Destek Sitesi platformunda Uzman olmak ister misiniz?

Uzman olmak için Şimdi başvurun.

Çocuğun Gelişiminde Anne Baba Tutumları

Oluşturulma tarihi: 18.02.2025 22:13    Güncellendi: 18.02.2025 22:13
ÇOCUĞUN SAĞLIKLI GELİŞİMİNDE
ANNE-BABA TUTUMLARI NE OLMALIDIR?

Anne-baba olmak;dünyada yaşanabilecek en güzel duygularından biridir. Bir çocuğa sahip olmak; şüphesiz büyük sorumlulukları da beraberinde getirir. Anne baba sorumluluğunun; çocuğun yalnızca bakım ve büyütülmesi ise sınırlı olduğu düşünülemez. Aile ortamı ve ortamda yaşanan ilişkilerin; çocuğun bir birey olarak sağlıklı bir yapı geliştirmesinde; diğer etkenlerden daha yüksek bir güce sahip olduğu bilinmektedir. Bebeklik-erken çocukluk dönemi gibi yaşamın ilk yıllarında çocuk; anne babanın tutum; davranış ve kişilik özelliklerini daha fazla benimsemekte; dolayısıyla daha fazla etkilenmektedir.

Ünlü eğitimci Montessori’ye göre “Emici Zihin” yetisiyle doğan çocuk; anne-babasının kültür; töre; ülkü; duygu ve inançlarından oluşarak kendine yansıyan tutum ve davranışlarını “emerek” benimsemekte ve 0-6 yaş döneminde bu etkilenme gerçekleşmektedir. Dolayısıyla anne-baba tutumunun ve takındığı tavrın; çocuğun ilk yaşantılarının örülmesinde; sağlıklı bir kimlik ve kişilik geliştirmesinde; özellikle günümüz şartlarında daha da önem taşımakta olduğu görülmektedir. O halde çocuğun bedensel; özellikle; psikolojik ve sosyolojik yönlerinin gelişmesi ile anne-baba tutumları arasında doğrudan bir ilişki olduğu söylenebilir. Bu yazının amacı; olumsuz tutumları tanımlamak ve olumlu tutum geliştirmelerinde anne-babalara ışık tutmaktır.

OLUMSUZ ANNE-BABA TUTUMLARI

Literatürde ki “Aile tutum modeli” anne-babanın çocuk geliştirmedeki tutum ve davranışlarını anlatmada önemli bir yaklaşımdır. Bu yaklaşım çocuğun anne-babadan iki önemli özellik aldığını vurgular. Bunlar; sevgi; disiplin ve eğitimdir.

Sevgi insan ruhunun üretebildiği en güzel duygulardan biridir. Kabullenme; koruma ve kollama; sevecenlik gibi olumlu duygular sevginin içeriğini oluşturur. Eğitim-disiplin ise; öğretilen her şeyi; becerileri; yasakları; kuralları; inançları; değer yargılarını ve insanın sosyalleşmesindeki tüm toplumsal değerleri içerir.Anne babanın sevgi;disiplin ve eğitimindeki yetersizliği; aşırılığı ya da gevşekliği; olumsuz tutumlar olarak çocuğa yansımaktadır. Bu tutumlar şunlardır;

1- Aşırı verici; koruyucu ve aşırı disiplinsiz tutum: Bu tutumda sevgi aşırı koruyucu; kollayıcı ve aşırı vericilik biçiminde çocuğa verilmektedir. Aşırı koruma ve kollama; çocuğu sevgiye boğma ön plandadır. Anne-baba sürekli “verme”; çocuk ise “alma” pozisyonundadır. Aşırı sevilen; ihtiyacı olmadığı zaman ve durumda bile aşırı korunan ve kollanan çocukta; sonuçta; doyumsuzluk; sorumsuzluk; bağımlılık; ve güvensizlik duyguları gelişir. Güvensizlik kendine yönelik iken; bağımlılık ve güven anne-babaya yöneliktir. Bunun sonucu olarak çocuk karşılaştığı; yaşadığı her olay ya da durumda anne-babaya dayanır; onlara güvenir. Kendini tanımaz; yetenekleri; neyi ne kadar ve nasıl yapabileceğine ilişkin iç görüşü gelişmez. Çözüm üretmeyen; sorunlarını çözmede yetersiz ya da zayıf; hep onay bekleyen; sorunlar karşısında çabuk pes eden; egosu düşük; güvensiz bir birey haline gelebilir. Bu durumda çocuğun doyumsuz ve bencil; sorumsuz bir yetişkin olma olasılığı yüksektir. İlerleyen süreçte; anne-baba dayanağından yoksun kaldığında; bireyde alkol; kumar ve madde kullanımına başlama olasılığı yüksek olabilir.

2- Aşırı itici; bilgisiz ve aşırı disiplinsiz tutum: Bu tutumda sevgi yetersizdir; disiplinsizlik aşırı düzeydedir. Disiplinsizliğin nedeni; anne-babanın sorumsuz ve ilgisiz davranışlarıdır. Bu tutum da; sevginin yetersiz oluşu aşırıcı iticiliğe neden olur. Böyle bir tutum ile çocuk sevgisizliği;şevkatsizliği yaşamış olmasının yanında; yeterli bakımı ve ilgiyi görmemiş; hazır olmadığı halde bağımsızlığa zorlanmış; bir an önce kendi kendine yetmesi; kendisine bakması beklenmiş olur. Bu tutuma yüzeysel bakıldığında; çocuğa bağımsızlık tanıma gibi görülebilir. Oysa gerçekte; zamansız ve ihtiyacı olmadığı kadar çocuğa bağımsızlık vermek; anne-baba ilgisizliği ile bağlantılı bir savunma biçimidir. Zira; çocuğuna sevgisiz; onun ilgi; istek ve ihtiyaçları hakkında bilgisiz; çocuğuyla geçirdiği zaman kısıtlı; bakım ve korumada sorumluluk hissetmeyen bir anne-baba ancak çocuğun bir an önce bağımsız olmasını ister. Böyle bir tutumun aslında çocuğu “Reddedici” bir tutum olduğu da söylenebilir. Bu şekilde büyütülen çocukların pasif ve donuk; kişiler arası ilişkileri bozuk; uyumsuz; sevgisiz olma olasılıkları yüksektir.

