Destek Sitesi platformunda Uzman olmak ister misiniz?

Uzman olmak için Şimdi başvurun.

Terör ve Patlama Çocukları Nasıl Etkiler?

Oluşturulma tarihi: 18.02.2025 22:13    Güncellendi: 18.02.2025 22:13
Çok zor zamanlardan geçtiğimize inandığım ve bunu ifade etmeye kelimelerimin de görece kifayetsiz kaldığı şu günlerde içim acıyarak yazıyorum ki; biz yetişkinlere göre çocuklar terör olaylarından şüphesiz ki daha çok ve farklı etkilenebiliyorlar.

Benzeri olayları direkt olarak deneyimleyen çocukların yaşayabilecekleri olumsuzluklara ek olarak; çocuklar bu olaylara televizyondan; sosyal medya araçlarından; okulda arkadaşlarının ya da öğretmenlerinin kendi aralarındaki konuşmalardan; evde aile içerisinde yapılan konuyla ilgili tartışmalardan dolaylı yoldan etkilenebiliyorken; yetişkinlerin olayla ilgili mimiklerinin etkisiyle olayı algılama biçimleri de şekillenebiliyor.

Çocuklar toplum içerisinde gerçekleşen istikrarlı şiddete/teröre ya da benzeri olaylara direkt veya dolaylı yollardan maruz kaldıkça (örn.; patlamalar; silah sesleri; ya da medya aracılığıyla) sürekli bir korku ve kaygı hali geliştirirken; etraftaki uyaranlara aşırı hassas olabiliyorlar. Bununla birlikte aralıklarla devam eden sosyal şiddetin bir etkisi olarak negatif duygularla baş etme mekanizmasını sağlıklı geliştiremeyebilirken; insanlara ve geleceğe karşı güven duygusu zedelenebilir. Bu negatif reaksiyonlar zaman içerisinde kronik sosyal şiddetin de etkisiyle depresyon; kaygı bozuklukları ya da travma sonrası stres bozukluğu gibi psikiyatrik rahatsızlıklara sebep olabiliyor. Bunun yanında çocukların; sosyalleşme problemleri; fizyolojik sağlık ve okul sağlığı problemleri geliştirmesine etki edebilirken; özellikle ergenlik dönemlerinden başlayarak erişkinlik dönemine uzanan riskli davranışlar (örn.; aşırı öfke; şiddete meyillilik; madde kötüye kullanımı) geliştirmesini tetikleyebiliyor.

Peki;
Çocuklarla bu olaylar hakkında nasıl konuşmalıyız?
Bir koruma kalkanı oluşturup olayı saklamaya mı çalışmalıyız yoksa açıkça konuşmalı mıyız? Bunun derecesi ne olmalı?
Bizim bile anlamakta ve anlamlandırmakta zorlandığımız bu trajediyi çocukların anlamlandırma sürecinde onlara nasıl yardımcı olabiliriz?
Çocuklar nasıl tepki verebilirler? Ve biz onlara ne şekilde destek sağlayabiliriz?


1) Çocukların tepkisi?
1995 senesinde Oklahoma Şehri’nde 168 kişinin ölmesine 680’den fazla kişinin yaralanmasına sebep veren terör bombalama eyleminden 2 sene sonra çocuklarla yapılan bir araştırmada; çocukların %16’sının 2 seneye rağmen hala travma sonrası stres bozukluğu belirtileri gösterdiği kaydedilmiştir. Araştırmanın daha da ilginç boyutu; bu belirtileri gösteren çocukların Oklahoma şehrinde değil; bu şehre 100 mil (160;93 km) uzakta yaşamaları.

Travma sonrası stres bozukluğu genellikle yaşamsal tehdit oluşturan fiziksel/psikolojik zarara sebep veren olayların akabinde oluşabilecek psikolojik bir bozukluktur. Yetişkinlerde olduğu gibi çocuklarda da; dehşet verici olayı tekrar tekrar hatırlama/zihinsel olarak yeniden deneyimleme; kaçınma; hissizleşme ve uyarılma belirtileri gözlenirken; güncel araştırmalar çocuk ve ergenlerin yaş aralıklarına göre bu semptomların değişebileceğini ve çeşitlenebileceğini göstermiştir. Bu bozukluğa ve spesifik olarak çocuklar ve ergenlerdeki semptomlarına bir sonraki yazımda değineceğim.

