Deri kanserleri; genel olarak tüm vücutta görülen kanserlerin % 50 sini oluşturmaktadır. Son yıllarda güneşin zararlı etkilerinin belirgin hale gelmesi nedeniyle; cilt kanseri görülme sıklığı oldukça artmıştır. Erken teşhis ile tedavi şansı; bazı istisnai durumlar hariç; %100 dür. Bu nedenle; yüz derisinde görülen ve iyileşmeyen herhangi bir yara ihmal edilmeden bir doktora gösterilmelidir. İyileşmeyen bir yara ne kadar küçük ve ne kadar masum görünürse görünsün; zeminde mevcut bir kanseri gizleyebilir. Erken yakalanan deri kanserlerinde hem tam kür sağlanabilir; hem de cerrahi sonrası yüzde oluşabilecek ciddi bir şekil bozukluğu engellenebilir.
Yüz bölgesinde yerleşik cilt tümörleri; yüzün iletişimde ön planda olması nedeniyle diğer bölgelerdeki tümörlere nazaran daha fazla önem arzederler. Yüz bölgesinde yerleşik tümörler kişi tarafından kolaylıkla fark edildiği için; erken dönemde teşhis edilebilirler.
Risk altındaki kişiler
Açık tenliler;
Derilerinde kolayca çillenme olanlar;
Çok fazla sayıda beni (nevüs) olanlar;
Ailesinde deri kanseri öyküsü bulunanlar;
Açık havada fazla zaman geçirenler;
Herhangi bir sebeple radyoaktif ışın (radyopterapi) tedavisi uygulanan kişiler
Uzun yıllar iyileşmeden kalan açık yaralar;
Katran; zift; arsenik vs. gibi kimyasal karsinojen maddelere uzun süre maruz kalanlar
Deri kanserlerinin nedenleri
1- Güneş ışınları: Bazal hücreli kanserler ve yassı epitel hücreli kanserlerin büyük çoğunluğunun en önemli nedeni güneş ışınlarıdır. Bu iki kanser gurubu özellikle güneşe daha fazla maruz kalan baş; yüz ve boyun bölgesi derisinde görülürler. Maling melanomda da güneş ışını önemli bir risk faktörüdür.
2- Radyasyon: Radyasyona maruz kalma cilt kanserlerinin diğer önemli bir nedenidir.
3- Kimyasallar: Kimyasallara maruz kalmak da cilt kanseri riskini arttırmaktadır. Özellikle kimyasal işlemlerin yapıldığı sanayi dallarında çalışanlar; yoğun risk altındadır.
4- Genetik Yatkınlık: Kişinin genetik özelliklerinin kısmen de olsa cilt kanserlerinin görülmesinde etkisi vardır.
5- Yaş faktörü: İleri yaş hasta gruplarında deri kanseri görülme sıklığı artar
6- Uzun süreli yaralar: Uzun süre iyileşmeyen yaralarda kronik travmaya ve irritasyona bağlı tümöral dönüşüm gerçekleşebilir.
Deri Kanseri Tipleri
1. Bazal Hücreli Kanser ; yavaş seyreden ve en sık görülen deri kanseri tipidir. Bulunduğu bölgede büyük boyutlara ulaşsa bile uzak organlara yayılma yapmaz.
2. Skuamöz Hücreli Kanser; ikinci sıklıkta görülen deri kanseridir. En sık dudaklarda yerleşir. Lenf bezlerine ve iç organlara yayılabilir. Tedavi edilmezse hayatı tehdit edici durumlara neden olabilir.
3. Malign Melanoma; diğer 2 gruba göre daha nadir görülse de; son yıllarda özellikle güneşli bölgelerde yaşayanlarda sıklığı giderek artmaktadır. Deri kanserlerinin en tehlikeli tipidir. Erken teşhis bu tip kanserde hayati önem taşır.
Kanserleşebilen diğer deri tümörleri
Oldukça sık görülen iki iyi huylu deri tümörü benler ve keratozlardır. Benler; yoğun pigmentli deri hücrelerinin kümeleşmesinden oluşur. Bazen deriden kabarık şekilde; bazen deri ile aynı seviyededir. Bazıları doğuştan; bazıları ise sonradan ortaya çıkar. Çoğu iyi karakterli olmasına karşın; özellikle doğuştan beri var olan; geniş ve kıllı dev benler ile değişik renklerde ve sınırları net olarak seçilemeyen benler malign melanomaya dönüşme riski taşırlar.
Benler;
1) Kozmetik nedenlerle;
2) Giysi ve takılarla sürekli tahriş oluyorlarsa;
3) Malign melanomaya dönüşme ihtimalleri nedeniyle cerrahi olarak çıkarılırlar.
Solar veya aktinik keratozlar ise üzerleri pürtüklü veya pullu; kahverengi veya kırmızı renkte yamalar şeklinde görülen iyi huylu deri tümörleridir. Genellikle derinin güneşe maruz kalan bölgelerinde görülürler. Bunların bazılarında kansere dönüşme ihtimali vardır. Kansere dönüşme belirtileri gösterenler cerrahi olarak çıkarılmalıdırlar.
Deri Kanseri Nasıl Tanınır?
