Herkesin yaşamında kendisini mutsuz; çaresiz; üzgün hissettiği zamanlar olur: Sevilen; önem verilen birisini kaybetmek; işini kaybetmek; hayal kırıklığına uğramak gibi... Bu gibi olaylarda belli oranda bu duyguları yaşıyor olmak aslında sağlıklı bir tepkidir.
Bir çok insan hayatının belli dönemlerinde kendisini yalnız; üzüntülü; mutsuz hissedebilir; ancak bunları hissetmesi depresyonda olduğu anlamına gelmez.
Depresyon geçici bir süreliğine kendinikötü hissediyor olmaktan daha fazlasına neden olur. Genellikle en az iki hafta çoğunlukla daha uzun bir süre boyunca kişinin olumsuz duyguları derinden hissetmesi; davranışlarında belirgin değişkliklerin meydana gelmesi; kendi yaşamı üzerindeki kontrolü kaybettiğini hissetmesi; gündelik işlerinden geri kalması olarak tanımlanabilir. Bir çok depresyon hastası çaresizten; mutsuzluktan; yaşamda zevk alamamaktan; sürekli bir boşluk hissinden ve moral bozukluğundan yakınır.
Depresyon ortaya çıktığında kişinin düşüncelerini; davranışlarını; duygularını; kendilik algılarında değişikliklere neden olur. Tüm bu değişiklikler hem kişinin ruh sağlığını; hem beden sağlığını hem de çevresiyle olan ilişkilerini etkileyebilir.
Düşünsel Değişiklikler: Depresyonun en fazla etkilediği alan düşünsel sistem üzerine olanıdır. Düşünsel anlamda derin bir anlamsızlık süreci yaşanır. Bir depresyon hastası konsantre olmada; karar vermede; hatırlamada güçlükler yaşayabilir. Dışarı çıktığında nereye gideceğine karar verememek; restorantta gittiğinde ne yiyeceğine karar verememek; işlerini yaparken sürekli olarak dikkatin dağılması; yakın geçmişte olan olayları hatırlayamamak gibi sonuçlara neden olur.
Duygusal Değişiklikler: Duygular depresyonun hedef aldığı ve etkilediği bir diğer önemli alandır. Depresyondaki bir insan derin bir yalnızlık; üzüntü; çaresizlik; mutsuzluk hisseder. Kendine ilişkin olumsuz duygular ortaya çıkar. Kişi kendisini değersiz; sevilmeyen; başarısız biri olarak hissedebilir.
Davranışsal Değişiklikler: Tüm psikolojik problemler gibi; depresyonun da davranışlar üzerinde etkisini gösterir. Gittikçe yaptığı işten ve insanlardan uzaklaşır; ilişkilerinde sıklıkla problemler yaşamaya başlar; gittikçe daha çok kendi kabuğuna çekilir. Depresyona girmiş birisini dikkatlice dinlerseniz ses tonunda bile ciddi değişikliklerin ortaya çıktığını fark edebilirsiniz: konuşurken isteksizliğini; mutsuzluğunu; yaşadığı çaresizliği kolayca görebilirsiniz.
Bedensel Değişiklikler: Depresyon uyku düzeninden; iştaha; öz bakımdan; yolda yürüme şekline kadar bir çok davranışsal alanda değişiklikler yaşanır. Motor hareketlerde yavaşlama; ne kadar uyursa uyusun uykulu görünme; aşırı kilo alımı ya da kilo kaybı görülebilir. Bedensel anlamda tam bir tükenmişlik yaşarlar. Cinsel yaşamları bile bu hastalık süresince olumsuz etkilenir; geri çekilme ya da cinsel isteksizlik ortaya çıkabilir.
Depresyon oldukça yaygın görülen ruhsal bir durumdur; popülasyon içerisinde görülme sıklığı minimum %10 civarındadır; intihar girişiminde bulunan; intihar edenlerin büyük bir çoğunluğu maalesef bu %10’luk dilimdeki insanlardan oluşur.
Depresyon Ne Değildir:
Depresyon kişinin kendi tercihi değildir. Hiç kimse bile; isteye depresyona girmez. İnsanların belli dönemlerde daha depresif olmaları ile depresyonda olmak başka şeylerdir.
Depresyon zayıflık göstergesi değildir: Depresyon psikolojik; biyolojik; toplumsal ayakları olan ciddiye alınması gereken bir rahatsızlıktır.
Depresyon kendiliğinden geçen bir rahatsızlık değildir: Depresyon yardım almadan üstesinden gelinebilecek bir ruhsal durum da değildir; yazının başında da belirtildiği gibi belli dönemler; belli yaşam olayları karşısında üzüntülü olmak; mutsuz olmak; gündelik aktivitelerden zevk almamak ile ruhsal bir rahatsızlık olan depresyon aynı şeyler değildir.
Depresyon kendiliğinden bekleyince geçen bir rahatsızlık değildir; kişinin mümkün olduğunda çok fazla kendini hareke geçirmesi; spor yapmak; düzenli ve sağlıklı beslenmek; uyku; kişisel bakımı artırmak gibi etkinlikleri yapabilmesi; yine de üstesinden gelemiyorsa mutlaka destek alması gerekir.
