HİPERADRENOKORTİSİZM (CUSHİNG’S HASTALIĞI)
TANIM: Hiperadrenokortisizm köpeklerde en sık görülen endokrinopatilerden biri olup aşırı üretim veya glukokortikoid uygulaması sonucu gelişen bir hastalıktır. Kedilerde nadir görülür.
ETİYOLOJİ: Hiperadrenokortisizm spontan ya da iatrojenik olabilir.
Spontan olarak görülenler ikiye ayrılır;
1-Hipofiz bağımlı Hiperadrenokortisizm (PDH)
2-Adrenal bağımlı Hiperadrenokortisizm (AHD)
FİZYOPATOLOJİ:
Hipofiz Bağımlı Hiperadrenokortisizm (PDH) köpeklerdein %80 inde hipofiz bağımlı Hiperadrenokortisizm görülmektedir. Artmış ACTH sekresyonu bilateral adrenokortikal hiperplazi ve kortizol sekresyonu artmasına neden olur. ACTH ın kortizol sekresyonundaki etkisi ile negatif feedback mekanizmasında yetersizliğe yol açar. Bununla birlikte ACTH ‘ın episodik sekresyonu kortizol sekresyonunda dalgalanmaya neden olur. Bazı zamanlarda normal sınırlar içinde olabilmektedir. Aşırı kortizol salınımının varlığı 24 saat üzeri sürede idrar kortizol düzeyine bakarak doğrulanır.
Adrenal Bağımlı Hiperadrenokortisizm (ADH) kedi ve köpeklerin spontan gelişen hiperadrenokortisizm olgularının %15-20 sini oluşturur. Unilateral ve ya bilateral adrenal tümörler sonucu gelişir. Bu tümoral yapılar bening ya da maling olabilmektedir. Adenokortikal adenomlar küçük ve iyi sınırlanmıştır; metastaz yapmaz ve lokal olarak invaziv değildir. Karsinomalar ise genellikle büyük; lokal invaziv; hemorajik ve nekrotiktir. Karaciğer; akciğer ve böbreklere metastaz yaparlar. Adenokortikal adenoma ve karsinoma köpeklerde yaklaşık olarak eşit oranda görülür.
KLİNİK BELİRTİLER
Bütün ırklarda hiperadrenokortisizm görülebileceği gibi Poddle; Dacshunds; Yorkshire Terrier; Juck Russel Terrier ve Staffordshire Bull Terrierlerin PDH gelişimi açısından daha yatkın olduğu görülmektedir.
PDH genellikle orta ve yaşlı köpeklerin hastalığıdır. Ortalama yaş 7-9 arasıdır. ADH da ise yaş aralığı ortalama 10-11 dir. PD li köpeklerde herhangi bir cinsiyet predispozisyonu yokken ADH ın dişilerde görülme olasılığı erkeklerin yaklaşık 3 katı kadardır.
Hiperadrenokortisizm aylar hatta yıllar boyunca yavaş ilerleyen sinsi bir hastalıktır.
Poliüri ve polidipsi bütün hiperadrenokortisizmli hastalarda gözlenir.
Polifaji gennellilke görülen bir bulgudur. Hasta sahibi bunu iyi bir sağlık belirtisi olarak kabul eder.
Abdominal genişleme ve şiş görünüm genellikle görülür fakat dereceli olarak gelişebilir. Bunun nedeni yağların abdomene yeniden dağılımı; karaciğerde büyüme; abdominal kaslardaki zayıflık ve zafiyetten dolayıdır.
Laterji ve zayıf egzersiz intöleransı hasta sahibince daha çok yaşlılıkla ilişkilendirilir. Fakat kas güçsüzlüğü oluşmaktadır. Kas güçsüzlüğünün nedeni de protein katabolizmasıyla ilişkilidir.
Deri; özellikle ventral abdomen üzeri incedir ve elastikiyetini kaybetmiştir. Abdominal venler belirgindir ve incelen deri boyunca kolayca görülebilir. Foliküler tıkanmalar nedeniyle yüzeysel pullanma ve komedonlar görülebilir. Derinin hiperpigmentasyonu gözlenebilir. Yara iyileşmesi yavaştır.
Kalsinozis kutis deriden alınan biyopsi örnekelrinde sık karşılaşılan bir bulgudur. Daha çok boyun; axilla; ventral abdomen ve inguinal alanlarda oluşur.
Kıl örtüsünün incelmesi; bilateral simetrik allopesiye yol açar. Hiperadrenokortisizm’de sıklıkla görülür ve kıl gelişiminin büyüme fazını ya da anojen üzerinde kortizolün inhibitör etkisinden dolayı bu bulgu oluşmaktadır. Kalan kıllar mat ve kurudur. Çünkü kalan kıllar telojen safhsındadır ya da kıl gelişim siklusu dinlenme fazındadır.
