Ebeveynler Arası Çatışmaların Çocuklar Üzerindeki Etkileri
Her ilişkide zaman zaman çatışmalar yaşanır. Bazen bu çatışmaların büyük fırtınalara dönüştüğü durumlar olur. Büyük çatışmalar; özellikle çocuklu ailelerde endişeye sebep olur. Eşler arasındaki çatışmaların çocukları olumsuz yönde etkilediği gerçeği uzun yıllardan beri bilinmektedir. Eşiyle olan problemlerden dolayı kendini üzgün; kızgın; yorulmuş; tükenmiş hisseden anne-baba; bir de bu problemlerin çocuklar üzerindeki etkisini düşünerek; kendini daha da çaresiz kalmış bir durumda bulabilir.
EBEVEYNLER ARASINDAKİ ÇATIŞMALARA ÇOCUKLAR NASIL TEPKİ VERİR?
Ebeveynler arasındaki çatışma bir kaç aylık bebeklerden başlayarak; ergenlere kadar her yaştaki çocuğu etkiler ancak; çocuklar gözlemledikleri çatışmalara farklı şekilde tepki verirler. Çocuklar yetişkinler arasındaki öfke aktarımına; genellikle ağlama; donakalma; kulakları kapatma; gergin yüz ifadesi; ortamı terk etme; çatışmaya müdahale etme; kavga eden anne-babayı önlemek için araya girme ve sözel tepkilerle karşılık verir; bazılarıysa sakin ve yardımcı bir role bürünebilirler. Bebekler ve okul öncesi çağdaki çocuklar bazen gülme; zıplama; aşırı hareketlilik gibi olumlu tepkiler veriyor gibi gözükseler de bu tepkiler mutluluktan ziyade; duyguların genel olarak uyarılmasıyla ilgilidir.
Ebeveynler arasındaki çatışma kuşkusuz her çocuğu etkiler; yapılan bir çalışmada; yetişkinler arasında çatışmayı gözlemlemiş olan çocuklar; çatışma sırasındaki duygularının genellikle üzüntü; öfke ya da korku olduğunu belirtmişlerdir. Gerçekten de; üzüntü; korku; kaygı; depresyon; öfke ve suçluluk duyguları hemen hemen her çocuğun; özellikle boşanmanın ilk yılında yaşadığı duygulardır. Yetişkinler arasındaki çatışmalar duygusal sorunlar kadar; yaşıtlara karşı agresif olma; disipline karşı çıkma; çevreye karşı ilgisizlik gibi davranışsal sorunlara veya akademik performansın düşmesi; dikkat dağınıklığı; konsantrasyon kaybı gibi bilişsel sorunlara neden olabilir. Duygusal; davranışsal ve bilişsel sorunların yanı sıra; vücuda ait sorunlar da çatışma halindeki ebeveynlerin çocuklarında çok sık rastlanan sorunlardır.
ÇOCUKLARI EBEVEYNLER ARASINDAKİ ÇATIŞMADAN KORUMAK İÇİN NELER YAPILABİLİR?
¨ Kavgaları mümkün olduğunca çocuğun önünde yapmamaya özen gösterin.
Anne-baba arasındaki kavgaların çocuklar üzerindeki olumsuz etkilerini göz önünde bulundurarak; doğru davranışın; çocukların olmadığı ortamda tartışmak olacağını söylemek mantıklı olacaktır.
¨ Özellikle çocukla ilgili tartışmaları çocuğun önünde yapmayın.
Çocukları en çok etkileyen kavgalar; kendileri hakkında olanlardır. Bir çalışma; çocukların kendileriyle ilgili olan kavgalara daha çok utanç; kendini suçlama ve kavganın içine çekilme korkusuyla tepki verdiğini göstermiştir. Başka bir çalışma da; çocuk yetiştirmeyle ilgili kavgaların çocuklardaki patolojiyi daha yüksek oranla açıkladığını göstermiştir.
¨ Tartışmaların çözüme yönelik olmasına özen gösterin.
Eğer çocuğunuz eşinizle olan kavganıza şahit olmuşsa; çatışmanızı çözüme ulaştırmaya özen gösterin. Anne-baba arasındaki çatışmanın çözüme ulaşması; kavganın çocuk üzerindeki duygusal ve davranışsal etkisini azaltmaktadır. Çalışmalar; çatışmanın sıklığı ve seviyesi kadar; çatışmanın altındaki anlamın da çocuklar için önemli olduğu kanıtlarını ortaya koymuştur. Çatışmanın çözüme ulaşması; bu çatışmanın yapıcı olduğunu çocukların hissetmesine yol açar; çocuğun tepkisi de buna göre değişir. Çözüme ulaşmış; yapıcı çatışmalar hem ebeveynler; hem de çocuklar için önemlidir. Her zaman çocuğun önünde çözüm bulmak mümkün olmasa da; bu konuda yapılacak açıklamadan; çocuklar fayda sağlayacaktır. Çözümün gözlenmesi ya da çözüm olduğuna dair açıklama yapılması; aynı tür etkiye sahiptir ve olumlu sonuçlanır.
¨ Tartışmayı çözüme ulaştıramazsanız; çocuğunuza açıklama yapın.
