Terapi Neden Yarım Bırakılmamalı
Öncelikle psikoterapi (bazı yerlerde hipnoterapi; danışmanlık olarak da adlandırılabiliyor ) bir tedavi yöntemidir; insan sorunlarını anlama ve çözme metodudur.
Bu problemler neler olabilir:
- Zihinsel zorluklar
- Duygusal zorluklar
- Çevresel faktörler
- Travma (kaza; kayıp; taciz gibi)
- Kişilik sıkıntıları
- İnsan ilişkileri
- Gelişimsel bozukluklar
- Yas
Psikoterapi ne kadar sürer?
Hastaların en çok merak ettiği sorulardan birisi de bu sorudur.
Bu hastanın:
-Problemine göre;
-Hastanın tedaviden olan beklentilerine göre;
-Hastanın değişme isteğine göre;
-Hastanın çalışma isteği ve çalışılabilirliğine göre terapinin süresi değişiklik gösterir.
Genelde terapiler uzun soluklu çalışmalardır diyoruz hep. Hasta ile sağlıklı güven ilişkisinin kurulması; bize kendilerini açmaları; kendilerinin bile farkında olmadığı durumları kabullenmek; değişim için güç ve motivasyon bazen bir anda değil zamanla oluşması gereken bir durum olabiliyor. Bizim hastayı acele ettirmek ve ya yargılamak ya da eleştirmek işimiz değil. Sabırla; güvenle; istekle onları dinlemek ve anlamaktır işimiz.
Yapılan araştırmalara göre;
Psikoterapi alanların almayanlara göre daha iyi iyileşme sağladıklarını;
En etkili ve hızlı sonucun psikoterapiyle psikofarmakolojik (ilaç tedavisi) birleşiminin verdiğini göstermektedir.
Düzenli devam edilen terapinin iyi sonuçlandığı fakat yarıda bırakılan terapilerin faydasız olduğu görülmüştür.
Psikoterapinin başarılı olmasını sağlayan etkenler nelerdir?
Bir psikoterapi tedavisinin başarılı ve etkili olmasında en önemli etkenlerden bir kaçı şunlardır:
-Danışanın gönüllü terapiye gitmesi;
-Danışanın sorunlara yönelik çalışma isteği ve motivasyonunun yüksek olması;
-Danışanın beklentilerinin gerçekçi olması ve değişmeyi istemesi;
-Danışanın terapiye düzenli gitmesi ve terapi içi ve dışında sorunlarına yönelik çalışması;
-Psikologun etik ilkelere bağlı olarak çalışması;
-Danışan ve psikolog arasındaki ilişkinin açık; güvenli; gerçekçi; rahat ve empatik olmasıdır.
Psikologumu değiştirmek/terapiyi bırakmak istiyorum; nasıl yapabilirim?
Eğer psikologunuzu değiştirmek ve ya terapiyi bırakmak istiyorsanız bu konuyu ilk olarak psikologunuzla konuşmanız gereklidir. Unutmayın; psikoterapinin faydalı olması için psikologunuzla her şeyi konuşabilme rahatlığına sahip olmanız gerekir. Bu faydayı psikoterapiyi bırakırken bile sağlayabilirsiniz. Ayrıca; yarım bıraktığımız; yarım kalan her şey sorunlu davranış olarak hayatımızda yer edebilir. Tam olarak bu nedenden dolayı tedaviyi bırakma isteğiniz de sıkıntılarınızın; önemli ve çözüm üretilmesi gereken bir parçası olabilir. Dolayısıyla psikologunuzla bu isteğiniz ve nedenlerinizi konuşmanız; çözümü birlikte bulmanız kişisel gelişiminiz için faydalı olur.
Terapiyi bırakmak yukarıda da bahsettiğimizin de ötesinde kendinize yapacağınız bir haksızlıktır. Ben bir faydası görmüyorum demek işin kolayına kaçmak ve aslında problemlerinizle yüzleşmekten kaçmaktır. Terapi süreci; ilerledikçe acı verebilen; kendiniz ve çevrenizdekilerle yüzleşmenizi gerektirebilen; kendinizi eleştirmeye başladığınız bir dönem olabilir. Her şeyin bir bedeli vardır; terapinin sonucunda sağlıklı olmak; huzura kavuşmak için sabretmeniz gerekir ve tedavinizi yarıda bırakmamanız gerekir. Terapinin önemli amaçlarından bir başkası da; acı ile sıkıntılar ile yaşadığınız olumsuzluklar ile baş etme yetinizi arttırmaktır. Terapinin size sadece faydası dokunabilir; sürekli; düzenli ve etkili olduğu sürece.