Allopesi genellikle kaşıntısızdır ve başlıca ventral abdomen ve göğüs etkilenir. Kuyruk genellikle en son etkilenen alandır.
Kısırlaştırılmamış dişi köpeklerde genellikle siklus kesilmiştir veya düzensizdir. Erkeklerde ise her iki testis de yumuşak ve süngerimsidir.
TANI
Laboratuvar bulguları:
Hematoloji Biyokimyasal İdrar analizi Diğer bulgular
Lenfopeni Artmış AP İdrar dansitesi<1.015 Düşük T4 konsantrasyonu
Eozinopeni Artmış ALT Glukozüri
Nötropeni Nadiren diyabet İdrar yolları enfeksiyonu
Monositozis Azalmış üre
Eritrositozis Artmış kolesterol
Lipemi
Tanı için radyografi ; ultrasonografi CT ve MR görüntüleme yöntemleri önerilse de kesin tanı için endokrin gözlem testlerinin yapılması gerekir.
Endokrin Gözlem Testleri:
ACTH Stimülasyon Testi:
Test cushing sendromu için çok spesifiktir. Ancak diğer testler kadar; özellikle düşük doz dexamethazone süpresyon testi kadar hassas değildir. Bu nedenle iki test kombine edilmelidir. İatrojenik cushing sendromu ve diğerlerinin ayrımı sadece bu testte mümkündür. Ancak hipofize ve adrene bağımlı olup olmadığı ayırt edemez.
Bu testte öncelikle baz kortizol değeri saptanır; 2;2 IU/kg ACT; IM uygulanır ve iki saat
sonra kortizol değeri saptanır.
• PDH lı köpeklerin %80 -%85 inde değerler aşırı yükselir.
• Adrenal tümörlü olanların %60 ında değerler aşırı yükselir.
• İatrojenik cushing sendromunun tanısı ve tedavinin monitarizasyonunda önem taşır.
Eğer iki kan örneğinde kortizol düzeyi düşmüş ise Adison hastalığı ya da iatrojenik cushing sendromudur. Mitotane ya da ketokanazol kullanılan köpeklerde de bu azalmaya rastlanılır.
Düşük doz dexamethazone testi (LDDST)
Anamnez; klinik muayene bulguları Cushig ile uyumlu olduğunda çok iyi bir tanı aracıdır. Hipofiz kökenli olguların ayrımını sağlar. Özellikle köpeklerde iyi çalışır. Kedilerde çok fazla hatalı yanıtla karşılaşılmaktadır. 0;01 mg / kg dexamethazone IV uygulanır ve 4 - 8 saat sonra örnek alınır.
Fonksiyonel adrenokortikal tümör olgularının %100 ünde baskılanma şekillenmez.
Hipofize ve adrene bağımlı PDH ın ayrılmasında yararlanılan üç kriter vardır:
sekizinci saat plazma kortizolü >1;4 mg / dl ve bazal değerin < %50 si ise
dördüncü saat plazma kortizolü <1;0 mg / dl ise
dördüncü saat plazma kortizolü bazal değerin < %50 si ise
bir köpekte hiperadrenokortisizm varsa ve bu kriterlerin en az birisine sahipse; PDH; hiçbirisine sahip değilse ya PDH ya da ADH tır.
Yüksek Doz Dexamethazone Testi (HDDST)
Çok fazla kullanılan bir test değildir. Bu testte baz kortizol değeri saptanır; 0;1 mg / kg dexamethazone IV verilir ve 8; saatte kan alınarak tekrar kortizol değeri belirlenir.
Üriner kortikoid
Kreatinin oranı; kortizol ve kreatinin ölçümleri için sabah 5ml idrar alınır. Üriner kortikoid; kreatinin oranı idrar kortizol konsantrasyonunun(mmol/L) idrar kreatinin konsantrasyonuna(mmol/L) bölünmesiyle tespit edilir.
Refersans değeri 10x106 dan daha azdır. Bu oran Hiperadrenokortisizm li köpeklerde (>10x106) normal değerin üzerine çıkmıştır.
TEDAVİ:
Tedavi için veteriner hekiminize danışınız.
Tüm hastalıklarda olduğu gibi bu hastalıkta da erken teşhisin çok büyük önemi vardır. Bunun için düzenli kontrollerinize gitmeniz önemlidir. şüphelendiğiniz bir konu olduğunda mutlaka bunu hekiminize bildirip gereğinin yapılmasını arz edin. Çünkü geç kalınmış vakalarda ya hastamızı kaybediyoruz ya da tedavi çok zorlaşıyor; karmaşık hale geliyor ve hem maddi hem de manevi olarak hasta sahiplerimiz çok yoruluyor.