Öfke uygun düzeyde kontrollü bir şekilde ifade edildiğinde son derece sağlılıdır. Sonuçta öfkede bir duygu biçimidir. İnsanın donanımında olan bir özelliktir. Bu özelliği öğrenip öğrenmemek bizim elimizdedir. Öfkelenme eşiği düşük olan bir insanda öfke anında solunum hızlanır; tansiyon yükselir; terlemeye başlar ve gözbebekleriniz genişler. Sağlığına ve çevreye de çok çabuk zarar verebilir. Öfke kanımızın içindedir. Bunu her zaman aklımızda tutalım. Bir durum karşısında o duruma sinirlenmenizle birlikte öfke hormanı olan nöradrenalin harakete geçer ve istenmeyen sonuçlar ortaya çıkabilir. Nöradrenalinin görevi kişiyi acil harekete hazırlar. O durumdan uzak durmak; haraket etmek; oturmak; elinizi yüzünüzü soğuk suyla yıkamak; kullanmadığınız eli kullanmak nöradrenalini azaltmada etkilidir. Yanınızdaki kişi sinirlenmiş ise o an odaklanmış dikkatini bozmanız gerekir. Kişiyi konuşturmazsanız vücüduyla konuşmaya başlar. O durumla ilgili alakasız bir soru sorulabilir. Sinir anında yanınızdaki kişiyi desteklemeniz; haklı bulmanız öfkesini azaltabilir. Öfkesi azaldıktan sonra nerde yanlış yapmıssa eleştirebilirsiniz. Kişisel alandan çıktıkça öfkeli kişi sakinleşir. Dikkat edin eğer biriyle uzun uzun tartışıyorsanız ve bir türlü sonuca ulaşamıyorsanız yavaş yavaş kişisel alanından uzak durmanızda fayda var. Karşınızdaki kişi sizi ne hakkında öfkelendirdiyse muhakkak kendine göre haklı bir nedeni olduğunu sakın unutmayın.
Niyet okumakta öfkelenmeye yol açan unsurlardan biri olabilir. Karşı tarafa odaklanmak yerine kendi duygularınızı ben diliyle ifade ederseniz kendiniz içinde karşı taraf içinde iletişim engeli oluşmadan sohbet edersiniz. İnsanların düşüncelerinin tamamını asla öğrenemeyecek olmanız bizim sınırlılıklarımız arasındadır.
Beklentisi yüksek olan insanlarında daha fazla öfkelendiği akademik çalışmalarla doğrulanmıştır. Beklentiler arttıkça hayal kırıklığıda olabiliyor. Kendi potansiyelimizi; sınırımızı bildikten sonra beklenti oluşturmakta fayda var.
Öfkeden nasıl kurtulabilirim düşüncemden atabilirim tarzındaki soruları doğru bulmuyorum. Çünkü herkesin öfke eşiği vardır. Boş zamanınızda hiçbir şey düşünmeye çalışın. Hiç bir şeyi düşünebilecek misiniz ? Öfkelendiğimiz durumları nasıl azaltabiliriz? gibi bir soru daha yapıcı olur. Ne kadar yoğun bir şekilde çalışırsanız çalışın bahane aramadan her gün aynı saatlerde gevşeme egzersizleri yapmayı unutmayın. Spor antrenöründen gevşeme haraketlerini öğrenebilirsiniz. Winston Churchill; Ralp Ingersoll ün dediğine göre her öğleden sonra akşamüstü çayından önce yatarmış ve Churchill o sıralarda 40 bin kişinin yiyeceğini; barındırılmasını; koskoca bir kara; deniz ve hava kuvvetlerinin yönetilmesini planlıyordu. Churchill zaman bulabildikten sonra sizde kendinize zaman ayırabilirsiniz. Her gün zinciri kırmadan gevşeme egzersizlerini spor yapmayı unutmayın. Öfkenizi yazıyada dökün. Örneğin niçin öfkelendiğinizi karşıdaki ne söyleseydi ben o anda ne söyleseydim öfkelenmezdim diye not alın. Gün geçtik sıra ne kadar gelişip gelişmediğinizi öfke günlüğünüzden takip edin. Günde yarım saat kağıt kalem alıp aklınıza ne geliyorsa da yazabilirsiniz. Örneğin endişeleriniz hakkında bulup çıkardıklarınıza şaşıp kalabilirsiniz. Unutmayın ki her insan bizzat kendinin psikoloğudur. Kendi kendinizi analiz ederseniz ruh ve beden sağlığınızdan zevk almanızı neyin engel olduğunu keşfedebilirsiniz. Bunların hiçbiri öfkenizi geçirmediyse uzman bir psikoloğa gidip terapi almanızı tavsiye ederim.