Cinsellik ve seks iki ayrı kavram olarak birbirine karşımıza çıkmaktadır. Seks yetişkinlere özgü bir eylemler bütünü; dışavurum; bir seçimdir. Seks dokunma; öpüşme; sevişme kavramları içine alan bir eylemler bütünüdür. Sevginin ve zevkin; ruhun ve bedenin paylaşılması halidir. Cinsellik ise; seksi de içine alan daha geniş bir kavramdır. Cinsellik insanın doğuştan getirdiği cinsiyetine ait özelliklerin tümü olarak değerlendirilebilir. İlişkilerde cinsellik çiftler arasında sevilmeye değer olduğu duygusunu yaratır.
Cinsel sorunlar ilişkilerin de temelini bozan olgulardır. Cinsel sorunlar; cinsel işlev bozuklukları ve cinsel sapkınlıklar olarak değerlendirilebilir. Cinsel kimlik bozuklukları ise cinsel yönelim bozukluklarıdır.
Dünya sağlık örgütü; cinsel sağlığı; sadece hastalık; fonksiyon bozukluğu veya sakatlığın olmaması değil; duygusal; zihinsel ve sosyal olarak cinsellikle ilgili iyilik hali olarak tanımlamaktadır.
Cinsel sorunların büyük kısmı çiftlerin gerek cinsel inançları gerekse cinsellik konusundaki bilgi eksikliklerinden kaynaklanmaktadır. Sadece cinsel bilgilerin öğrenilmesi dahi kişilerin yaşadıkları cinsel sorunların % 60” ının iyileşmesini sağlayabilir. Cinselliği konuşmak bazen kültürel yapının farklılıklar göstermesine göre zorluklar yaratabildiği için kişilerin cinsellik konusunda yanlış inançları olabilmektedir.
Cinsel problemler cinsel istek bozukluklarından erken boşalmaya değin farklı spekturumlar içinde değerlendirilebilir. Cinsel problemi olan kişiler düşünsel; bedensel; duygusal ve davranışsal birçok sorunu da beraberinde yaşayabilirler. Birçok karmaşık duyguyu bir arada hissederler. Utanç; utanç; suçluluk; günahkarlık; aşağılık duygusu bunların en belirginleridir. Bunlara primer duygular diyoruz. Ancak kişiler bunların farkına varamayarak; genellikle ikincil duygularını çevreleri ile paylaşırlar. Hatta bazen öfke gibi bir duygu saldırganlık davranışları ile ortaya koyabilirler. İkincil duyguların arkasındaki duygulara ulaşmak cinsel tedavilerin önemli bir parçasıdır. İkincil duyguların arkasında bazen kırgınlıklar; bazen üzüntüler vardır. Bu anlamda duyguların paylaşılması ve eritilmesi tedavinin önemli bir kısmını oluşturur.
Yapılan araştırmaların birçoğu gerek erkeklerde gerekse kadınlarda cinsel problemlerin azımsanmayacak ölçüde yoğun olduğu yönündedir. Toplumda her 10 erkekten 7 si cinsel problem yaşamaktadır. Özellikle çocukluk ve ergenlik döneminde yaşadığımız problemler; anne ve baba ile yaşanan ilişkiler; travmalar bugünkü problemlerin zeminini oluşturmaktadır. Özellikle taciz öyküsü olan kişilerde yada ensestüyoz davranışlar göstermiş insanlarda cinsel problemlerin gözlemlenmesi olasıdır.
Cinsel terapide ve cinsel problemlerin iyileşmesi sürecinde doğru bilgilere ulaşmak önemlidir. Bu anlamda cinsel mitler cinsel sağlığın önemli bir engelidir. Cinsel mitler doğru bilinen yanlışlardır. Yanlış ve eksik bilgiler insanın hayat algısını değiştirerek cinsel problemlerin temelini oluşturur.
İnsanoğlunun türünü devam ettirebilmesinin cinsellik faaliyeti ile olduğu düşünülürse; cinselliğin önemi kaçınılmaz bir gerçek olarak ortaya çıkacaktır. Cinsellik konusunda farklı kavramlar vardır. Cinsel kimlik; cinsel rol; cinsel yönelim; biyolojik cinsiyet. Bu kavramlar bazen birbirine karıştırılabilmekte ve birbirinin yerine kullanılabilmektedir.
Biyolojik kimlik bedeninizin nasıl olduğunu ifade eden bir kavramdır. Cinsel kimlik ise; kişinin nasıl hissettiğinin cevabıdır. Cinsel yönelim ise; hangi cinsi arzuladığımızla ilgilidir. Cinsel roller; hem evrensel; hem kültürel; hem de ailenin özelliklerini içine alarak kişinin davranış biçimlerini belirler. Bu konudaki uyumsuzluk cinsel rol karmaşası yaratabilir.
Cinsellikte yakınlık kurmak insanın kendisini; duygu; düşünce ve hatta bedenini; iç dünyasını bir başkasına açmasıdır.
Cinselliğin farklı fonksiyonları vardır. İlişki; üreme; arzulama boyutudur.
Cinsellik; bedeni ve aklı içerir; tutumlarımızı içerir; sosyal normlardan etkilenebilir. Üreme ve zevk almayı ve vermeyi içerir.
