Kış Aylarında Beslenme
Kış aylarında bağışıklığımızı güçlendirmek ve formada kalabilmek adına beslenmenize çok dikkat etmeniz gerektiğinin yeteri kadar farkında mısınız?
Yaz yaklaştıkça formuna dikkat edenlerin sayısı artarken; kışın kilo alma eğilimi daha fazladır. Havanın daha erken kararması; güneşin yerini yağmur-karın alması ve soğukların gitgide artıp; işlerin yoğunlaşması dolayısıyla gelişen halsizlik; isteksizlik; mutsuzluk sonucu aşırı yeme atakları bu aylarda daha fazla gelişebilir. Kış mevsimini formda sağlıklı geçirmek için neler yapabileceğiniz hakkında gelin bu minik ipuçlarını okuyalım.
• Güçlü bir savunma mekanizmasının temelinde yeterli ve dengeli beslenme yer almaktadır. Mevsiminde meyve ve sebze içeriklerine baktığımızda antioksidanlardan zengin koruyucu bitkisel içeriklerle dolu olduklarını görmekteyiz. Bunun için kışın meyvelerden nar; kivi; turunçgilleri; sebzelerden kereviz; balkabağı; havuç; kırmızıbiber; mor lahana; soğan; ıspanak; pazı; kırmızı turp; brokoli; karnabaharı; sarımsağı bunların dışında tam tahıllı ürünler; kurubaklagiller ve proteinden zengin et; süt ürünleri ve yumurta gibi besinleri beslenme programlarınızda yeterli ve dengeli bir şekilde bulundurmalısınız.
• Daha güçlü bir bağışıklık sistemi için; yaşlanmaya sebep olan toksinlerden ve serbest radikallerden korunmak için; daha iyi bir sindirim sistemi ve daha hızlı çalışan bir metabolizma için yoğur; kefir; probiyotik ilaveli yoğurtlar gibi probiyotik içeriği yüksek besinleri beslenme programınızda bulundurmalısınız. Yeteri kadar probiyotik alamadığınızı düşünüyorsanız probiyotik takviye alabilirsiniz.
• Kilo almamak için az ve sık yiyerek açlığınızı kontrol altında tutabilirsiniz. Bunun için yanınıza taşıması kolay pratik ara öğünler alabilirsiniz. Lif içeren seçimler; daha uzun süre tok kalmanızı sağlar. Sıcak bitki çaylarına tarçın ve karanfil atmak da iştahınızı kontrol etmeye yardımcı olacaktır.
• Haftada 2 kez; ortalama 120-180 gr miktarında balık tüketmeniz önemli. Omega-3 yağ asitlerinden olan DHA insan beynindeki hücreleri yenilenmesine yardım ederek; beyin hücrelerinin çoğalmasına destek oluyor. Balıkta bulunan vitamin ve minerallerin bağışıklık sistemini güçlendirerek hastalıklara karşı vücudun direnç kazanmasına yardımcı oluyor. Damar kalitesini iyileştireriyor; sizi kansere karşı koruyor.
• Soğuk havalar; evde kalınan veya spor salonunda geçirilen süreyi uzatsa da kışın daha az güneş ışığı alırız. Oysa güneş; D vitamini kaynağımızdır. D vitamini bakımından zenginleştirilmiş az yağlı sütse kış aylarında güneşle alamadığımız D vitamininin yerini doldurur.
• Kış aylarıyla beraber su tüketimi azalıyor fakat yeterli su tüketimi vücutta oluşan toksinlerin atılması; vücut fonksiyonlarının düzenli çalışmasında; metabolizma dengesinin sağlanmasında ve vücutta pek çok biyokimyasal reaksiyonun gerçekleşmesinde son derece önemli rol oynamaktadır. Bu nedenle; her Gün en az 2 -2.5 Litre su içimine dikkat edilmelidir. Su tüketiminizi bardak değiş şişe hesabıyla yapmanız en doğrusu olacaktır ve sizi daha çok su içme konusunda motive edecektir.
• Amacınız bu süreç boyunca sağlıklı kilo kaybı ise sağlıklı ve kalıcı kilo vermeyi sağlayacak bir diyet kişiye özel olmalıdır! Kilo vermek isterken sağlığımızdan olmayalım. Kitaplardan; internetten bulduğumuz diyetleri uygulamak yerine Beslenme Uzmanı tarafından hazırlanmış; ‘KİŞİYE ÖZEL DİYET’ programı ile en sağlıklı ve kalıcı şekilde kilo vermeliyiz. Kilo verme sürecinde; sağlıklı beslenme alışlkanlığı kazanarak ideal kilomuzu korumayı da öğrenmiş olacağız.