3- Aşırı verici ve aşırı disiplinli; denetimli tutum: Bu tutumda anne-baba çocuğuna sevgiyi; aşırı verici ve aşırı koruyucu davranışla birlikte sunar. Çocuğa bir bebek ihtimamı içinde bakılır; ancak bunun yanında çocuktan beklenenler çok ve yüksek olur. Çocuktan hiçbir şey esirgenmez; her türlü imkan sağlanır; buna karşılık çocuktan ileri düzeyde başarı beklenir. Bu beklenti sevgiyle sunulduğu için çocuk tarafından kolay benimsenir ve sindirilir. Çocuktan toplumun kural ve yasaklarına erken yaşta öğrenmesi istenir. Erken yaştan itibaren terbiye; görgü eğitimi uygulanır; temizlik; düzen; saygılı konuşma; büyüklere ve küçüklere nasıl davranılması gerektiği öğretilir ve adeta sindirilir. Çocuk bu sindirme ve içe alımda aşırıya giderek; kendi kendine aşırı kontrol koyabilir. Bu şekilde yetişen çocuk; acımasız bir üst benliğe (süper ego) sahip bir yetişkin olabilir. Genel olarak bu tutumla yetiştirilen çocukların katı;kuralcı;toleransı az;aşırı mantıklı;sorunlara yaklaşımı yaratıcı olmayan;aşırı sevgi ve ilgi beklentisi içinde takıntılı ve kontrolcü özelliklere sahip nevrotik bireyler olma olasılığı yüksektir.

Ayrıca bir çocuğa annenin ayrı; babanın ayrı tutum izlediği tutarsız; çocuklar arasında ayrımcılığın yapıldığı farklı; aile içinde kutuplanmalarının örneğin: anne-baba çocuklara karşı çocukların anne-babaya karşı; anneyle bir çocuğun; babanın diğer çocukla bir olduğu olumsuz anne baba tutumları da görülebilir. Anne babanın bu tür yaklaşımı ile yetişen çocukların da; yukarıda bahsedilen özelliklere sahip; psikolojik sorunları olan yetişkinler olma olasılığının yüksek olduğu söylenebilir.

SAĞLIKLI ANNE-BABA TUTUMU

Anne-babanın çocuğa karşı tutumunun iki temel öğesi olan sevgiyi; eğitim ve disiplini; en sağlıklı biçimde ve oranda bulunduran; kişide kendi kendisine doyurabilme yetisi geliştiren tutum; en sağlıklı olan tutumdur. Katılık; kuralcılık ve cezalandırma gibi anlamları çağrıştırıyor olsa da buradaki disiplin; cezalandırma kadar ödüllendirmeyi de içermekte olup; çocuğun topluma uyumunu kolaylaştıran davranışın yönlendirilmesi anlamını taşımaktadır.Anne babanın katı ve baskıcı olması; çocukta korku;öfke ve bastırılmış kızgınlığın oluşmasına neden olur.Çocuğun yaşına ve duruma uygun olmayan ceza ise;çocuğun saldırgan olmasına;sorunlarını şiddet yoluyla çözmeyi öğrenmesine neden olur. Bu nedenle; anne ve baba çocuğuna disiplini sevgi; anlayış; sabır ve hoşgörüyle birlikte uygun zamanda; uygun oranda ve uygun şekilde vermelidir.
Olumlu tutumda anne ve baba; demokratik; kararlı; samimi ve sıcaktır. Kurallar vardır;ancak duruma göre esnektir; değişebilir. Çocuğa gelişimine uygun sorumluluklar verir ve yerine getirmesini bekler. Karar verme ve sorumluluk üstlenmesini; çocuğunun inisiyatif almasını destekler; gerektiğinde yardım alabileceğini öğretir. Çocuğuna karşı sevgi içinde; mantıklı ve sorun çözme odaklı davranır. Sonuç olarak hoş görülü ve demokratik bir aile ortamında; belirtilen olumlu anne-baba tutumlarıyla büyüyen çocukların; kişilerarası ilişkilerinde daha etkin;girişken;güvenli;yaratıcı;sorumluluk sahibi;kendini ifade eden;empatik başarılı ;sağlıklı ve mutlu yetişkinler olacağı söylenebilir.

O halde anne ve babaların; çocuklarını yetiştirmedeki tutum ve davranışları; özellikle psikolojik sağlığı yerinde; zayıf ve güçlü yönlerinin farkında; gelişime açık; yaşamın zorlukları ile baş edebilen; sağlık uyum yapabilen; empati kurabilen; insanları sevdiği kadar; doğayı ve hayvanları seven; sorumluluklarının farkında; yardıma açık yetişkinler olmasını sağlamaya yönelik olmalıdır. Bu nedenle anne-babaların kendileri de gelişmeye ve değişmeye açık olmalıdır. Çocuklarını yetiştirirken ve eğitirken; bilinçli anne ve baba olma yolunda; kendi eğitimlerini sürdürebilmelidirler.

Sağlıklı toplumların; sağlıklı yetiştirilmiş bireylerden oluştuğu gerçeği unutulmamalıdır.

Not: Bu yazı bu konuda yazılmış kaynaklardan yararlanılarak yazılmıştır.