Aşk ve İlişkiler
İLİŞKİLER
İlişkiler denince aklımıza neler gelir?
Aşk nedir ?
Hiç beklemediğimiz bir yerde; yolda yürürken; bir eğlence ortamı; bir sohbet ortamı vs. gibi planlanmamış bir süreçte karşılaştığımız; planlanmamış bir duygudur AŞK. Anlık gelişir; sürece bağlı olarak devam eder ya da biter. Yolda karşılaştığımız AŞIK olduğunuzu düşündüğünüz bireyi bir daha göremez isek orda kalır. Ancak sürekli karşılaştığımız bireye yönelik duygularımız; onu hiç tanımasak da kendi içimizde yoğunlaşır.
Sevgi nedir ?
Emeklerle kazanılır; paylaştıkça anlamlaşır.
Emek verdikçe artar ve güzelleşir
Hiç tanımadığımız bir insanı sevdiğimizi söylersek; bu kendi yalanımıza inanmak olur.
Sevgi mi Aşk mı ?
Kimimiz aşk sürecine sevgi; kimimiz sevgi sürecine aşk der. Önemli olan kavramlar değil; bizim kavramlara yüklediğimiz anlamdır.
Kardeşimizi severiz ama ona aşık olmayız.
Erich From başarılı bir sevgi için ; ilişkinin sorumluluğunu almak; ilişkiye özen ve ilgi göstermek; saygı göstermek gerektiğini söyler.
Kime niçin aşık oluruz ?
Yürüyüşü; duruşu; giyimi; alımlılığı; konuşması; gülümsemesi; öfkesi; sakinliği… gibi bir çok etken bizleri etkileyebilir. Bazen de AŞIK olmak istediğimiz için bile AŞIK oluruz.
Aşk fizyolojik ihtiyaçların bir yansımadır. Sevmek; sevilmek; duygusal anlamda mutlu olmak; cinsel doyumu sağlamak gibi bir çok etken AŞK için gerekçedir.
Sevgililik ilişkisi nedir?
İlişki biriyle bir şeyler paylaşmaktır. Biz sevgililik ilişkisini ele alalım.
Bir ilişki de neler paylaşılmalı cinselliğin ölçütü neler olmalıdır ?
Tabi ki herkesin kendi sınırları vardır. Ancak ilişkide herkesin paylaştıklarına değinirken dile getirilmeyenlere değinelim.
El ele tutuşmak; sinemaya gitmek; gezmek; konsere gitmek……. Herkesin anlattıkları.
Ya anlatmadıklarımız ????
İlişkide çokça üstünde durulmayan ama ilişkilerin odak noktası olan cinsellik…
Cinsellik; toplumun yasak tabusu; yaşadığımız halde inkar ettiklerimiz; yaşadığımızı söylemeğe cesaret edemediklerimiz. Kendimizden bile saklamaya çalıştıklarımız. Farkında olmaktan korktuğumuz duygularımız ve hislerimiz.
Uzun zamandır tanıdığımız yakınımızda olan hatta kanka dediğimiz bir arkadaşımıza neden sevgili olmak istediğimizi söyleriz. Dostluğumuz pekişsin diye mi????
Tabi ki onunla cinselliği paylaşmak istediğimiz için. Yoksa arkadaş olmak neyimize yetmezdi ki.
İlişkide CİNSELLİK yoksa sevgililiğin arkadaşlık ilişkisinden bir farkı kalır mı?
Sevgililiğin ana teması da budur aslında. Sevgililik = cinsellikten geçer.
Peki cinselliğin boyutu ne olmalıdır. Her bireyin kendi sınırları ve ailesini ona koyduğu sınırlar vardır.
Biz eğer karar alma olgunluğuna geldiysek kendi sınırlarımızla yaşamayı ve yaşadıklarımızın sorumluluklarını almayı bilmemiz gerekir.
Ancak cinselliğin paylaşılmadığı bir ilişkinin günümüz koşullarında yürüme olasılığının düşük olduğunu biliyoruz.
Ancak cinsel paylaşımlarımız sonrasında; yoğun bir suçluluk hissine kapıldığımız da olur.
Bunun nedeni değer yargılarımız ve toplumsal öğretilerdir.
Paylaşımınız; elele tutuşmak; öpüşmek; sevişmek ya da seks olabilir karar sizin. Paylaşım düzeyi yoğunlaştıkça; duygularda doyumda yoğunlaşır.
Not: Yaşamak istediklerimizi yaşayamayıp; yaşayanları yargıladığımız sürece gerici bir toplum olmaya devam ederiz. Eğer arkadaşınız sevgilisiyle sevişmiş veya ilişkiye girmişse bunu yargılamak size düşmez; onun tercihlerine saygı duyup yanında olmanız gerekir. Ki gerçek bir dost bunu yapar.
