Vajinismus; vajen girişindeki kasların spazmı sonucu cinsel birleşmenin mümkün olmadığı ya da son derece ağrılı olduğu bir bozukluktur. Vajinismus toplumumuzda sıklıkla görülen; psikolojik nedenlere bağlı bir cinsel işlev bozukluğudur.
Vajinismusun ortaya çıkmasında pek çok faktör vardır. Vajinismusun en sık görülen nedenleri arasında psikolojik kaygılar ağırlık kazanır. Kız çocuklarına öğretilen veya irademizin bilinçdışımıza kodladığı “cinsellik kötüdür.”;”kızlık zarı çok değerli ve korunması gereken şeydir.” düşünceleri bu problemin ortaya çıkmasında önemli yer tutar. Bazen de cinsel bilgi eksikliği; basit bir utanma ve cinsel duygulardaki baskılanma neden olabilir. Bazen ise altta yatan neden özellikle çocukluk dönemindeki travmatik yaşantıdır. Bu durumda geçmişte yaşanmış taciz gibi travmatik olayların bilinçdışına itilen bugünkü izdüşümleri ve etkileri iç çatışmalara neden olup beden-zihin bütünlüğünü bozarak vajinismusa yol açabilir. Nedenleri toparlayacak olursak; yanlış; yetersiz ve abartılı cinsel bilgiler; cinselliği değersizleştiren ve aşağılayan aile; zayıf güçsüz anne-baskıcı otoriter baba; baba-kız ilişkisinde güçlükler; suçluluk; ayıp; günah duyguları; çocukluk travmaları; tacizler; acı çekme korkusu; gebe kalma korkusu; olumsuz kendilik algısı sayılabilir.
Kadınlara özgü bir sorun olan vajinismusta; vajina girişini koruyan kaslar; herhangi bir birleşme girişiminde bulunulduğunda spazm gibi kasılma tepkisi vermeye şartlanmıştır. Bu bozukluk bu yüzden cinsel birleşmeyi imkansız kılar. Bu kasılma istemsiz; yani kadının bilinçli kontrolü dışında gerçekleşen bir kasılmadır. Bu kasılmaya tüm bedendeki kasılmalar; bacakların kapanması; adeta bir kilitlenme; korku; cinsel birleşmeden kaçınma; girişin olmayacağı inancı eşlik eder. Nadiren; cinsel birleşme olmaktadır ancak kasılma sürdüğünden; cinsel birleşme ağrılı ve sıkıntılıdır.
Vajinismus problemi yaşayan çiftler başlangıçta birbirlerine anlayışla yaklaşırlar. Bunun arkasında bu sürecin yeni olması; hem de kadın ve erkeğin aynı duygusal arka planı paylaşması yer almaktadır. Çünkü vajinismus kaygısını yaşayan duygusal yapıdaki hanımları gene aynı duygusal yapıya yakın yani arka planda çocuksu duygusal yapıya yakın erkekler seçmektedir. Ve süreçte bir süre sonra her iki tarafta bundan bunalmaya; kabullerinden vazgeçmeye ve birbirlerini suçlamaya başlarlar. Ve gene yaşanılamayan; başarılamayan cinsellikten sonra cinsel denemelere ara verilmektedir.
Vajinismus; cinselliğin açıkça konuşulamadığı ve paylaşılamadığı toplumlarda bir sır olarak kalmakta ve en yakın aile üyelerinin bile genellikle durumdan haberi olmamaktadır.
Vajinismus cinsel terapi ile tedavi edilebilen bir problemdir. Vajinismus terapisi kısa ve basit bir süreçtir. Çok uzun aylar süren bir tedavi değildir. Cinsel tedaviler arasında en yüz güldürücü sonuç alınan cinsel sorunlardan biridir. Sorunu kabullenip bu konuda yardım istemek bile çok önemli bir adımdır.
Vajinismus sadece kadının değil; çiftin ortak sorunudur. Bu nedenle tedavinin sağlıklı şekilde yürütülebilmesi için çiftin birlikte sorumluluk alması gerekmektedir. Vajinismus probleminin çözümü; eşlerin birlikte görüşmeye alınması ile başlar. Ancak erkeğin çözüm seanslarına kesinlikle katılması şart değildir. Erkeğin; kadına öğretilen bir takım alıştırmalara ev ortamında katılması gerekir. Çift tedavide başarıya; yol gösterici cinsel terapist; erkeğin yardımı ve kadının çabasıyla ulaşabileceğini iyi anlamalıdır.
Anestezi altında veya sarhoş iken cinsel ilişki denemesi yapmak; uyku ilacı; sakinleştirici ilaç almak; kaplıcaya gitmek; tüp bebek deneyimi ile doğum yapmak gibi yöntemlerin vajinismus tedavisinde hiç katkısı yoktur.