Cinsellik kişinin yaşamındaki en özel ve en mahrem alanlardan biridir. Her bireyin cinsel fantezileri ve istekleri olmakla birlikte bu süreçler başkalarını istenmeyen ve zarar verici bir şekilde etkilemeye başlarsa bunlar anormal olarak değerlendirilir.
Cinsel işlev bozukluklarının ortaya çıkışında ve devamında çok sayıda etkenin rol oynadığı ve karşılıklı olarak birbirlerini etkiledikleri bilinmektedir. Bu konuda önemli noktalardan biri de; psikojenik etkenler ile organik etkenlerin birlikte rol oynamaları ve kimi zaman psikojenik etiyoloji ile organik etiyolojinin karşılıklı olarak nerede başlayıp nerede bittiklerinin konuyla ilgili profesyonellerce bile ayırt edilememesidir. Tüm cinsel bozukluklar; esas olarak üç ana gruptan oluşmaktadır. Bunlar:
1) Parafililer
2) Cinsel kimlik bozuklukları (Transseksüalite)
3) Cinsel işlev bozuklukları
1- PARAFİLİLER
Temel olarak; bir kişinin cinsel açıdan uyarılabilmesi için; olağandışı nesneler; eylemler ya da durumları içeren tekrarlayıcı ve yoğun cinsel dürtü; fantezi ve davranışlara gereksinim duyması ile ortaya çıkan bozukluklardır. Tanı için en az 6 ay kadar sürmesi; kişinin bu dürtülere göre hareket etmesi veya bu süreçten dolayı belirgin şekilde sıkıntı yaşaması gerekir. Egzibisyonizm (teşhircilik); fetişizm (yalnızca belirli nesnelerle uyarılabilme); frottörizm (sürtünmecilik); pedofili (küçük yaştaki çocuklara yönelik cinsel ilgi); cinsel mazoşizm (acı çekerek/aşağılanarak uyarılabilme); cinsel sadizm (acı yaşatarak/aşağılayarak uyarılabilme); Transvestik fetişizm (karşı cins gibi giyinerek/ giysileriyle uyarılabilme); voyörizm (gözetlemecilik; röntgencilik); telefon skotolojisi (açık seçik telefon konuşmaları ile uyarılabilme); nekrofili (cesetlere yönelik cinsel ilgi); parsiyalizm (bedenin sadece bir bölümüne odaklanma); zoofili (hayvanlara yönelik cinsel ilgi); koprofili (dışkıya yönelik cinsel ilgi) ve ürofili (idrara yönelik cinsel ilgi) en sık rastlanan parafili türleridir. Ancak bunların dışında da çok sayıda farklı ve daha ender rastlanan parafili türleri vardır.
2-CİNSEL KİMLİK BOZUKLUĞU
Kişinin kendi biyolojik cinsiyetinden duyduğu kalıcı rahatsızlık duygusu ile karakterizedir. Kişi; çocukluk çağından itibaren kendi cinsel organlarını reddeder; karşı cinsin cinsel kimliğine uygun tutum; davranış ve rolleri benimser. Karşı cins gibi giyinmek; oynamak; davranmak ister. Israrla; cinsiyetini kalıcı olarak değiştirmek ister. İçinde yaşadığı bedenin cinsiyetinden asla hoşnut değildir. Transseksüel olgular; adeta yanlış bir bedenin içine hapsedilmiş gibidirler. Bu kişiler psikolojik durumlarından dolayı genellikle depresyon ve kaygı yaşarlar. Yaşamlarını zor bir şekilde sürdürürler; özellikle çalışma; iş bulma gibi konularda sorunlar yaşarlar. Cinsel kimlik bozukluğu olan bireylerin bir kısmı cinsiyet değiştirme ameliyatları ile kendilerini ait hissettikleri cinsiyete geçiş yaparlar.
3-CİNSEL İŞLEV BOZUKLUKLARI
Cinsel işlev bozuklukları çok sık rastlanan sorunlardır. Yapılan çalışmalar; kadın ya da erkek ayrımı olmaksızın; en az her üç kişiden birinin yaşamlarının herhangi bir dönemlerinde en az bir cinsel işlev bozukluğu yaşadıklarını ortaya koymaktadır. Cinsel işlev bozukluklarının hem bedensel (organik); hem de psikolojik nedenleri vardır. Birçok zaman da; psikolojik ve bedensel nedenler sorunun ortaya çıkmasında birlikte rol oynarlar.
Cinsel işlev bozukluğu; cinsel istek; cinsel uyarılma; orgazm sürecine ilişkin problemler ve cinsel ilişki öncesinde; sırasında ve sonrasında var olan genital ağrıların sürekli ve tekrarlayıcı olması koşuluna bağlıdır. Bu tanının konulabilmesi için var olan bu sorunların kişi açısından belirgin bir stres veya kişilerarası ilişkilerinde sorun yaratması gerekir.