Bu problemler neler olabilir:
- Zihinsel zorluklar
- Duygusal zorluklar
- Çevresel faktörler
- Travma (kaza; kayıp; taciz gibi)
- Kişilik sıkıntıları
- İnsan ilişkileri
- Gelişimsel bozukluklar
- Yas
Psikoterapi ne kadar sürer?
Hastaların en çok merak ettiği sorulardan birisi de bu sorudur.
Bu hastanın:
-Problemine göre;
-Hastanın tedaviden olan beklentilerine göre;
-Hastanın değişme isteğine göre;
-Hastanın çalışma isteği ve çalışılabilirliğine göre terapinin süresi değişiklik gösterir.
Genelde terapiler uzun soluklu çalışmalardır diyoruz hep. Hasta ile sağlıklı güven ilişkisinin kurulması; bize kendilerini açmaları; kendilerinin bile farkında olmadığı durumları kabullenmek; değişim için güç ve motivasyon bazen bir anda değil zamanla oluşması gereken bir durum olabiliyor. Bizim hastayı acele ettirmek ve ya yargılamak ya da eleştirmek işimiz değil. Sabırla; güvenle; istekle onları dinlemek ve anlamaktır işimiz.
Yapılan araştırmalara göre;
Psikoterapi alanların almayanlara göre daha iyi iyileşme sağladıklarını;
En etkili ve hızlı sonucun psikoterapiyle psikofarmakolojik (ilaç tedavisi) birleşiminin verdiğini göstermektedir.
Düzenli devam edilen terapinin iyi sonuçlandığı fakat yarıda bırakılan terapilerin faydasız olduğu görülmüştür.
Psikoterapinin başarılı olmasını sağlayan etkenler nelerdir?
Bir psikoterapi tedavisinin başarılı ve etkili olmasında en önemli etkenlerden bir kaçı şunlardır:
-Danışanın gönüllü terapiye gitmesi;
-Danışanın sorunlara yönelik çalışma isteği ve motivasyonunun yüksek olması;
-Danışanın beklentilerinin gerçekçi olması ve değişmeyi istemesi;
-Danışanın terapiye düzenli gitmesi ve terapi içi ve dışında sorunlarına yönelik çalışması;
-Psikologun etik ilkelere bağlı olarak çalışması;
-Danışan ve psikolog arasındaki ilişkinin açık; güvenli; gerçekçi; rahat ve empatik olmasıdır.
Psikologumu değiştirmek/terapiyi bırakmak istiyorum; nasıl yapabilirim?
Eğer psikologunuzu değiştirmek ve ya terapiyi bırakmak istiyorsanız bu konuyu ilk olarak psikologunuzla konuşmanız gereklidir. Unutmayın; psikoterapinin faydalı olması için psikologunuzla her şeyi konuşabilme rahatlığına sahip olmanız gerekir. Bu faydayı psikoterapiyi bırakırken bile sağlayabilirsiniz. Ayrıca; yarım bıraktığımız; yarım kalan her şey sorunlu davranış olarak hayatımızda yer edebilir. Tam olarak bu nedenden dolayı tedaviyi bırakma isteğiniz de sıkıntılarınızın; önemli ve çözüm üretilmesi gereken bir parçası olabilir. Dolayısıyla psikologunuzla bu isteğiniz ve nedenlerinizi konuşmanız; çözümü birlikte bulmanız kişisel gelişiminiz için faydalı olur.
Terapiyi bırakmak yukarıda da bahsettiğimizin de ötesinde kendinize yapacağınız bir haksızlıktır. Ben bir faydası görmüyorum demek işin kolayına kaçmak ve aslında problemlerinizle yüzleşmekten kaçmaktır. Terapi süreci; ilerledikçe acı verebilen; kendiniz ve çevrenizdekilerle yüzleşmenizi gerektirebilen; kendinizi eleştirmeye başladığınız bir dönem olabilir. Her şeyin bir bedeli vardır; terapinin sonucunda sağlıklı olmak; huzura kavuşmak için sabretmeniz gerekir ve tedavinizi yarıda bırakmamanız gerekir. Terapinin önemli amaçlarından bir başkası da; acı ile sıkıntılar ile yaşadığınız olumsuzluklar ile baş etme yetinizi arttırmaktır. Terapinin size sadece faydası dokunabilir; sürekli; düzenli ve etkili olduğu sürece.