Destek Sitesi platformunda Uzman olmak ister misiniz?

Uzman olmak için Şimdi başvurun.

Kaybeden Olmamak İçin Daha Çok Kaybetmek

Oluşturulma tarihi: 18.02.2025 22:13    Güncellendi: 18.02.2025 22:13
UMUT TEORİSİ
Yürümediğini; yürümeyeceğini bildiğiniz halde bir ilişkiyi sonuna kadar sürdürdüğünüz oldu mu? Herhangi bir oyunda; örneğin tavlada; yenildiğiniz kesinleştiği halde oyuna sonuna kadar devam etmekte ısrarcı oldunuz mu?
Her şey dahil diye bir restoran ya da otelde yiyemeyeceğiniz kadar çok yiyecek aldığınız; ya da taşıyamayacağınız kadar içtiğiniz oldu mu?
Bu ve benzer sorulara cevabınız olumluysa; sizde ‘parayı batırma yanılımı’ var demektir. Bu durumu sadece para olarak değil; emek verdiğiniz bir şeyi terk edememe olarak da değerlendirebilirsiniz.
Bu durum bize bir dizi araştırmalar sonucunda göstermiştir ki; karar alma sürecinde bireylerde bir takım zihinsel motivasyonlar rol almaktadır. Bunlardan en önemlisi; karar alırken yapılan kar- zarar hesaplarıdır. Normalde olması gereken gelecekteki kazancın değerlendirilmesidir. Ancak olan bu değildir. İnsanlar gerçekçi kararlarını gelecekteki kazançlara göre değil; geçmişteki yatırımlarına göre alma eğilimine gitmektedirler. Burada düşünceyi tetikleyen yargılardan yola çıkarsak; bu yanılıma sahip bireyler geçmişte kaybetmiş olmayı kabullenemedikleri için; daha fazla yatırım yapma eğilimindedirler.
Bu konuda yapılan son bir araştırmaya göre karar alma sürecinde geçmişte yapılan yatırımların büyük ağırlığı var. Söz konusu araştırmada üç grup deneğe; üç farklı fiyattan sezonluk sinema bileti satılmıştır. Birinci gruba satılan kombine biletin fiyatı 15 dolarken; ikinci grubunki 2 dolar; üçüncü grubunki ise 7 dolardır. Sezon sonunda deneklerin kaç film izlediği araştırılmıştır. Ucuz bilet alan denekler; pahalı bilet alanlara oranla daha az sayıda filme gitmişlerdir. En fazla sayıda filmi 15 dolar ödeyen grup izlemiştir.
Örneklerle açıklamaya devam edersek; bazı deneylerde bu durum ‘Concorde Yanılımı’ olarak tanımlanır. Concorde adlı süpersonik uçağın; daha ilk deneme uçuşunda beklentilerin altında performans sergileyerek başarısız bulunmasına karşın üretimine ve yatırımlara devam edilmesi; uçağın adının psikolojide yeter artık diyememe takıntısı verilmesine yol açmıştı. Daha sonraki yatırımlarda da uçağın istenilen performansı sergilememesine karşın; yatırımlara devam edilmesi; daha önceki yatırımların kurtarılma çabasıdır. Hayvanlarda yuvaya daha çok emek veren taraf - ki bu genellikle dişidir- yuvayı terk edememektedir. Benzer bir durumu insan ilişkilerinde değerlendirebiliriz.
Bir çok kişi; yolunda gitmeyen bir ilişkinin bitirilememesini aynı nedenle açıklamaktadır. ‘Çok emek verdim.’ ‘ 10 yılım gitti.’ ‘ Belki düzelir diye bekledim; onca emek boşa mı gitsin?’ gibi savunmaları ilişkilerini bitiremeyen insanlardan duyabilirsiniz. Bu duruma verilen bir diğer isim de ‘umut teorisi’ dir. Yani insanları kazanma olasılıklarından çok yitirdikleri motive etmektedir. Bitirilemeyen ilişkilerde; emek harcayan taraf ilişkiyi terk etmek konusunda bir sürü mantıklı açıklama getirmeye çalışmakta; tıkandığı noktada ‘kaybeden olmayı(?)’ göze alamadığını itiraf etmektedir.
Bazı durumlarda da kişiler ilk aldıkları kararı haklı çıkartmak adına; yolundan gitmeyen her şeye karşın mevcut durumu sürdürerek umut teorisini haklı çıkartmaktadır. Yeni iş kurup fazla yatırım yapan kişilerin; işlerin kötüye gittiği dönemde daha fazla yatırım yapma eğiliminde olmaları bu teoriyi desteklemektedir. Yine bazı sporcuların yüksek ücretler karşılığında transfer edildikleri için; hem daha fazla maçta oynatıldıkları hem de istenilen performansı sergilemediklerinde ilk yapılan yatırımı haklı çıkarmak adına takımda tutulmaya devam edildiği; araştırmalarda ortaya çıkarılmıştır.
Benzer araştırmaklar göstermektedir ki; kumar oynayan insanların son bahislerde en büyük yatırımı yapmaktan kendilerini alıkoyamadıkları; ya da elinde kalan son parayı yatırma eğilimi gösterdikleri tespit edilmiştir. Parasının çoğunu kaybeden bahisçi; kaybeden olmayı göze alamayıp genellikle daha çok kaybetmiştir.
Bu noktada iş hayatında; kumarda ya da ilişkilerde ‘concorde yanılımına’ sahip bireyler geçmişte yaptıkları yatırımları dikkate almaktadırlar; gelecekteki olası kazançları değil. Oysa gerçekçi; mantıklı; rasyonel kararlar geçmişe göre alınmamalıdır. Geçmiş yalnızca deneyim olarak kar edebileceğimiz bir dönemdir. Asıl önemli olan; yani karar mekanizmasını etkilemesi gereken bundan sonrasında olacakları dikkate almaktır. Hep aynı şeyi yapıp; farklı sonuçlar beklememektir. Bir ilişkiye uzun süre emek veren taraf; bundan sonrasında aynı emeği verdiğinde farklı bir sonuç elde etme beklentisini düşürmeli; farklı şeyler denemelidir. Çünkü parayı batırma yanılımı olarak da geçen concorde yanılımının; mantıksal bir açıklaması yoktur; yalnızca ‘umut teorisi’ dir.
Özetlemek gerekirse; umut etmek psikolojik olarak güçlü kalmak için elbette gereklidir; ancak umutların tükendiği durumlarda ve ilişkilerde hala umut ederek çabalamak sadece yanılımdır.
Hazırlayan: Uzm.Psikolog Nur GEZEK