2) Çocuklarda terör sonrası stres ve kaygı belirtilerinin oluşumunu tetikleyen risk faktörleri nelerdir?
Çocuklarla terör ve bombalama eylemleri sonrasında yapılan bilimsel çalışmalar temel olarak 2 risk faktörüne odaklanmıştır:
2.1. yüksek oranda konuyla ilgili televizyona/medya unsurlarına maruz kalmak
2.2. anne-babanın yüksek seviyedeki stress ve kaygısı (Anne ve babanın stres ve kaygı düzeyi çocuklarında oluşabilecek stres ve kaygı bozukluklarıyla ilişkilidir)

3) Çocukların terörle baş etme mekanizmalarını desteklemek için uzmanlar ve aileler neler yapabilirler?
 Çocuğunuza güvenli bir çevre oluşturun : Bu anlamda atacağınız en önemli ve büyük adım çocuğunuza onun kendisini güvende hissedeceği bir ortam oluşturmanız olacaktır. Çocuklarınızın günlük rutinlerini mümkün mertebe dengeli ve stabil kılmaya çalışın. Çocuklar istikrarlar ve alışkanlıklar sayesinde rahat hissederler. Çocuğunuzun yanındayken sizin ve diğer yetişkinlerin konuyla ilgili konuşmalarınızı limitleyin.
 Çocuğunuza güvence ve ekstra duygusal destek sağlayın : Ebeveyn olarak; çocuğunuzun sorularını soracak; duygularını ifade edecek ya da sadece ‘kendileri olacak’ kadar kendilerini güvende hissettiği bir ortam oluşturmak sadece travma ve sonrası için değil; sağlıklı gelişimsel süreç için oldukça önemli. Çocuğunuza istediği zaman soru sorabileceğini bilmesine müsaade edin. Ne duyduğunu; ne bildiğini ve duyduğu şeyle ilgili nasıl hissettiğini sorabilirsiniz. Çocuğunuza güvende olduğunu; onu koşulsuz sevdiğinizi ve kabul ettiğinizi; onu asla terk etmeyeceğinizi hatırlatabilirsiniz.
 Çocuğunuza karşı dürüst olun : Çocuğunuza yaşına ve gelişimsel seviyesine uygun; onun size yönelttiği soruları da göz önünde bulundurarak; doğru bilgiyi sağlayın. Çok küçük yaştaki çocuklar bu anlamda korunabilir; çünkü kötü bir şey olduğunu anlamlandırmak ve farkındalık kazanmak için yeterli gelişimde olmayabilirler. Okul çağı çocuklarının anlamlandırması konusunda sizin yardımınıza ihtiyacı vardır. Üzücü bir kaza olduğunu ve bir çok insanın öldüğünü/yaralandığını söyleyebilirsiniz. Ergenlik dönemindeki gençlerin olanlarla ilgili daha net bir algısı olacaktır. Yaşına uygun; elenmiş ve elenerek seçilmiş bir haberi birlikte okuyabilir/izleyebilir ve sonrasında üzerinde konuşabilirsiniz.
 Çocuklarınızın medyaya maruz kalmalarını kontrol edin : Terör olayından sonra bu olayı tekrar tekrar ve ajite edilen şekilde hatırlatan/hatırlatabilecek ne varsa (medya; video; ses…) çocuğunuzun erişimini limitleyin. Buna korku filmleri; haber programları…vb dahil.
 Kendi duygularınızı unutmayın : Çocukların sizin ebeveyn olarak tepkilerinizden; bilişinizden ve duygularınızdan etkilenebileceğini unutmayın. Dolayısıyla çocuğunuza yardım eli uzatmadan önce; kendi duygusal reaksiyonlarınızla da baş etmeniz gerekmekte.

***Çocukluk döneminde sosyal şiddete/teröre maruz kalan çocuklar; erişkinlik döneminde sosyal şiddetin bir parçası olmaya/bu anlamda aktif olmaya daha meyilliler… Yaşanan bu şiddet; çocukların yetişkinlik dönemlerinde agresifliğe; öfke patlamalarına; zorbalığa; kurallara uymama ve suç işlemeye; ve maalesef çocuk ihmal ve istismarına daha yatkın olmalarını sağlıyor.

Toplumsal şiddete alınabilecek en etkin yöntemlerden biri uzmanlar tarafından oluşturabilecek önleyici ve erken müdahaleyi de içeren ‘sosyal politikalar’ oluşturması ve bu politikaların uygulamasını; uygulanabilirliğini denetlemesidir. Aileler buna ek olarak; çocuklarının en azından medyadan bu şiddete maruz kalma durumunu kontrol edebilir ve medya kullanım araçlarını (keza şiddet içeren oyun; haber; film gibi araçları) denetleyebilirler. Bu anlamda yine; çocukların stresi anlama ve yönetme becerilerini kazanması ve güçlendirmesi açısından; uzmanlar aracılığıyla önleyici programlardan veya erken müdahale programlarından destek alabilirler.

Hayatını kaybedenlere rahmet; yakınlarına ve hepimize sabır dileğiyle…


Uzman Psikolog Gizem Çeviker

(Kaynak: Pfefferbaum; B.; Seale; T.; McDonald; N.; Brandt; E.; Rainwater; S.; Maynard; B.; Meierhoefer; B. & Miller; P. (2000). Posttraumatic stress two years after the Oklahoma City bombing in youths geographically distant from the explosion. Psychiatry; 63; 358-370; Monahon; C. (1997). Children and Trauma: A Guide for Parents and Professionals. San Francisco: Jossey Bass)