cinsin davranışlarını model alan çocuklar için ilk önce gözlemci olup davranışın sebebi araştırılmalıdır. Dikkat çekme ya da sadece meraktan kaynaklanıyorsa zaten kısa bir süre sonra kendiliğinden sona erecektir; müdahaleye; paniklemeye gerek yoktur. Ancak bu davranışlar uzun süre devam eden bir hal aldıysa ve kendi cinsiyetine özgü davranışlar azaldıysa; bu aşamada bir uzman yardımı almak uygun olabilir.
Boşanma; ebeveynden birinin kaybı veya iş nedeniyle çok uzun süre evden ayrı kalması gibi durumlarda rol modeli eksikliği özdeşimi geciktirebilir ya da engelleyebilir. Bazen de belirli cinsiyetteki çocuğa sahip olma özlemi; aileyi çocuğun zıt cinsiyette yetiştirmesine yönlendirebilir. Bu durumda da ailenin sorunu çözmek için danışmanlık alması önerilir.
Cinsel merak dönemine giren çocukların; sorularına yanıt getirebilecek en uygun kaynak ebeveyndir; ancak çoğu kez çocuk; ebeveynden aldığı bu ilk bilgileri çevrede gözlemleyerek doğruluğunu test etmek isteyecektir. Eğer okula gidiyorsa sınıf arkadaşlarını tuvaletteyken gözlemlemeye çalışacak ya da oyunlar sırasında öpmek ve dokunmak için fırsat kollayacaktır.
Ebeveyninden doyurucu cevap alamazsa başka yetişkinlere ya da kendinden daha büyük çocuklara sorularını yöneltecektir. Uygun olmayan kaynaklara yönelen çocuğun bilgiyi kontrolsüzce elde etme ihtimali yüksektir. Bu kişiler çocuğunuza gelişim seviyesine uygun olmayan; kafa karıştıran; eksik ya da tamamen yanlış bilgiler verebilirler. Çocuğun uygun olmayan kaynaklara yönelmesini engellemek ve onu doğru eğitebilmek için her sorusunu uygun şekilde yanıtlamaya gayret edin. Yanıtını bilmediğiniz sorular olduğunda “bilmiyorum” demekten çekinmeyin. Sorunun cevabını araştırarak ona geri dönün. Her zaman size açılması ve güvenmesi için destek olun. Böylelikle ileriki yıllarda yaşanması muhtemel sıkıntılarla başa çıkmada çok daha başarılı olabilirsiniz.