Yüz tümörlerinin tanısı koymak kolaydır. Genellikle bir dermatoloji doktoru; ilk muayenede tümörü klinik olarak saptayabilir. Arada kalınan durumlarda tümör tipini belirleyip tedaviyi planlayabilmek için biyopsi yapılması gerekebilir. Biopsi işleminde; yaradan sağlam doku ile birlikte yeterli miktarda parça alınarak patoloji laboratuvarına gönderilir. 4-5 gün içinde tanı konur.
Deri kanserlerinin büyük çoğunluğu bazal hücreli kanserlerdir. Bu tümörlerin belirtisi genellikle yüzün belirli bir bölgesinde yavaş büyüyen; üzeri normal deriden farklı renkte; merkezinde ülserasyon olan; sınırları belirgin; deriden hafif kabarık yaralar şeklindedir. Ağrı genellikle yoktur. Üzerindeki kabuk kaldırıldıkça kanayabilirler.
Yassı epitel hücreli kanserlerde ise sıklıkla ağrısız; kızarık; sınırları belirsiz; kenarları normal deri yüzeyinden kabarık noduler şekilde görülebilen yaralar vardır. Özellikle ağız çevresi ve dudaklarda görülen iyileşmeyen yaralarda ilk düşünülen kanser tipidir. Bu yaraların üzerinde bir kabuk bulunabilir. Bazen açık yara şeklinde de olabilirler. Bu kanser gurubunda da ağrı pek görülmez.
Kısaca 2-4 haftada iyileşmeyen ve tedaviye dirençli yaraların kanser olabileceklerini düşünmek ve vakit kaybetmeden bir uzmana başvurmak gerekir.
Malign Melanoma ise; genellikle bir benden başlamasına karşın; tamamen normal ve sağlıklı olan bir deriden de başlayabilir. Herhangi bir bende ortaya çıkan aşağıdaki değişiklikler kanserleşme açısından uyarı kriterleri olarak kabul edilmelidir.
1. Asimetri
2. Kenar düzensizliği
3. Değişik renk tonlarında olması
4. Üzerinde kabuklanma
5. Kanama
6. Kaşıntı
7. Çevresinde kızarıklık
8. Kıllanma artışı
9. Boyutunda >6 mm den daha fazla veya anormal bir artış olması.
Bu değişikliklerden biri veya birkaçı gözlenen benler; cerrahi olarak çıkarılarak Malign Melanoma açısından histopatolojik incelemeye tabi tutulmalıdır. Eğer tüm bu değişkenler size karmaşık geliyorsa şunu hatırlamak çok önemlidir. Derinizi tanıyınız ve tepeden - tırnağa düzenli olarak muayene ediniz. Sizi şüphelendiren birşeylere rastlarsanız hemen bir uzmana başvurun. Cerrahi gereken durumlarda plastik cerrahlar uygun cerrahi teknik ile; en iyi estetik görüntüyü sağlayacak ve fonksiyonel kaybını minimumda turtacak şekilde ameliyatı planlarlar. Çıkarılan dokunun histopatolojik incelemesi ile; tam olarak çıkarılıp çıkarılamadığı; zeminde kalıntı kalıp kalmadığı anlaşılabilir.
Deri kanserlerinin tedavisi
Cerrahi Tedavi: Tedavi seçenekleri içinde en hızlı ve güvenli olanı cerrahidir. Tümör etrafı ile birlikte güvenli sınır belirlenerek tam olarak çıkarılır. Açık kalan defekt bölgesi küçük ise; cilt uçları karşılıklı getirilmek suretiyle kapatılır. Eğer defekt alanı büyük ise; çeşitli teknikler kullanılarak yüz bütünlüğü korunacak şekilde onarım yapılır. Özellikle yassı epitel hücreli kanserlerde; bazen lezyon bölgesine bitişik olan bölgelerdeki lenf bezlerinin de temizlenmesi gerekebilir. Bazal hücreli karsinomlarda lenf bezi disseksiyonuna gerek yoktur. Çünkü bunlar metastaz (etrafa bulaşma) yapmazlar.
Radyoterapi: Bazı olgularda uygulanabilir. Bazen direkt tedavi olarak uygulanabildiği gibi; yassı epitel hücreli kanserlerde cerrahi tedaviye ek olarak da verilebilir. Çok nadir durumlarda ise hastanın cerrahi tedavi sansı yoksa; tümör dokusunu küçültmek ve yaşam kalitesini artırmak için palyatif olarak da verilebilir.
Kemoterapi: Bu tip tümörlerin tedavisinde kemoterapinin çok fazla yeri yoktur.
Nüks Olur Mu ?
Deri kanserleri nüksedebilir; ancak ortaya çıkabilecek nüksün riskini azaltmak mümkündür. Bunun için:
- Doktorunuzun çağırdığı kontrollere düzenli olarak uyunuz.
- Yaz aylarında özellikle de saat 11.00-15.00 arası saatlerde güneşe maruz kalmaktan
kaçınınız.
- Dışarda uzun süre kalmanız gerekiyorsa geniş kenarlı şapkalar ve uzun kollu
elbiseler giyiniz.
- Açıkta kalan deri bölümleri için en az 15 koruma faktörlü güneş kremleri kullanınız.
Yüzdükten ve terledikten sonra da düzenli aralıklarla bu kremleri kullanmaya devam
ediniz.
- Son olarak cildinizi düzenli olarak siz de muayene ediniz. Eğer herhangi bir
şüpheniz varsa en kısa sürede bir uzmana başvurunuz.