Sağlıklı ; mutlu ; formda günler dilerim .
Yaz yaklaştıkça formuna dikkat edenlerin sayısı artarken; kışın kilo alma eğilimi daha fazladır. Havanın daha erken kararması; güneşin yerini yağmur-karın alması ve soğukların gitgide artıp; işlerin yoğunlaşması dolayısıyla gelişen halsizlik; isteksizlik; mutsuzluk sonucu aşırı yeme atakları bu aylarda daha fazla gelişebilir. Kış mevsimini formda sağlıklı geçirmek için neler yapabileceğiniz hakkında gelin bu minik ipuçlarını okuyalım.
• Güçlü bir savunma mekanizmasının temelinde yeterli ve dengeli beslenme yer almaktadır. Mevsiminde meyve ve sebze içeriklerine baktığımızda antioksidanlardan zengin koruyucu bitkisel içeriklerle dolu olduklarını görmekteyiz. Bunun için kışın meyvelerden nar; kivi; turunçgilleri; sebzelerden kereviz; balkabağı; havuç; kırmızıbiber; mor lahana; soğan; ıspanak; pazı; kırmızı turp; brokoli; karnabaharı; sarımsağı bunların dışında tam tahıllı ürünler; kurubaklagiller ve proteinden zengin et; süt ürünleri ve yumurta gibi besinleri beslenme programlarınızda yeterli ve dengeli bir şekilde bulundurmalısınız.
• Daha güçlü bir bağışıklık sistemi için; yaşlanmaya sebep olan toksinlerden ve serbest radikallerden korunmak için; daha iyi bir sindirim sistemi ve daha hızlı çalışan bir metabolizma için yoğur; kefir; probiyotik ilaveli yoğurtlar gibi probiyotik içeriği yüksek besinleri beslenme programınızda bulundurmalısınız. Yeteri kadar probiyotik alamadığınızı düşünüyorsanız probiyotik takviye alabilirsiniz.
• Kilo almamak için az ve sık yiyerek açlığınızı kontrol altında tutabilirsiniz. Bunun için yanınıza taşıması kolay pratik ara öğünler alabilirsiniz. Lif içeren seçimler; daha uzun süre tok kalmanızı sağlar. Sıcak bitki çaylarına tarçın ve karanfil atmak da iştahınızı kontrol etmeye yardımcı olacaktır.
• Haftada 2 kez; ortalama 120-180 gr miktarında balık tüketmeniz önemli. Omega-3 yağ asitlerinden olan DHA insan beynindeki hücreleri yenilenmesine yardım ederek; beyin hücrelerinin çoğalmasına destek oluyor. Balıkta bulunan vitamin ve minerallerin bağışıklık sistemini güçlendirerek hastalıklara karşı vücudun direnç kazanmasına yardımcı oluyor. Damar kalitesini iyileştireriyor; sizi kansere karşı koruyor.
• Soğuk havalar; evde kalınan veya spor salonunda geçirilen süreyi uzatsa da kışın daha az güneş ışığı alırız. Oysa güneş; D vitamini kaynağımızdır. D vitamini bakımından zenginleştirilmiş az yağlı sütse kış aylarında güneşle alamadığımız D vitamininin yerini doldurur.
• Kış aylarıyla beraber su tüketimi azalıyor fakat yeterli su tüketimi vücutta oluşan toksinlerin atılması; vücut fonksiyonlarının düzenli çalışmasında; metabolizma dengesinin sağlanmasında ve vücutta pek çok biyokimyasal reaksiyonun gerçekleşmesinde son derece önemli rol oynamaktadır. Bu nedenle; her Gün en az 2 -2.5 Litre su içimine dikkat edilmelidir. Su tüketiminizi bardak değiş şişe hesabıyla yapmanız en doğrusu olacaktır ve sizi daha çok su içme konusunda motive edecektir.
• Amacınız bu süreç boyunca sağlıklı kilo kaybı ise sağlıklı ve kalıcı kilo vermeyi sağlayacak bir diyet kişiye özel olmalıdır! Kilo vermek isterken sağlığımızdan olmayalım. Kitaplardan; internetten bulduğumuz diyetleri uygulamak yerine Beslenme Uzmanı tarafından hazırlanmış; ‘KİŞİYE ÖZEL DİYET’ programı ile en sağlıklı ve kalıcı şekilde kilo vermeliyiz. Kilo verme sürecinde; sağlıklı beslenme alışlkanlığı kazanarak ideal kilomuzu korumayı da öğrenmiş olacağız.
Sağlıklı ; mutlu ; formda günler dilerim .