Depresyon Zengin Hastalığı Değildir: Ekonomik düzeyi düşük bir çok insan; beslenme; barınma ihtiyaçlarına öncelik vermek zorunda oldukları için ruhsal destek alma konusunu öteleyen bir tavır geliştirebilir; ancak herkesin yaşamın belli bir döneminde depresyona girebileceği; destek alımının bu nedenle önemli olduğu unutulmamalıdır.
Depresyonun Belirtileri:
Depresyon kimi zaman çok bariz bri şekilde görülebilen bir durumken kimi zaman da gerçek anlamıyla gizli bir şekilde varlığını devam ettirebilir. Örneğin çoğu insan neredeyse kronik bir şekilde halsizlik; baş ağrısı; yorgunluk; bitkinlik; kas gerginliği; kas ağrısı; mide ile ilgili sürekli şikayetler yaşıyor olmasına rağmen; bu semptomları depresyonla ilişkilendiremeyebilir; bu göz ardı etme çoğunlukla ruh sağlığı dışındaki hekimlerin dahi gözünden kaçabilir. Bu endenle tüm bedensel ağrıların aslında ruhsal sağlığımıza yönelik işaretler taşıdığını akılda bulundurmak oldukça önemli olabilir.
Depreyonun nispeten daha belirgin işaretleri olarak düşünebileceğimiz durumları sıralamak gerekirse:
- Kendinizi sürekli olarak mutsuz; üzgün ve çaresiz hissediyorsanız;
- Çoğunlukla enerjinizin tükendiğini hissediyorsanız;
- Gündelik işleri yapmaktan kaçınıyor ya da yapamayacağınızı düşünüyorsanız;
- Daha önce zevk aldığınız etkinlikleri yaparken artık zevk alamıyorsanız;
- Ailenizle; arkadaşlarınızla birlikte olmaktan zevk almıyorsanız; yalnız kalmak istiyorsanız;
- Dikkatinizi toparlamakta güçlük çekiyorsanız;
- Yaşamınızın anlamsız olduğunu düşünüyorsanız;
- Özgüveninizin zedelendiğini düşünüyorsanız;
- Gelecekle ilgili tasarımlar kuramıyorsanız; hayal etmekten vazgeçmişseniz; gelecekle ilgili tüm planlamaların saçma olduğunu düşünüyorsanız;
- Uykuya dalmakta güçlük çekiyorsanız; uyandığınızda yorgun uyanıyorsanız; gün içerisinde yeteri kadar uyumuş olmanıza rağmen sürekli uyukluyorsanız;
- Yemek yemekten; cinsellikten eskisi kadar zevk alamıyorsanız; belirgin düzeyde kilo kaybetmişseniz;
- Yaşamla aranızdaki bağların gevşediğini ya da bu bağların koptuğunu düşünüyorsanız;
buna ilişkin destek almak oldukça hayati olabilir.
Depreyson hafif; orta ve şidddetli olarak üç basamaklı olarak kategorize edilebilir. Hafif düzeydeki depresyonlarda kendi kendine yardım egzersizleriyle aşılabilecek bir seviyedir. Orta ve yüksek düzeyde ise yardım alma seçenekleri değerlendirilebilir.
Depresyondayken ya da depresif bir iklimdeyken neler yapılabilir?
- Hareket ediyor olmak: Depresyonda olduğunuzu düşünüyorsanız ilk etapta yaşamınızdaki “iyi gelen” şeyleri yapıyor olmak oldukça önemli. Çoğu insan çok hareketli ve yoğun olarak bir şeylerle ilgilenmesine rağmen kendisini iyi hissettiren aktivitelerden uzak olduğu için depresyonu ilerleyebilir; bu nedenle zevk alacağınız aktiviteler yapıyor olmak aklınızda bulundurmanız gereken ilk tedbirlerden biri olmalı.
- Spor: Hoşlandığınız her hangi bir sportif faaliyeti yapıyor olmak; en kötü ihtimalle yürüyüş yapıyor olmak; bunu yapmak bile zor geliyorsa; az toplu ulaşım ya da araç kullanıp daha çok yürüyüş yapacak şekilde ayarlamalarda bulunmak.
- Beslenme: Alkol; kafein; uyuşturucudan uzaklaşmak; uzak kalmak. Bunlara deprersif bir ruh halindeyken daha çok yönelme olur; bu nedenle bunlardan uzak kalmak; bunun yerine daha sağlıklı ve düzenli beslenebilmek. Çoğu zaman yeterince sıvı tükettiğimizi düşünürüz ancak bir çok insan oldukça az su tüketir. Günde 3 liltre su içiyor olmak metabolizmayı güçlendirir ve sizi depresyondan bile çıkarabilir!
- Uyku: Uyku bir insanın ruh sağlığının aynası gibidir. Yeterli ve kaliteli bir uykudan yoksunsanız uykunuzu yeniden gözden geçirmek önemli olabilir. Uyumakta güçlük çekliyorsanız uyku öncesinde ılık bir duş almak; uyku saatine yakın yemekten uzak durmak; telefondan; bilgisayardan; televizyondan uzak durmak; hayat muhasebenizi yatağa taşımıyor olmak uyku düzeniniz açısından oldukça yardımcı olacaktır.
Tüm bunları yapıyor olmanıza rağmen yine de kendinizi mutsuz; üzgün; çaresiz hissediyorsanız o zaman ertelemeden; en yakın zamanda bir ruh sağlığı uzmanına başvurup yaşadığınız durumu netleştirmeyi düşünmeniz gerekir. Sağlıklı; mutlu günler;