Cinsel paylaşımlar ne zaman başlamalıdır?
Bunun için tanımlanmış bir zaman yoktur. Kimi ilişkiler öpüşme veya bir gecelik sevişme ile başlar; kimi ilişkilerde ise yıllar süren beraberliklere rağmen bir öpüşme dahi gerçekleşmeyebilir.
Aslında düzenli cinsel hayat için de evleniriz.
Paylaşımların sonunda beklentilerimiz neler olmalı ?
Paylaşımların düzeyi ne olursa olsun. Beklentilerimiz minimum düzeyde olmalıdır.
Evlilik; sürekli bir ilişki; gelecek güvencesi; bunlar çoğu zaman karşıdakini ikna etmek için anlık bir duygu ile verilen vaatlerdir.
Birşeyleri yaşarken; istediğimiz için yaşamalıyız; bize verilen vaatlere sahip olmak için değil. Gece aynı yatağa baş koyduğunuz sevgili ya da eş sabah yataktan kalktığında ayrılma kararını size bildirebilir ki; yatmadan önce onun da kararı ömür boyu sizinle olmaktı.
Hepsi gecenin suçu !!
Cinsel birliktelik yaşamışsak ne yapmalıyız ?
Günümüz koşullarını dikkatlice değerlendirirseniz; sevgililik ilişkisini yaşayıp da cinsel birlikteliği paylaşmayanların sayısı o kadar azdır ki !! Ancak bahsettiğimiz değerler ve arkadaşlarımızın yargılamaları korkusu dolayısıyla hep gizlemek durumunda kalırız. O sevgili yokken de siz vardınız. Gittiğinde de siz kalacaksınız. Yaşamın sizin için devam ettiğini unutmamalısınız.
Peki beklentilerimiz ne kadar karşılanmakta ?
İlişkilerin büyük çoğunluğunda bu beklentiler karşılanamamaktadır.
Bu yüzden ilişkileri beklentiler üzerine değil yaşamak istediklerimiz üzerinde kurmalıyız. Böylece hayal kırıklıklarımızın önüne geçebiliriz.
Değer verdiğin insan
senin değerini bilmiyorsa;
bırak
KENDİ DEĞERİYLE KALSIN
UMUT ÇİÇEK
İlişkiler denince aklımıza neler gelir?
Aşk nedir ?
Hiç beklemediğimiz bir yerde; yolda yürürken; bir eğlence ortamı; bir sohbet ortamı vs. gibi planlanmamış bir süreçte karşılaştığımız; planlanmamış bir duygudur AŞK. Anlık gelişir; sürece bağlı olarak devam eder ya da biter. Yolda karşılaştığımız AŞIK olduğunuzu düşündüğünüz bireyi bir daha göremez isek orda kalır. Ancak sürekli karşılaştığımız bireye yönelik duygularımız; onu hiç tanımasak da kendi içimizde yoğunlaşır.
Sevgi nedir ?
Emeklerle kazanılır; paylaştıkça anlamlaşır.
Emek verdikçe artar ve güzelleşir
Hiç tanımadığımız bir insanı sevdiğimizi söylersek; bu kendi yalanımıza inanmak olur.
Sevgi mi Aşk mı ?
Kimimiz aşk sürecine sevgi; kimimiz sevgi sürecine aşk der. Önemli olan kavramlar değil; bizim kavramlara yüklediğimiz anlamdır.
Kardeşimizi severiz ama ona aşık olmayız.
Erich From başarılı bir sevgi için ; ilişkinin sorumluluğunu almak; ilişkiye özen ve ilgi göstermek; saygı göstermek gerektiğini söyler.
Kime niçin aşık oluruz ?
Yürüyüşü; duruşu; giyimi; alımlılığı; konuşması; gülümsemesi; öfkesi; sakinliği… gibi bir çok etken bizleri etkileyebilir. Bazen de AŞIK olmak istediğimiz için bile AŞIK oluruz.
Aşk fizyolojik ihtiyaçların bir yansımadır. Sevmek; sevilmek; duygusal anlamda mutlu olmak; cinsel doyumu sağlamak gibi bir çok etken AŞK için gerekçedir.
Sevgililik ilişkisi nedir?
İlişki biriyle bir şeyler paylaşmaktır. Biz sevgililik ilişkisini ele alalım.
Bir ilişki de neler paylaşılmalı cinselliğin ölçütü neler olmalıdır ?
Tabi ki herkesin kendi sınırları vardır. Ancak ilişkide herkesin paylaştıklarına değinirken dile getirilmeyenlere değinelim.
