Disleksi; Latince’de “bozukluk” ve “kelime” nin birleşiminden oluşmuş bir sözcüktür.
Disleksi terimini ilk kez 1896 yılında Dr. W.Pringle Morgan kullanmıştır.
1920’lerde ise Nörolog Samuel T. Orton tarafından özellikleri maddeler halinde belirlenmiştir
Disleksi okuma;yazma ve aritmetik becerileri etkileyen bir “Öğrenme Güçlüğü”çeşitidir.
Yani disleksi dinleme; konuşma; okuma; yazma; akıl yürütme ile matematik yeteneklerinin kazanılmasında ve kullanılmasında önemli güçlüklerle kendini gösteren bir öğrenme bozukluğudur.
İlkokula başlayan disleksili çocuklarda eğitim alabilecek zihinsel gelişim henüz tamamlanmadıgı için okuyamazlar;yazamazlar ve matematiksel işlemleri kavramada zorluk çekerler. Bu yüzden aileler kendilerini çaresiz hissedebilir ancak bu onların zeka düzeylerinde bir sorun olduğunu göstermez.
Hatta zeka düzeyi çok yüksek çocuklarda da görülmektedir. Fakat bazen hastalık farkedilmeyebilir.Disleksililer zeka düzeyleri düşük olmadığı gibi özel yeteneklere de sahip olabilirler. Buna önemli kanıt disleksili olduğu bilinen bilim adamları ve sanatçılardır: Albert Eistein; Leonardo da Vinci; Tom Crouse; Mickey Mouse gibi.
‘Öğretmenim sersemin teki olduğumu söylüyor; babam da aptal olduğumu düşünüyordu. Bense artık budalanın teki olduğuma karar vermiştim.’
Thomas Edison /Bilim adamı
Öğretmenlerim aklımın yavaş çalıştığını; asosyal olduğumu ve ölene kadar aptal rüyalarımın peşinde sersemce savrulacağımı söylüyorlardı.’
Albert Einstein /Bilim adamı
O halde Dislektik çocukları dahi yapan özelliklere değinelim;
Öncelikle dislektik olan çocuklar yaşıtlarına göre daha meraklıdır; çok boyutlu düşünür ve algılarlar; yalıtları gibi kelimelerle düşünmezler; resimlerle düşünürler; düşündüklerini hayal güçlerinde çok net canlandırabilirler.
Dislektikler nasıl hisseder ve davranır?
Öncelikle dislektikler konsantrasyon da güçlük çekerler; kelimeleri akıllarında tutamazlar; ritimlere uyamazlar; dikkat güçlüğü yaşarlar; el yazıları oldukça karışıktır; fikirleri sesli ya da yazılı rahatça ifade edemezler; hareketleri yaşıtlarına göre daha yavaştır; sıralamada gruplandırmada zorluk çekerler; hecelerin seslerini karıştırırlar; okurken kelime atlarlar; okuduğu şeyi hatırlamada zorluk çeker bu nedenle aynı şeyi birden fazla okuma ihtiyacı duyabilirler; sözcükleri tersten okurlar örneğin; ‘kitap’ yerine ‘kipat’ derler; bazı harfler arasındaki farklılıkları tanımlayamaz ve açıklayamazlar; harfleri ya da sayıları tersten algılarlar örneğin; ‘3’ sayısını ‘E’ harfi; ‘d’ harfini ‘b’ harfi; ‘73’ü ‘37’; şeklinde görür ve okurlar.
Disleksinin Belirtileri
Dislekside erken tanı; hem çocuğun okuma becerisinin geliştirilmesi hem de gelecekte alacakları eğitimin nasıl olması gerektiğini belirlemek açısından çok önemlidir. Son yıllarda yapılan araştırmalar; erken eğitim desteğinin; özellikle okumanın akıcılığının arttırılmasında önemli rol oynadığını göstermektedir. Bu nedenle ailelerin; çocuğun okuma performansını izlemelerinde büyük yarar vardır. Aşağıda okul kademelerine göre başlıca disleksi belirtileri yer almaktadır.
Okul Öncesi Dönemde Gözlenen Belirtiler
Bir çocukta disleksi tanısının konması okul öncesinde gözlemek biraz güçtür. Ancak aşağıdaki yetersizlikler disleksinin işaretleri olabilir.
•Konuşmada gecikme
•Yeni sözcükleri yavaş öğrenme.
•Konuşurken anlama en uygun kelimeyi seçmede zorluk.
•Kafiyeli sözcükleri öğrenmede güçlük
•Harfleri tanımada güçlük
•Yön (yukarı; aşağı gibi) ve zaman (önce; sonra; dün; yarın gibi) kavramları konusunda sorunlar
İlköğretimin Başında Gözlenen Belirtiler
•Alfabedeki harf dizinini öğrenmede güçlük
•Seslerin karşılığı olan harfleri bulmada güçlük.
•Kafiyeli sözcük üretmede ve sözcüğü oluşturan harfleri söylemede güçlük.
•Hecelemede güçlük.
•Sözcükleri; nesne ve kavram isimlerini hatırlamada güçlük.
•Yazılı sözcükleri seslendirmede güçlük
•Bir sözcükteki benzer sesleri ayırtetmede güçlük ve seslerin yerini değiştirme (Ör: Ekşi/eşki) .
•Yazılı kelimeleri öğrenme ve hatırlamada zorluk.
