Benlik Saygısını Nasıl İyileştirirsiniz?
Benlik saygısı kişinin kendini değerli; etkili; yeterli; başarılı hissetmesi; kendini sevmesi ve kabul etmesidir. Düşük benlik saygısının pek çok nedeni vardır. Bunlar arasında çocukken fiziksel; cinsel; duygusal olarak istismar veya ihmal edilmiş olmak sayılabilir. Ancak bilmelisiniz ki düşük benlik saygısı iyileştirilebilir.
Düşük benlik saygısı nasıl iyileştirilir peki?
İlk olarak kendinizin biricik ve tek olduğunu bilin. Sizden bir tane daha bu dünyada yok ve olmayacak da. Hayatınız boyunca da en çok kendinizle baş başa olacaksınız. Bu nedenle de en çok kendinizi sevmeli; kendinize iyi; hoşgörülü ve anlayışlı davranmalısınız. Bunu bencillik olarak nitelendirmeyin. Sizin ışığınız parlarsa ancak etrafınızı da aydınlatabilirsiniz. Hani uçaklarda ebeveynler için derler ya “maskeyi önce kendinize; sonra çocuğunuza takın” diye; bunu tam da bu nedenle söylerler; ebeveyn nefes alamazsa çocuğuna nasıl yardımcı olabilir ki?
Stefano D’Anna’nın çok güzel bir sözü var; “Senin kendi değişimin; tüm insanlığın başka bir biçime dönüşmesine neden olacaktır. İnsanoğlunun ve dünyanın değişmesini istiyorsan; kendini iyileştir!” der. İşte bu nedenle önce kendinizden başlayın; kendinizi değiştirin; dönüştürün ve iyileştirin. Sadece bir dakikalığına gözlerinizi kapatın ve olmak istediğiniz insan olduğunuzu hayal edin. Neler yapardınız; nerde; nasıl koşullarda olurdunuz? Bunları bir kağıda yazın ve saklayın. Aradan zaman geçtikçe de dönüp bakın ve onları gerçekleştirmek için çaba gösterin.
Sizi kimsenin aşağı çekmesine izin vermeyin. Mutlaka çevrenizde sizi yargılayan; engelleyen insanlarla karşılaşmışsınızdır veya karşılaşacaksınız. Sizi eleştiren; engelleyen; enerjinizi; zamanınızı ve mutluluğunuzu çalan insanlardan uzaklaşın. Size sadece iyi gelen; pozitif enerji veren; farkındalık kazandıran; olumlu özelliklerinizi ortaya çıkartan insanlarla vaktinizi geçirin. Sizi eleştirenleri değil; sizi yükseltmek adına yol gösteren; aydınlatan insanları dinleyin.
Siz de kendinizden çok başkaları için fedakarlık yapanlardan mısınız? Peki başkalarına verdiğiniz fedakarlığı; şansı neden bu sefer de kendinize vermeyi denemiyorsunuz? Aslında en çok siz hakediyorsunuz bu fırsatı. Geçmişte hatalarınız olmuş olabilir; hepimiz hata yaparız; insanız sonuçta. Ama artık kendinizi affetmenizin zamanı gelmedi mi sizce? Geçmişi değiştiremezsiniz belki ama geçmişin size hissettirdiklerini değiştirebilirsiniz.
Hepimizin sahip olduğu bir enerji var. Siz de enerjinizi; lütfen olumsuz ve değiştiremeyeceğiniz şeylere odaklamayın. Değiştirebileceğiniz şeyler neler var; önce bunları belirleyin ve ufak ufak bunlardan başlayın.
Kendinizi geliştirmek adına yapabileceğiniz; yapmak istediğiniz şeyleri belirleyin ve bunları artık yapmaya başlayın. Örneğin kiminiz yeni bir hobi edinmek istiyor olabilir; belki sporun bir dalına yönelmek istiyorsunuz; belki bir müzik alet çalmak istiyorsunuz; belki fotoğrafçılık kursuna gitmek istiyorsunuz vs. Peki beden şimdi başlamayı denemiyorsunuz? Böylece sahip olduğunuz becerilerinize bir yenisini daha eklemiş ve ayrıca yeni insanlarla tanışma fırsatı elde etmiş olursunuz.
Bazen yürüdüğünüz yolda tek başınıza kalabilir ve o şekilde yürümek; yola devam etmek zorunda kalabilirsiniz. Ama gitmek istediğiniz hedefe ulaşmanız için bu bir engel değildir. Tek başınıza hedefinize ulaşabilecek güce sahip olduğunuzu hiçbir zaman unutmayın. Diğer insanlar bize sadece bu yolculukta eşlik ederler. Gittiğimiz yol bizim yolumuzdur. Sigmund Freud der ki: “Güç ve güveni hep dışımda aradım. Ama bunlar insanın içinden gelir. Ve her zaman oradadırlar.” Yani özetle siz aslında; size yetersiniz…
Düşük benlik saygısı nasıl iyileştirilir peki?
