Destek Sitesi platformunda Uzman olmak ister misiniz?

Uzman olmak için Şimdi başvurun.

Rahim Ağzı ve Rahim Kanseri

Oluşturulma tarihi: 18.02.2025 22:13    Güncellendi: 18.02.2025 22:13
RAHİM AĞZI KANSERİ

Dünya genelinde en sık görülen kadınlık organı kanseridir. Görülme sıklığı ülkenin gelişmişlik düzeyi ile ilişkilidir. Gelişmiş ülkelerde rahim ağzı kanser tarama testi (smir) yaygın olarak uygulandığı ve kanser öncesi lezyonlar daha sık yakalandığı için; rahim ağzı kanseri görülme sıklığı açısından rahim kanserinden sonra gelir. Oysa gelişmemiş ülkelerde smir testi yaygın olarak uygulanmadığı için; rahim ağzı kanseri en sık görülen kadınlık organı kanseridir. Bu durum da aslında smir testlerini düzenli yaptırarak; kadınlarda rahim ağzı kanserinin önemli ölçüde önlenebilecek veya erken teşhis edilebilecek bir kanser olduğunu göstermektedir. Çünkü kanser öncüsü lezyonlardan kansere dönüşme süresi yaklaşık 8-12 yıl kadar sürmektedir. Hastalığın ortalama görülme yaşı 52 olmasına karşın; 35-39 ve 60-64 yaşları arasında artış göstermektedir.

Risk faktörleri nelerdir?
1- Kadının Human Papilloma Virüs enfeksiyonu (HPV) geçirmiş olması: Özellikle kanserojen özelliği yüksek tiplerle ( tip 16; 18 vb.) geçirilen enfeksiyonlar riski arttırır.
2- Sigara içilmesi: Hem aktif hem de pasif içicilerde risk artmıştır.
3- Bağışıklık sisteminin baskılanmış olması

Başlıca yakınma ve bulgular nelerdir?
1-En sık yakınma normal dışı kanama ve kanlı akıntıdır. İlişki sonrası kanlı akıntı dikkat çekicidir. Bazen menopoz sonrası kanama şeklinde de görülebilir. Kokulu; kirli kanamalı akıntı ise ileri evre rahim ağzı kanserlerde görülür.
2-Kanamaya bağlı olarak hastalarda kansızlık (anemi) gelişebilir.
3-İleri evre olgularda alt karın ağrısı görülebilir.
4-Hastaların çoğunluğunda; muayene sırasında rahim ağzında görülebilir lezyon mevcuttur. Küçük bir bölümünde ( rahim ağzı kanalında gelişen kanserlerde) muayenede lezyon görülmez.
5-Hastalığın ileri evrelerinde; alt idrar yollarının tıkanması sonucu böbreklerin şişmesi (hidronefroz) ve böbrek yetmezliği gelişebilir.

Teşhis nasıl konulur?
Smir testinde bozukluk çıkan hastalarda kolposkopik muayene ve şüpheli bölgelerden biyopsi yapılmalıdır. Patolojik teşhisin smirle uyumsuz geldiği olgularda; teşhis için rahim ağzının küçük bir şekilde çıkarılmasıyla teşhis konuluabilir.
Rahim ağzının kolposkopik muayenesi
Muayene sırasında gözle görülen lezyonu olan hastalardan ise direkt biyopsi yapılıp patoloji laboratuarına gönderilir.
Rahim ağzından biyopsi alınması
Biyopsi sonucu kanser gelen hastalarda; hastalığın evresini belirlemek için ayrıntılı muayene yapılır. Bu muayene ile hastalığın yaygınlığı ve hangi evreye girdiği belirlenir (Rahim ve yumurtalık kanserinde ise hastalığın yaygınlığı ameliyat sırasında belirlenebilir).

Tedavisi nasıl yapılır?
Hastalığın erken evrelerinde ameliyatla tedavi mümkündür. Hastalığın evresi ve kadının çocuk istemine göre; rahim ağzının bir kısmı veya rahmin tamamı alınır. Bu dönemde hastanın uzun yaşama şansı çok yüksektir. Menopoza girmemiş kadınlarda yumurtalıklar alınmaz. Gerekli olan durumlarda ameliyat sonrası ışın tedavisi (radyoterapi) verilebilir.
Ameliyat şansını kaçırmış ileri evre hastalıkla ise ışın tedavisi (radyoterapi) ve ilaç tedavisi (kemoterapi) uygulanır. Bu hastaların uzun yaşama şansları önceki gruba göre daha azdır.