Sağlıklı bir cinsellikte; karşılıklı rıza; saygı; karşılıklı güven; korunma; iletişim; eşitlik önem taşımaktadır. Cinselliğin temelindeki kavramlardan biride cinsel eğitimdir. Cinsel eğitim; erkek ve kadının anatomisini bilmesi ve cinselliği tanıyarak hayatlarına taşıması konusundaki bilgiler bütünüdür.
Parafili dediğimiz şey sapkınlıktır. Bunun psikiyatride ki adı pervarsili. Parafili insan olmayan nesneler; kişinin kendisini ve partnerine gerçek anlamda acı vermesi. Acının dozu da önemlidir. Cinsel davranışlar çocuklara yada rızası olmayan kişilere yöneltilirse bu da sizi sapkın yapar. Sapıklıklar çağa göre kültüre göre değişebiliyor.
Cinsellikte ki kavramlardan biri cinsel siklus adını verdikleri bir süreçtir. İlk safha istekle başlar. Sonra uyarılma; uyarılmadan sonra plato. Platodan sonra ise boşalma veya orgazm safhaları görülür. Boşalma ve orgazm farklı anlamlar taşımaktadır. Boşalma ve orgazmdan sonra ise çözülme ve cinsel doyum aşamasına gelinir. Sonrasında tekrar uyarılmanın olacağı döneme kadar geçen süreye refrakter dönem adı verilir. Bu bizim cinsel siklusumuzu oluşturur.
Cinsel istek farklı bileşenlere ayrılır. Cinsel isteği uyandıran beş duyudur. Koklama; işitme; görme; tat; dokunma. Bir erkek kadının vücudunu gördüğünde istek duyabilir. Kokusundan; tadından; dokunmasından; sesinden cinsel istek duyabilir. Kaplan cinsel istekle beraber alınan cinsel fantaziler kavramını ortaya atmıştır. Cinsel isteğin ikinci bileşeni cinsel fantazilerdir. Hayalimizde cinsel fantaziyi oluşturmak kişinin cinsel isteğini artırır. Cinsel isteği arttıran duyular ve cinsel fantazilerdir.
Cinsel uyarılmanında iki bileşeni bulunmaktadır. Fiziksel ve psikolojik bileşenlerdir. Fiziksel dediğimiz zaman; erkekteki karşılığı ereksiyon; kadında karşılığı klitoral uyarılma sonucu kabarmadır. Kadınlarda fiziksel uyarılmanın göstergesi göstergesi ıslanmadır. Erkekte ise penisinden bir sıvı gelir. Lubrikasyon yani penisin ucundan uyarılma ile gelen zevk suyu meni değildir. Meniyi rahatlıkla fışkırtması için ortaya çıkan bu durum zevk suyu olarak değerlendirilir. Kadınlarda da lubrikasyon yeteri kadar olmazsa vajinal kuruluk yaratır. Cinsel uyarılmanın ikinci bileşeni psikolojiktir. Lubrikasyonu ve ereksiyonu dışarıdan gözlemlemek mümkündür. Buna heyecan diyoruz. Heyecanlanmak tahrik olmak anlamında kullanılır. Sevişirken penisin sertleştiğinde yada vajina ıslandığında heyecan hissedersiniz. Bu durum uyarılmanın psikolojik bileşenini oluşturur. Bu devam ederse boşalmadan önceki plato aşamasına ulaşılır.
Plato önemli bir aşamadır Uyarılmanın üst düzeyde olduğu aşamadır. Düzlüktür. Erken boşalma; platosuzluk yada platonun kısa olması durumu olarak tanımlanabilir. Cinsel hazzın üst düzeyde olabilmesi için erkeklerde uzatılması gereken bir bölümdür. Kadın cinselliğinde ise plato uzun daha uzun olabilir. Plato aşamasında boşalmanın engellenmesi ve kadının ise boşalabilmesi için erkeklerde gevşemeleri gereken bir süreçken; kadınlarda da istemli kasılmalara dönüşmesi gereken bir süreçtir.
Platodan sonra boşalma safhası başlar. Boşalmadan sonra ise çözülme Çözülmeden sonra cinsel doyum hissederiz. Ve cinsel doyumdan sonra refrakter döneme gireriz. Yeni bir seks yapılmayacak dönemdir. Kadınlar boşaldıktan sonra çözülme evresine geçmeden tekrar platoya çıkıp tekrar boşalma yaşayabilirler. Bir erkek boşaldıktan sonra çözülme ve refrakter dönem ortaya çıkar. Çözülme boşaldıktan sonra gerginlik biter. Vücut rahatlar. Öforik döneme girer. Endorfin salgılar. Çözülür. Çözülme beş on dakikalık birşeydir. Seks enerjinizi almaz. Boşaldıktan sonra rahatlarsınız. Erken boşalmada yedi dakikanın altında olmaması gerekir. Erken boşalmada erkekler iki ila üç dakika içinde boşalır. Çözülmeden sonra cinsel doyum hisseder refrakter döneme girersiniz. Yaşa göre ve koşullara göre erkeğin tekrar siklus başlatması zaman almaktadır. Platoda kalmayı erkek olarak öğrenmemiz önemlidir.