İlk olarak kendinizin biricik ve tek olduğunu bilin. Sizden bir tane daha bu dünyada yok ve olmayacak da. Hayatınız boyunca da en çok kendinizle baş başa olacaksınız. Bu nedenle de en çok kendinizi sevmeli; kendinize iyi; hoşgörülü ve anlayışlı davranmalısınız. Bunu bencillik olarak nitelendirmeyin. Sizin ışığınız parlarsa ancak etrafınızı da aydınlatabilirsiniz. Hani uçaklarda ebeveynler için derler ya “maskeyi önce kendinize; sonra çocuğunuza takın” diye; bunu tam da bu nedenle söylerler; ebeveyn nefes alamazsa çocuğuna nasıl yardımcı olabilir ki?
Stefano D’Anna’nın çok güzel bir sözü var; “Senin kendi değişimin; tüm insanlığın başka bir biçime dönüşmesine neden olacaktır. İnsanoğlunun ve dünyanın değişmesini istiyorsan; kendini iyileştir!” der. İşte bu nedenle önce kendinizden başlayın; kendinizi değiştirin; dönüştürün ve iyileştirin. Sadece bir dakikalığına gözlerinizi kapatın ve olmak istediğiniz insan olduğunuzu hayal edin. Neler yapardınız; nerde; nasıl koşullarda olurdunuz? Bunları bir kağıda yazın ve saklayın. Aradan zaman geçtikçe de dönüp bakın ve onları gerçekleştirmek için çaba gösterin.
Sizi kimsenin aşağı çekmesine izin vermeyin. Mutlaka çevrenizde sizi yargılayan; engelleyen insanlarla karşılaşmışsınızdır veya karşılaşacaksınız. Sizi eleştiren; engelleyen; enerjinizi; zamanınızı ve mutluluğunuzu çalan insanlardan uzaklaşın. Size sadece iyi gelen; pozitif enerji veren; farkındalık kazandıran; olumlu özelliklerinizi ortaya çıkartan insanlarla vaktinizi geçirin. Sizi eleştirenleri değil; sizi yükseltmek adına yol gösteren; aydınlatan insanları dinleyin.
Siz de kendinizden çok başkaları için fedakarlık yapanlardan mısınız? Peki başkalarına verdiğiniz fedakarlığı; şansı neden bu sefer de kendinize vermeyi denemiyorsunuz? Aslında en çok siz hakediyorsunuz bu fırsatı. Geçmişte hatalarınız olmuş olabilir; hepimiz hata yaparız; insanız sonuçta. Ama artık kendinizi affetmenizin zamanı gelmedi mi sizce? Geçmişi değiştiremezsiniz belki ama geçmişin size hissettirdiklerini değiştirebilirsiniz.
Hepimizin sahip olduğu bir enerji var. Siz de enerjinizi; lütfen olumsuz ve değiştiremeyeceğiniz şeylere odaklamayın. Değiştirebileceğiniz şeyler neler var; önce bunları belirleyin ve ufak ufak bunlardan başlayın.
Kendinizi geliştirmek adına yapabileceğiniz; yapmak istediğiniz şeyleri belirleyin ve bunları artık yapmaya başlayın. Örneğin kiminiz yeni bir hobi edinmek istiyor olabilir; belki sporun bir dalına yönelmek istiyorsunuz; belki bir müzik alet çalmak istiyorsunuz; belki fotoğrafçılık kursuna gitmek istiyorsunuz vs. Peki beden şimdi başlamayı denemiyorsunuz? Böylece sahip olduğunuz becerilerinize bir yenisini daha eklemiş ve ayrıca yeni insanlarla tanışma fırsatı elde etmiş olursunuz.
Bazen yürüdüğünüz yolda tek başınıza kalabilir ve o şekilde yürümek; yola devam etmek zorunda kalabilirsiniz. Ama gitmek istediğiniz hedefe ulaşmanız için bu bir engel değildir. Tek başınıza hedefinize ulaşabilecek güce sahip olduğunuzu hiçbir zaman unutmayın. Diğer insanlar bize sadece bu yolculukta eşlik ederler. Gittiğimiz yol bizim yolumuzdur. Sigmund Freud der ki: “Güç ve güveni hep dışımda aradım. Ama bunlar insanın içinden gelir. Ve her zaman oradadırlar.” Yani özetle siz aslında; size yetersiniz…