Evlilik Uyumunu Arttırmak İçin
Evlilik ilişkisinin çiftler açısından sağladığı sosyal ve duygusal destek çiftlerin fizyolojik; psikolojik ve sosyal yönlerden iyi oluş düzeylerini olumlu açıdan etkilemektedir. Böylesi desteğin mevcut olduğu evliliklerin; tamamlayıcı ve bütünlüklü bir tarafı vardır. Bu bütüncül yan; çiftlerin evliliklerinde uyum içerisinde yaşamasına yardımcı olmaktadır. Söz konusu uyumun oluşabilmesi için; çiftlerin karşılıklı olarak birbirlerine uyum göstermeleri gerekmektedir. Evlilik uyumu denilen durum; tüm ailenin sağlığını ve mutluluğunu etkileyen önemli bir faktör olarak dikkat çekmektedir. Bahsedilen bu uyum; evlilik süresi boyunca; çiftin ilişkisinin nasıl olduğu; çiftlerin bu konuda neler hissettiği ve bu durumdan nasıl etkilendikleri ile direkt ilgilidir. Ayrıca evlilikle ilgili doyumu; memnuniyeti ve mutluluğu belirleyen ölçüt olarak da düşünülebilir.
Doyum sağlanan sağlıklı ve mutlu bir evliliğin ne olduğu sorusunun cevabını düşündüğümüzde; öncelikle tüm aile bireylerinin birbirlerine koşulsuz saygı duyduğu ve birbirlerini kabul ettiği bir aile ortamı akla gelmektedir. Bireylerin birbirlerine duydukları sevginin; güvenin; içtenlik; sadakat ve paylaşımların yoğun yaşandığı evlilikler de sağlıklı ve mutlu ailelerin önemli belirleyicilerdir.
Evlilik ilişkisindeki bireylerin evlilikten aldıkları doyumla ilgili çok sayıda araştırma yapılmıştır ve ilginç olmasa gerek; yapılan bu araştırmaların çoğunda; uyumsuzluk düzeyi yüksek olan çiftlerin psikolojik ve fizyolojik sağlıklarının; uyumlu evliliğe sahip olan çiftlerden daha olumsuz durumda olduğu ortaya çıkarılmıştır.
Ayrıca bilim insanları tarafından daha önce de çokça vurguladığı gibi; evlilik ilişkisinin niteliği; kalitesi sadece evli çiftleri değil; aile içerisinde aynı evde yaşayan tüm bireyleri olumlu ya da olumsuz açıdan etkilemektedir. Uyumsuz evliliği olan çiftlerin çocuklarının; önemli ve ciddi davranış problemleri yaşadıkları ve diğer çocuklara göre kişisel ve sosyal açıdan daha uyumsuz oldukları bilinmektedir.
Önemli bir diğer husus; uyumsuz evliliğe sahip çiftlerin çocukları; anne-babaları arasında yaşanan çatışmalarda uygun olmayan çatışma çözme yöntemlerini (şiddet vb.) model alarak kavganın bir çözüm yolu olduğunu öğrenmekte; bu yanlış yöntemi öğrenen çocuğun da saldırganlığı artmaktadır. Daha küçük yaşta olan çocuklar ise; ebeveynleri arasındaki huzursuzluk ve kavgalardan dolayı kendilerini suçlamakta; bu durum da yaşadıkları öfkenin yanı sıra kendilerine duydukları saygı ve güveni azaltan bir unsur olmaktadır.
Bu sebepler düşünüldüğünde; uyumlu bir evliliğe nasıl ulaşılabileceğinin vurgusunu yeniden yapmak önemli olabilir. Bir evliliğin uyumlu olmasını sağlayan faktörler; evli çiftlerin karşılıklı biçimde sağlıklı bir etkileşim ve iletişim kurmasıyla başlayabilir. Evlilik sürecinde çiftlerin birbirlerinden ne beklediklerini açıkça ifade etmeleri; birbirlerini bu bağlamda iyi tanımaları da kayda değer bir unsurdur. Açık iletişim; saygı; sağlıklı çatışma ve problem çözme tutumuna sahip olmak/olabilmek de önemli olan diğer hususlardandır.
Evle; evlilikle; aile ve çocuklarla ilgili konularda fikir birliği; işbirliği yapabilen; yaşanan problemleri yapıcı bir biçimde çözen ya da çözmeye çalışan; birbirlerine karşı anlayış geliştiren çiftlerin evliliklerinin daha doyum verici; daha kaliteli olduğu söylenebilir.
