Kimse senin sözünü dinlemiyor mu?
Çocuklarına söz geçiremiyor musun?
Eşin seni umursamıyor mu?
Arkadaşların senden kaçıyor mu?
Hep öteki sana karşı gibimi geliyor ?
Herkes haklı ama sen hep haksız gibi mi hissediyorsun?
Herkes seninle inatlaşıyor mu ?
Ya bunu oluşturan sensen?
Ya sen ötekini buna mecbur ediyorsan ?
Ya öteki bunların hepsini senin karşında hissediyorsa?
Kimse sözünü dinlemiyorsa belki sen kimsenin sözünü dinlemiyor ve hep ben diyorsundur.
Çocuklarına söz geçiremiyorsan belki onlara daha önce hiç söz hakkı vermediğin içindir.
Eşin seni umursamıyorsa belki sen eşine pek kulak asmadığın içindir.
Arkadaşların senden uzak duruyorsa onları farkında olmadan yorduğun içindir.
Herkes sana karşı gibi hissediyorsan belki sen onlara karşısındır.
Herkes haklı ama sen haksız gibi hissediyorsan belki hep Haklı olma çabasını sen veriyorsundur.
Herkes seninle inatlaşıyor gibi hissediyorsun ama belki sen inatlaşıyorsundur.
Ebeveynleri tarafından işgal edilmiş çocuklar ; işgalci ebeveynleri karşında kendi varlıkları gösterme çabası vererek bazı tepkiler geliştirir.
Yemekleri seçer veya yemeyebilir.
Uyku uyumak istemez.
İstenilen şeyi yapmaz.
Tuvalet eğitimi döneminde tuvalet problemi yaşanilabilir.
Altına büyük veya küçük tuvaletini kaçırabilir.
Belki tam tersi bir kişilik geliştirir ve çok uyumlu olur. Çok uyumlu çocuk olması demek ebeveynler için iyi birşey olarak algılanabilir ama aslında çocuk kendini yok saymaya başlamış ve ebeveynlerinin istediğini düşündüğü çocuk olmaya çalışır. Bu çocuk ergenlik döneminde çok asi bir ergen olarak karşınıza çıkabilir.
Hal böyle olunca ebeveynler de uyumlu ; uslu çocukları yoldan çıkıyor ; elden gidiyor paniği yaşarlar ve daha fazla ve yeniden baskı yaparlar ve ergen de daha fazla başkaldırı da bulunur.
Eğer bunu yapmazsa yok olacak ; hiç varolamayacak gibi hisseder.
Ama empatik olamayan ve otoriter veya narsisistik ebeveynler bunu kendilerine karşı bir başkaldırı olarak görürler. Aslında çocuk sadece varoluş çabası veriyor. Daha önce her ebeveynin verdiği bir çaba gibi.
Yani Çocuk durup dururken böyle olmaz. Bu şekilde ebeveynleri tarafından işgal edilmiş ( kendini ifade etmesine izin verilmemiş; fikirlerine önem verilmemiş; duyguları önemsenmemiş; saygı gösterilmemiş ; aşağılamış; koşullu sevilmiş ; yaşam alanı bırakılmamış; özen ve öfkeyle kontrol altına alınmış ) çocuklar ilerde yetişkinliklerinde ; işgalci birer yetişkin olurlar. Çok koşunuşarak ötekini işgal edebilirler; öfkeyle bunu yapabilirler ; aşırı özen göstererek ötekinin sınır koymasını vicdanı olarak engelleyebilirler.
Ebeveynleri tarafından dinlenilmemiş çocuklar ; yetişkinliklerinde kendini daha fazla anlatma eğilimi gösterebilirler. O kadar kendini anlatmaya yönelik davranırlar ki ötekini hiç dinlemeler. Tek ihtiyaçları içinde ki dinlenilmemiş olma ihtiyacını doyurmak olduğu için farkında olmadan ötekini görmezler. Ve karşısında kişi de dinlenilmedigini hissetmeye başlar. Bunu hissedince o da kendisini göstermek ister. Bende buradayım benimde duygularım var ; sende beni dinle çabası vermeye başlar .
Bu ilk kişi işte bak bu da beni dinlemiyor ; herkes bencil demeye başlar. Aslında Bunu oluşturan kendisidir.
Bu sistem heryer de aynı şekilde ilerler. Değersizlik duygusu olan kişinin insanlara değer vermemesi ile kendisinin de değer görmemesi yada değersizlikten ötürü hep ötekini Değerli tutma çabası ile kendisini yok sayması ve sonrasında artık karşısında ki kişinin de onu yok saymasıyla sonlanır.
Hep kaçtığı şeyi yaşarken bulur kendini.
İnatlaşmakta bu döngünün bir sonucudur. Birisi sizle inatlaşıyorsa; sende ötekiyle inatlaşıyorsundur. Bu tek başına olmaz. Çünkü taraflardan birisi bunu yapmadığında zaten inat ortadan kalkar. Yazıyla birlikte paylaştığım görsel bunu gayet net anlatıyor.
Bu sistemi kırmak için ihtiyacınız olan şeyin Herkesin ihtiyacı olduğunu anlamak gerekir. Ötekini yok sayarak veya kendini yok sayarak biryere varamazsın. İkinizin de varlığını anlamanız ve kabul etmeniz gerek.
Bu sistemle kendi kendinize başa çıkamıyorsanız ve döngüyü kırmak için bir psikoterapistten destek alabilirsiniz. Bu sistem ilaç tedavisi ile analiz edilemez.