El ele tutuşmak; sinemaya gitmek; gezmek; konsere gitmek……. Herkesin anlattıkları.
Ya anlatmadıklarımız ????
İlişkide çokça üstünde durulmayan ama ilişkilerin odak noktası olan cinsellik…
Cinsellik; toplumun yasak tabusu; yaşadığımız halde inkar ettiklerimiz; yaşadığımızı söylemeğe cesaret edemediklerimiz. Kendimizden bile saklamaya çalıştıklarımız. Farkında olmaktan korktuğumuz duygularımız ve hislerimiz.
Uzun zamandır tanıdığımız yakınımızda olan hatta kanka dediğimiz bir arkadaşımıza neden sevgili olmak istediğimizi söyleriz. Dostluğumuz pekişsin diye mi????
Tabi ki onunla cinselliği paylaşmak istediğimiz için. Yoksa arkadaş olmak neyimize yetmezdi ki.
İlişkide CİNSELLİK yoksa sevgililiğin arkadaşlık ilişkisinden bir farkı kalır mı?
Sevgililiğin ana teması da budur aslında. Sevgililik = cinsellikten geçer.
Peki cinselliğin boyutu ne olmalıdır. Her bireyin kendi sınırları ve ailesini ona koyduğu sınırlar vardır.
Biz eğer karar alma olgunluğuna geldiysek kendi sınırlarımızla yaşamayı ve yaşadıklarımızın sorumluluklarını almayı bilmemiz gerekir.
Ancak cinselliğin paylaşılmadığı bir ilişkinin günümüz koşullarında yürüme olasılığının düşük olduğunu biliyoruz.
Ancak cinsel paylaşımlarımız sonrasında; yoğun bir suçluluk hissine kapıldığımız da olur.
Bunun nedeni değer yargılarımız ve toplumsal öğretilerdir.
Paylaşımınız; elele tutuşmak; öpüşmek; sevişmek ya da seks olabilir karar sizin. Paylaşım düzeyi yoğunlaştıkça; duygularda doyumda yoğunlaşır.
Not: Yaşamak istediklerimizi yaşayamayıp; yaşayanları yargıladığımız sürece gerici bir toplum olmaya devam ederiz. Eğer arkadaşınız sevgilisiyle sevişmiş veya ilişkiye girmişse bunu yargılamak size düşmez; onun tercihlerine saygı duyup yanında olmanız gerekir. Ki gerçek bir dost bunu yapar.
Cinsel paylaşımlar ne zaman başlamalıdır?
Bunun için tanımlanmış bir zaman yoktur. Kimi ilişkiler öpüşme veya bir gecelik sevişme ile başlar; kimi ilişkilerde ise yıllar süren beraberliklere rağmen bir öpüşme dahi gerçekleşmeyebilir.
Aslında düzenli cinsel hayat için de evleniriz.
Paylaşımların sonunda beklentilerimiz neler olmalı ?
Paylaşımların düzeyi ne olursa olsun. Beklentilerimiz minimum düzeyde olmalıdır.
Evlilik; sürekli bir ilişki; gelecek güvencesi; bunlar çoğu zaman karşıdakini ikna etmek için anlık bir duygu ile verilen vaatlerdir.
Birşeyleri yaşarken; istediğimiz için yaşamalıyız; bize verilen vaatlere sahip olmak için değil. Gece aynı yatağa baş koyduğunuz sevgili ya da eş sabah yataktan kalktığında ayrılma kararını size bildirebilir ki; yatmadan önce onun da kararı ömür boyu sizinle olmaktı.
Hepsi gecenin suçu !!
Cinsel birliktelik yaşamışsak ne yapmalıyız ?
Günümüz koşullarını dikkatlice değerlendirirseniz; sevgililik ilişkisini yaşayıp da cinsel birlikteliği paylaşmayanların sayısı o kadar azdır ki !! Ancak bahsettiğimiz değerler ve arkadaşlarımızın yargılamaları korkusu dolayısıyla hep gizlemek durumunda kalırız. O sevgili yokken de siz vardınız. Gittiğinde de siz kalacaksınız. Yaşamın sizin için devam ettiğini unutmamalısınız.
Peki beklentilerimiz ne kadar karşılanmakta ?
İlişkilerin büyük çoğunluğunda bu beklentiler karşılanamamaktadır.
Bu yüzden ilişkileri beklentiler üzerine değil yaşamak istediklerimiz üzerinde kurmalıyız. Böylece hayal kırıklıklarımızın önüne geçebiliriz.
Değer verdiğin insan
senin değerini bilmiyorsa;
bırak
KENDİ DEĞERİYLE KALSIN
UMUT ÇİÇEK