Unutmayalım ki; çift uyumunu arttırabilecek en önemli unsurların başında çiftler arasındaki sağlıklı etkileşim gelir. Eşler arasındaki etkileşimin ve uyumun artması evliliğe olumlu yansıyacaktır. Çiftler arasındaki iletişimin ve etkileşimin arttırılması ve daha sağlıklı bir yön alması; çift ve aile terapisiyle de mümkün olabilmektedir. Uzman ve etkili bir terapist aracılığıyla; yardım talep eden çiftlerin uyumlarını azaltan problemlerin tespiti yapılarak; terapi sürecinde bu problemler üzerinde durulması; çiftlerin güçlü yanlarının öne çıkarılması; birbirlerine sundukları kabul düzeyinin arttırılması; aslında ne söylediklerinin; ne istediklerinin tarafsız bir göz aracılığıyla birbirlerine duyurulması; uyumlarının artmasında önemli bir rol oynayabilir.
Erdinç ÇAĞLAYAN
Aile Evlilik ve Çift Terapisti
Bireysel Psikoterapist
Doyum sağlanan sağlıklı ve mutlu bir evliliğin ne olduğu sorusunun cevabını düşündüğümüzde; öncelikle tüm aile bireylerinin birbirlerine koşulsuz saygı duyduğu ve birbirlerini kabul ettiği bir aile ortamı akla gelmektedir. Bireylerin birbirlerine duydukları sevginin; güvenin; içtenlik; sadakat ve paylaşımların yoğun yaşandığı evlilikler de sağlıklı ve mutlu ailelerin önemli belirleyicilerdir.
Evlilik ilişkisindeki bireylerin evlilikten aldıkları doyumla ilgili çok sayıda araştırma yapılmıştır ve ilginç olmasa gerek; yapılan bu araştırmaların çoğunda; uyumsuzluk düzeyi yüksek olan çiftlerin psikolojik ve fizyolojik sağlıklarının; uyumlu evliliğe sahip olan çiftlerden daha olumsuz durumda olduğu ortaya çıkarılmıştır.
Ayrıca bilim insanları tarafından daha önce de çokça vurguladığı gibi; evlilik ilişkisinin niteliği; kalitesi sadece evli çiftleri değil; aile içerisinde aynı evde yaşayan tüm bireyleri olumlu ya da olumsuz açıdan etkilemektedir. Uyumsuz evliliği olan çiftlerin çocuklarının; önemli ve ciddi davranış problemleri yaşadıkları ve diğer çocuklara göre kişisel ve sosyal açıdan daha uyumsuz oldukları bilinmektedir.
Önemli bir diğer husus; uyumsuz evliliğe sahip çiftlerin çocukları; anne-babaları arasında yaşanan çatışmalarda uygun olmayan çatışma çözme yöntemlerini (şiddet vb.) model alarak kavganın bir çözüm yolu olduğunu öğrenmekte; bu yanlış yöntemi öğrenen çocuğun da saldırganlığı artmaktadır. Daha küçük yaşta olan çocuklar ise; ebeveynleri arasındaki huzursuzluk ve kavgalardan dolayı kendilerini suçlamakta; bu durum da yaşadıkları öfkenin yanı sıra kendilerine duydukları saygı ve güveni azaltan bir unsur olmaktadır.
Bu sebepler düşünüldüğünde; uyumlu bir evliliğe nasıl ulaşılabileceğinin vurgusunu yeniden yapmak önemli olabilir. Bir evliliğin uyumlu olmasını sağlayan faktörler; evli çiftlerin karşılıklı biçimde sağlıklı bir etkileşim ve iletişim kurmasıyla başlayabilir. Evlilik sürecinde çiftlerin birbirlerinden ne beklediklerini açıkça ifade etmeleri; birbirlerini bu bağlamda iyi tanımaları da kayda değer bir unsurdur. Açık iletişim; saygı; sağlıklı çatışma ve problem çözme tutumuna sahip olmak/olabilmek de önemli olan diğer hususlardandır.
Evle; evlilikle; aile ve çocuklarla ilgili konularda fikir birliği; işbirliği yapabilen; yaşanan problemleri yapıcı bir biçimde çözen ya da çözmeye çalışan; birbirlerine karşı anlayış geliştiren çiftlerin evliliklerinin daha doyum verici; daha kaliteli olduğu söylenebilir.
Unutmayalım ki; çift uyumunu arttırabilecek en önemli unsurların başında çiftler arasındaki sağlıklı etkileşim gelir. Eşler arasındaki etkileşimin ve uyumun artması evliliğe olumlu yansıyacaktır. Çiftler arasındaki iletişimin ve etkileşimin arttırılması ve daha sağlıklı bir yön alması; çift ve aile terapisiyle de mümkün olabilmektedir. Uzman ve etkili bir terapist aracılığıyla; yardım talep eden çiftlerin uyumlarını azaltan problemlerin tespiti yapılarak; terapi sürecinde bu problemler üzerinde durulması; çiftlerin güçlü yanlarının öne çıkarılması; birbirlerine sundukları kabul düzeyinin arttırılması; aslında ne söylediklerinin; ne istediklerinin tarafsız bir göz aracılığıyla birbirlerine duyurulması; uyumlarının artmasında önemli bir rol oynayabilir.
Erdinç ÇAĞLAYAN
Aile Evlilik ve Çift Terapisti
Bireysel Psikoterapist