•Okurken kelime; satır atlama ve/ya da sözcüklerin sonuna ek ekleme ve ekleri okumama.
•Yazı yazmada zorluk.Yazarken harf atlama ya da yanlış harf kullanma.
İlköğretim İkinci kademedeki belirtiler
Bazen okuma yazmayı çözen çocuklarda disleksi farkedilmez. Oysa etkisi devam etmektedir. Bu çocuklarda; 5. 6. sınıfa geldiklerinde ise;
•Yavaş ya da yanlış okuma
•Yazıda çok sayıda imla hatası (Cümle sonlarına nokta koymama; cümle başında büyük harf kullanmama; vb.
•Sesli okumada güçlük; sözcükleri yanlış sırayla okuma; kelime atlama yada sözcüye takı ekleme
•Sözcüklerin doğru anlamını bílmeme.
•Çok kullanılmayan sözcükleri okuma ya da telafuz etmede güçlük gibi sorunlar ortaya çıkmaktadır.
Çocuğum Disleksi mi ? Disleksi olup olmadığını nasıl anlaya bilirim?
Disleksiden şüpheleniliyor ise Çocuk ve Ergen Psikiyatrisinden randevu alınır. Psikiyatrist çocukla ilgili geçmiş yaşantısı ve aile ile ilgili bilgi alır. Bireye gerekli incelemeler yapılır. Wisc-r zeka testi yapılarak bireye tanı konulur. Wisc-r zeka testinde bireyin zekası normal ya da normal üstü zeka olarak belirlenir.Uygulanan iki test arasında anlamlı puan farkı olursa bireyde disleksi vardır denilir. Bireye Özgül Öğrenme Bataryası uygulanarak bireyin hangi sınıf seviyesinde olduğu tespit edilir. Genel olarak;disleksili birey ;bazı alanlarda başarılı iken bazı alanlarda başarısızdır.
Disleksili bireylerde duygusal sorunlar da sık görülmektedir. Düşük benlik algısı bireyin bir iş yapma ve devam etmesini sınırlar .Özellikle bu bireyler hassas ve alıngan bir yapıdadırlar. Bazen sizin söylediklerinizi yanlış yorumlayıp ilişkilerin bozulmasına sebep olabilirler.
Çocuğunuzun kendi yaş grubuyla bilişsel alanda; kişisel-sosyal alanda; akademik becerileri ve kavramları öğrenmesinde ; ince motor ve kaba motor becerilerinde; dil gelişiminde farklılıklar gördüyseniz ;bunları belirleyip bizi arayın.
DİSLEKSİ HAKKINDA DOĞRU BİLİNEN YANLIŞLAR
Zeka ve okuma becerisi arasında ilişki vardır. Bu nedenle okuyamayan kişiler zeki olamaz:
Okuma yazma aslında kolay edinilen bir beceridir. Eğitilebilir düzeyde zekaya sahip bireyler okuma yazma öğrenebilir. Disleksi ortalama zekaya sahip olan çocukların yanı sıra üstün zekalı çocuklarda da görülebilen bir bozukluktur. Tarih boyunca birçok dahinin disleksi olduğu bilinmektedir.
Disleksi olanlar okumayı öğrenemez.
Disleksi okuma güçlüğü olmakla birlikte yoğun bir eğitim programıyla disleksik çocukların okumayı öğrenmeleri mümkündür.
Disleksi nadiren görülür.
Disleksi tanısı zor olan bir bozukluk olduğu için bir çok insan disleksi olduğunu bilmeden yaşamaktadır. Yurt dışında yapılan araştırmalar disleksikleri nüfusun %3-%10 arasında olduğunu göstermektedir.
Disleksi tanısı koymak mümkün değildir.
Çocuğun okuma yazma becerileri ölçülerek disleksi tanısı koymak mümkündir.
Disleksi tıbbi bir tanıdır. Disleksi tıbbi olarak tedavi edilebilir.
Disleksi tanısı koymak için herhangi bir tıbbi değerlendirmeye ihtiyaç yoktur. Disleksi tanısı; çocuğun okuma becerisinin ölçülmesi ile konulur. Bu da doktorların uzmanlık alanı değildir. Disleksi bir hastalık değildir. Tıbbi tedavisi; ilacı yoktur.
Erken dönemde görülen okuma yazma güçlükleri zamanla geçer.Bu sadece gelişimsel bir geriliktir. Disleksi yaş büyüdükçe geçer.
Disleksi kendi kendine zamanla geçmez. Ancak disleksikler zamanla bu sorunla başa çıkabilmeyi öğrenirler.
Disleksisi olan çocuklara sınıf tekrarı yaptırmak sorunu çözer.
Araştırmalar; disleksikler de dahil olmak üzere; sınıf tekrarının çocuğun akademik başarısına hiç bir katkı sağlamadığını göstermektedir.
Disleksi görsel bir sorundur. Tüm disleksi çocuklarda görsel mekansal algı sorunu vardır. Disleksi olan kişiler harfleri ters görürler.
Yapılan araştırmalar; disleksiklerin görme sorunları olmadığını ortaya koymuştur. Hatta yaygın inanışın aksine disleksikler "b";"d" gibi harfleri ters görmezler. Görsel-mekansal algı sorunları disleksiye eşlik edebilir ancak her disleksik çocuk görsel-mekansal algı sorunu yaşamamaktadır.