Eğer çocuğunuz sizi kavga ederken görmüşse ve kavganızı çözüme ulaştıramıyorsanız; çocuğunuza; bunun herkes için üzücü olduğunu belirtin. Anne-baba arasındaki kavgayı gözlemleyen çocuğa; çözüm olmasa bile; en azından; kavganın kendi meselelerinden kaynaklandığını; çocukla hiçbir ilgisi olmadığını açıklamakta fayda vardır. Böylece çocuktaki utanç ve kendini suçlama duyguları engellenebilir.
¨ Sözel olmayan öfke ifadelerinden kaçının.
Bazı ebeveynler; hiç bir şey söylemezlerse; öfkeli olduklarının anlaşılmayacağını düşünürler. Fakat çocuklar bunu hisseder ve aynı şekilde kaygı duyarlar. Yapılan çalışmalar; sözel olmayan şekilde gösterilen öfkenin; sözel öfke ifadesi kadar çocuklar üzerinde etki yarattığını göstermiştir. Sözel olmayan öfke ifadesinin kronikleşmesi; uzun vadede; sözel öfke ifadesinden daha ciddi sonuçlar doğurur. Öfkenin konuşulmaması durumunda; probleme çözüm bulmak için masaya yatırma olanağı olmadığından; çatışmanın çözümlenmesi de mümkün olmaz; bu nedenle gerilim devam eder.
¨ Ebeveyn rollerini aksatmamaya özen gösterin.
Eşler arasındaki çatışmanın baskısı çoğu zaman ebeveynlerin kendi annelik-babalık rollerini aksatmalarına neden olur. Ebeveynlerin kendi rollerini uygulamakta sergilediği tutarsızlık ve etkisizlik; çocuklardaki davranış bozukluklarının en temel nedenidir.
¨ Disiplin programınızı mutlaka uygulayın.
Anne-baba arasındaki ilişki problemleri çoğu zaman çocuğa karşı disiplin problemlerine de yol açar. Tutarsız disiplin; davranış bozukluklarının en temel belirleyicilerindendir. Yani; kendi problemleriyle uğraşmaya dalan anne-baba; bazen izin verdiği davranışı bazen cezalandırabilir; hatta bazen ödüllendirebilir. Bu da istenmeyen davranışın tekrarlanma olasılığını arttırır. Çocuk artan bir şekilde negatifleşmeye başladığında; kendi ilişkisindeki problemden dolayı gerilim altında olan ebeveyn; hayatında yeni bir problem daha istemediği için; çocuğa karşı pozitif ya da nötr davranmaya başlayabilir. Ancak; negatif iletişimden kaçma çabası; çocuğun kötü davranışlarını pekiştirecektir.
¨ Çocuğun duygusal ihtiyaçlarına duyarlı olmaya özen gösterin.
İlişki problemleri; ebeveynlerin çocuğun duygusal ihtiyaçlarına karşı olan hassasiyetini azaltabilir; çocuktan gelen sinyalleri algılamasını zorlaştırabilir; bu da çocukla olan duygusal ilişkinin kalitesini ve çocukla ebeveynler arasındaki bağlılığın niteliğini değiştirebilir; bu nedenle değişik türde problemlere neden olur. Eşler arasındaki çatışma; ebeveynlerin kendi kaynaklarını azaltır; bilişsel süreçlerini etkiler ve kendini düzenleme yetilerini azaltır. Bu da; çocuğun davranışlarına karşı aşırı duyarlılığa ve tahammülsüzlüğe yol açabilir. Ebeveynin pasifleşmesi; tepkisizleşmesi; çocuğun ihtiyaçlarına karşı duyarsızlaşması; çocukla ilişkisinde geri çekilmesi; çocuğu ihmal etmesi; negatif tavırlar sergilemesi; ya da aşırı müdahaleci olması; çocuğu kötüye kullanımı gibi olumsuz ebeveyn tutumları çocukta öfke; mutsuzluk; saldırganlık;dışa vurum; sosyal çekilme; depresyon; kaygı gibi problemlere neden olur.
¨ Çocuğunuzla anlamlı bir ilişkiyi sürdürmeye önem verin.
Anne-baba arasındaki soruna rağmen; ebeveyn ve çocuk arasındaki yakın ve sıcak ilişki; eleştirici olmamak; çocuğun durumunu ve ihtiyaçlarını gerekli şekilde gözlemleyebiliyor olmak; özellikle ergenlerde işlevselliğin gelişmesine yol açmaktadır. Destekleyici ev ortamında orta şiddetli çatışmalar; fayda bile sağlayabilir: çocuk stres yaratan uyaranlarla; baş etme mekanizmalarını tüketmeden; etkin bir şekilde baş etmeyi; problem çözme yetilerini geliştirmeyi öğrenir.
¨ Çocuğunuzun kavgalar sırasında ortaya koyduğu bozucu davranışların altındaki motivasyonu görün.
Çocuğun; anne-baba arasındaki kavgaları engelleyen tarzda ortaya koyduğu tepkiler; negatif pekiştireç vasıtasıyla; zaman içinde tekrarlanma şansına sahip olur. Örneğin; anne-babası kavga ederken; agresif davranışlar gösteren veya ağlayan; bu vesileyle de anne- babasının kavgasını engelleyen çocuk için; bu davranış bozuklukları kısa dönemde uyumsaldır. Çünkü anne-babanın dikkati; daha az ciddi bir problem olan çocuğa döner. Kavgayı önleme gibi bir işlevi olduğu için bu davranışların sonraki kavgalarda da tekrarlanma olasılığı yükselecektir.