RAHİM (UTERUS) KANSERİ
Rahim iç döşemesinden (endometriyum) ve rahim duvarından gelişen (Rahim sarkomu) iki tür rahim kanseri vardır. A. Rahim iç döşemesi (endometriyum) kanseri: Gelişmiş ülkelerde en sık görülen kadınlık organı kanseridir. Kadınlarda görülen tüm kanserlerin yaklaşık % 6 sını oluşturur. En sık 55-70 yaşları arasında (menopoz sonrasında) görülmekle birlikte; 35-40 yaşlarında da seyrek olarak görülebilir. Rahim kanserlerinin % 95’ini oluşturur.

Bu kanserin oluşumunu arttıran risk faktörleri nelerdir?
Başlıca risk faktörlerini doğum yapmamış olmak; geç yaşta menopoza girmek; şişmanlık; şeker hastalığı; meme kanseri nedeniyle tamoksifen adlı ilacı kullanmak; estrojen tedavisini kontrolsuz olarak kullanmak; rahim iç döşemesinde atipik hiperplazi dediğimiz hücresel değişikliklerin görülmesi şeklinde sayabiliriz. Bütün bu faktörler estrojen hormonunun etkisini arttıran durumlardır.
Estrojenin etkisini azaltan doğum kontrol hapları; çok doğum yapmak ve emzirmek ve sigara içilmesi ise bu kanser riskini azaltan faktörlerdir.

Başlıca bulguları nelerdir?
En önemli ve erken bulgusu normal dışı kanamadır. En sık menopoz sonrası kanama şeklinde görülür. Menopoz öncesi yaşlardaki normal dışı kanamalar da ciddiyetle incelenmelidir. Bazen kanlı akıntı şeklinde bir yakınma da olabilir. Eğer bir kadın menopoz sonrası kanama veya adet dışı kanama yakınması olur-olmaz hekime başvurursa endometriyum kanserini erken yakalama şansımız çok yüksektir. Hastalığın ileri evrelerinde sürekli kanama ve alt karın ağrısı görülür. Erken teşhis için risk faktörlerine sahip kadınların en geç yılda 1 kez mutlaka kadın haslıkları uzmanı tarafından muayene edilmeleri gerekmektedir. Bu sayede ultrasonografi ile rahim iç zarının kalınlığı ve düzenli olup olmadığı değerlendirilir.

Teşhis nasıl konulur?
Risk faktörleri olan kişilerin özellikle yakın takibi gerekir. Menopoz sonrası ve 35 yaşından sonra adet dışı kanaması olan kadınlarda rahim içerisinden doku örneği alarak patolojiye gönderilmesi altın kuraldır. Bu ya basit plastik enjektör (Pipelle) veya metal küretle yapılır. Pipelle yapılan örneklemede hiçbir anesteziye gerek yoktur.
Ayrıca kontrol ultrasonografik muayene sırasında rahim iç zarı aşırı kalın ve düzensiz görünümde bulunursa yine örnekleme yapılmalıdır.
Kadınlarda rahim ağzı kanseri taraması için yapılan smir testinin endometriyum kanser teşhisinde pek yeri yoktur. Fakat menopoz sonrası kadınların smir (Pap smear) testinde rahim içi hücreleri görülürse; bu durumda biyopsi yapılmalıdır.
Rahim içi kanserinin erken evrelerinde; histeroskopi ile direkt olarak tümör görülüp; biyopsi yapılabilir.
Biyopsi ile teşhis konulduktan sonra hastalığın yaygınlığını belirlemek için ileri radyolojik incelemeler ( tomografi veya MRI ) yapılır.

Tedavisi nasıldır?
Hastalığın ana tedavi yöntemi ameliyattır. Ameliyatla hem kanserli yapılar çıkartılır; hem de hastalığın yaygınlığı (evresi) belirlenir. Hastalığın evresine göre ameliyat tedavisi sonrası ışın tedavisi (radyoterapi); hormon tedavisi veya ilaç tedavisi (kemoterapi) verilebilir. Erken evrede yakalanan hastaların tedavi sonrası yaşama şansı çok yüksektir.
B.Rahim Sarkomu: Rahim kanserlerinin % 5 kadarını oluşturur. Çoğunlukla menopoz sonrası kadınlarda görülür. Kanama rahim iç döşeme kanseri (endometriyum) kadar erken ve sık görülmeyebilir. Bu nedenle erken teşhis her zaman mümkün değildir. Erken teşhis konulamayan hastaların uzun yaşama şansları da fazla değildir. Muayenede rahim genellikle büyümüş olarak bulunur. Rahim ağzından sarkan bir kitle gözlenebilir. Şüpheli durumlarda biyopsi yapılıp; patolojiye gönderilmelidir. Teşhis konulduktan sonra; öncelikli tedavi ameliyattır. İlave olarak ışın tedavisi (radyoretapi) ve ilaç tedavisi (kemoterapi) uygulanır.