Bir çok kişi bebek sahibi olmanın hayattaki en büyük mutluluk olduğunu ifade edebilir. Bebek sahibi olmak isteyen aileler mutlu olmak; gelecek planları yapabilmek; yalnız kalmamak; aile bireylerinin kimlik kazanması; anne babalığı tadabilmek gibi olumlu yanlara odaklanabilir. Fakat aileye katılan bu minik bireyin evlilikleri ilk evrelerde zorlayabileceği gözden kaçırılmamalıdır.
Yapılan araştırmalarda ilişkilerin en zorlu iki evresi vardır. Birincisi nişanlılıktır. Flörtten sonra gelen bu evre; yaşamın gerçeklerini; bütçeyi devreye sokabilmektedir. Düğün yeri; alınacak eşyalar gibi ayrıntılar fikir farklılıkları yoğun olan ilişkilerde problem yaratabilir. Özellikle bu evrede anne-babalar nişanlı çifte fazlasıyla müdahil oluyorlarsa kriz büyüyebilir. İkinci kritik evre ise gebeliğin sonu- lohusalık evreleridir. Gebeliğin son üç ayında anne adayının bedeninde bir çok değişiklik oluşmuştur. Anne adayı kendini eşi tarafından çekici bulmayabilir. Hareket etme düzeyi kısıtlanmaya başlamıştır. Doğum kaygıları – özellikle internetten çok araştırıyor ya da çevredekilerin doğum öykülerini sık dinliyorsa- artmıştır. Doğum sonrası annenin yaşadığı hormonal değişimlerden ötürü kendilik değerinde azalma olabileceğinden kendini kadınsı hissetmeyebilir. Eşi tarafından yine beğenilmeme kaygısı yaşayabilir. Günlük rutini bozulmuştur. Daha çok evde zaman geçirir ve zihninin büyük bir bölümünü bebeğini düşünmeye ayırır. Fakat olumsuz gibi görünen bu durum anneye duygusal yönden bir hayli doyum verir. Bu konuda sıklıkla babaların yakınmalarını duyarız. “Eşim tüm dikkatini bebeğe veriyor. Onun için kaygılanıyor; onun yanında yüzü gülüyor. Kısa süreliğine anneanneye -babaanneye bırakıp çıksak sürekli arıyor. Konuştuğumuz tek konu bebeğimiz oldu. Eskiden ikimiz vardık. Şimdi ise sanki eşim için sadece bebeğimiz var!...”
Bu zorlu dönemeçte yaşanabilecek bazı engeller nelerdir?
*Hayat bebeğin etrafında dönmeye başlayabilir.
*Cinsel istek azalabilir.
*Annenin obsesyonları oluşabilir ya da artabilir.
*Bir çok kişinin kimlik kazanımından ötürü (anne; baba; anneanne; babaanne; dede; teyze; hala; dayı; amca…) sınır problemi yaşanabilir.
*İlişkinin enerji kaynakları azalabilir. Örneğin: baş başa yapılan aktiviteler..
*Uyku düzeni belli bir süreliğine değişebilir.
Tüm bu zorluklara rağmen bazı çiftler ebeveyn olmanın olgunluğunu ilişkiye yansıtabilmekte ve ilişkilerini daha iyi bir noktaya taşıyabilmektedirler.
Peki bu zorlu dönemeçte çiftler ne yapmalı?
1) Bu geçici bir dönem. Bunu sadece siz yaşamıyorsunuz. Bu dönem tanımadığınız ya da alışık olmadığınız bir evre. Hem bireysel olarak hem de ilişkiniz adına. Bu evreyi her çift yaşayabiliyor. Yalnız değilsiniz.
2) Bebeğin dünyasına uyum sağlamak yerine; bebeğin kendi dünyanıza uyum sağlamasına fırsat verin. Onunla birlikteliğin keyfini çıkarın. Bebeğinizle yürüyüşler yağın; kısa süreliğine birlikte kuaförünüze gidin; beraber vitrin bakın.. Bol bol emzirin. Bebeğinizin verdiği huzuru birlikte yaşayın.
3) Bebekle birlikte aldığınız sorumluluklar artacaktır. Artan sorumluluklar stresinizi arttırıp tahammül düzeyinizi düşürebilir. Sonunda da tartışma yaşayabilirsiniz. Tartışma yaşanmayan evlilik sağlıksız evliliktir. Çünkü sağlıklı evliliğin tanımı; problem yaşayıp; problemleri çözebilen evliliklerdir. Tartışmaları belli bir noktada bırakmaya gayret edin. Gerekiyorsa biraz mola verin. Unutmayın; istediğiniz “ HAKLI ÇIKMAK MI; MUTLU OLMAK MI?”
4) Bebek olduğunda en çok riskte olan paylaşımlarınız olacaktır. Bulduğunuz en ufak fırsatı değerlendirin. Başbaşalık aktiviteleri ilişkinizin enerji kaynağıdır ve çok değerlidir.
5) Cinsel yaşamınızı askıya almayın. Halk arasında bilinen en büyük yanlış bilgi motivasyonun davranıştan önce geldiği bilgisidir. Yani insan önce ister sonra yapar olarak bilinir. Oysa ki doğru olan; önce davranış sonra motivasyon(güdü)dur. Bu sebepten cinsel adımlarınızı önce atın. İstek daha sonra kendiliğinden gelecektir.
6) Eşinizle birlikte bebeğe uyumlu mekanları keşfedin. Bazı cafeler; restaurantlar artık bebekli aileler için çok konforlu olabilmektedir.
7) Sizin durumunuzda olabilen arkadaşlarla iletişime geçin; ortak aktiviteler yapın..
Bu dönemin geçici olduğunu unutmayın. Bebeğinizin bu dönemlerinin keyfine varın. İyi bir karıkocalık var ise iyi bir anababalık da ardından gelecek olandır. Mutlu birey; mutlu çift; mutlu bebek.. Mutluluğun bir seçim olduğunu unutmayın.