Köpeklerde Lenfomada İmmunohistokimyasal Tiplendirme ve Kemoterapi
Köpeklerde lenfoma ile doğru mücadele edebilmek; hastaya doğru yaklaşımda bulunabilmek; prognozunu doğru tahmin edebilmek için hastalıkla ilgili elde edilebilecek tüm bilgilere ihtiyaç vardır. Unutulmaması gereken nokta; tek bir lenfoma hastalığının olmadığı; her hastanın kendi içerisinde yeni bir hastalık olarak değerlendirilmesi gerektiğidir.
Hekiminiz mutlaka lenfoma ile ilgili tüm bilgilenme yollarını doğru kullanmalıdır. Hastalığın lokasyonu; stage; grade; immunohistokimyasal yöntemlerle tiplendirilmesi; mediastinum üzerinde olup olmadığı ve hastanın neoplastik sendrom olarak hiperkalsemik olup olmadığı öğrenilmelidir. Lenfomaların B tipi yada T tipi olması önemlidir; hekiminizin bu ayrımı ortaya koymadan tedaviye başlaması hastalığın prognozunu etkileyecektir. B tipi lenfomalar daha kısa süreli protokollerle çözülebilmektedirler. Bu hasta sahibi için daha ekonomik olmanın yanı sıra; daha az ilaç alacağı için hastada daha az yan etkilerin ortaya çıkmasını sağlamaktadır. T tipi lenfomalar MOPP protokollerinden daha çok yarar elde ederken; B tipi lenfomaların CHOP-L protokollerinden yarar elde etmesi anlattığımız şeylere örnek olarak verilebilir. Tekrar üzerinde durmak istediğimiz en önemli konu küçük ayrıntılar gizleseler de çok sayıda farklı protokolün olduğu ve hastanın durumuna göre hekiminiz tarafından seçilmeleri gerektiğidir. Hastalar her tedavi protokolünden mutlaka yarar görecektir ama yapılan yanlışlar remisyon sürelerinin kısa olmasını sağlayacaktır.
Hastanın tüm tedavi protokolü sırasında doğru monitörize edilmesi gerekmektedir. İlaçlara bağlı gelişen myelosupresyona bağlı olarak hekiminiz; kendi protokolündeki ilaç ve zamanlamalarında değişikliklere gidebilecek deneyim ve bilgide olmalıdır. Ayni zamanda meydana gelen myelosupresyona bağlı lökopeni ve aneminin üstesinden gelebilmek için yardımcı ilaçlara başvurabilmelidir. Bu hem remisyon sürelerinin uzamasına hem de sağ kalım oranlarının artmasını sağlayacaktır.
Lenfoma doğru tedavi edildiğinde köpeğinizin; tahmini ömrünü tamamlayabileceği bir hastalıktır. Köpekler; kemoterapi protokolü sırasında insanlar gibi kendilerini kötü hissetmezler; tedavi köpeğiniz için ağrılı bir süreç değildir. Hastalık sırasında iki kez remisyona giren hastanın 3 ay ile 2 yıl arasında sağ kalım zamanına ulaşması beklenmektedir; bu dönemi sizinle oynayarak gezerek ve hayattan tat alarak geçirecektir. Lenfomalar enfeksiyon etkenleri gibi kullanılan ilaçlara direnç geliştirebilmektedir. İlk remisyon sürenizin ardından yapılan yeni bir protokolde köpeğiniz ikinci bir remisyona girecektir; bu ikinci remisyon süreniz ilkinin ortalama yarısı kadar sürecektir. Kemoterapik ajanlara karşı direnç gelişen lenfomalarda yarı beden radyoterapi ışınlaması yapılmaktadır. Lenfomalar radyasyon onkolojisine en iyi cevabı veren kanser türleridir.
Lütfen unutmayın lenfomalar doğru tedavi protokolüyle yaklaşıldığında çoğu enfeksiyon hastalığından daha iyi prognoza sahiptirler. Lenfoma ölüm demek değildir. Kliniğimizin bünyesi içerisinde lenfomalar immunohistokimyasal olarak tiplendirilmekte ve yarı beden radyoterapi uygulanabilmektedir.
Lenfomaların normal şartlarda teşhisi; bir iğne ile lenf yumrusuna girerek; yani sitoloji ve lenf yumrusu histopatolojisiyle terimi kısaca açıklamak gerekirse lenf yumrusunun tamamının veya bir kısmının alınmasıyla yapılmaktadır. Bu noktaya geldindiğinde; hastanın lenfoma olduğundan artık emin olunur.
Bilmeniz gereken küçük ayrıntı; lenfomanın; farklı davranış gösteren; bu nedenle de farklı tedavi yaklaşımlarına ihtiyaç duyulan bir hastalık grubunun genel adı olduğudur. Histopatolojik tekniklerle lenfoma teşhisi konmuş hastalara; aslında sadece bu grubun içerisinde olduklarının teşhisi koyulmuştur. Eğer bundan sonraki adımda lenfomanın alt türü belirlenmezse; tedavi protokolünü doğru bir biçimde ortaya koymak imkansızdır. Lenfomaların neredeyse %15 i hiç tedavi edilmemeli veya tekli ajanlarla yönetilmelidir. Bu gruba giren lenfomalar doğru yönetildiklerinde; hastanın sağ kalım süresi 4 yıla kadar uzatılabilmektedir.
Lenfomalı köpeklerde çoklu kemoterapi protokollerine geçmeden önce mutlaka immunohistokimyasal yöntemlerle lenfomalar tiplendirilmelidir. Aksi takdirde; seçilen kemoterapi protokolü hastaların yararından çok zararına neden olacaktır. Bu tip lenfomalar indolent lenfoma olarak adlandırılır. Lenfomalar ne yazık ki her zaman başladıkları tiple seyretmezler. Hastalık sürecinde karakteristik değişimler gösterebilirler. Veteriner hekimin böyle bir lenfoma tespit etmesi halinde; çoklu kemoterapi protokolü seçmek yerine hastanın durumunu izlemesi ve dönem dönem şüphelenmesi durumunda tekrar stage ve grade kontrolü yapması gerekmektedir. Bu klinik prosedürleriyle; lenfomalı hastaları yaşayabilecekleri en uzun süreye ulaştırabilecektir.
Aşağıdaki tabloda lenfoma türlerinin hastalık popülasyonu içerisindeki oranları verilmektedir:
Veteriner Hekim Evrim EGEDEN
10.01.2016
Hekiminiz mutlaka lenfoma ile ilgili tüm bilgilenme yollarını doğru kullanmalıdır. Hastalığın lokasyonu; stage; grade; immunohistokimyasal yöntemlerle tiplendirilmesi; mediastinum üzerinde olup olmadığı ve hastanın neoplastik sendrom olarak hiperkalsemik olup olmadığı öğrenilmelidir. Lenfomaların B tipi yada T tipi olması önemlidir; hekiminizin bu ayrımı ortaya koymadan tedaviye başlaması hastalığın prognozunu etkileyecektir. B tipi lenfomalar daha kısa süreli protokollerle çözülebilmektedirler. Bu hasta sahibi için daha ekonomik olmanın yanı sıra; daha az ilaç alacağı için hastada daha az yan etkilerin ortaya çıkmasını sağlamaktadır. T tipi lenfomalar MOPP protokollerinden daha çok yarar elde ederken; B tipi lenfomaların CHOP-L protokollerinden yarar elde etmesi anlattığımız şeylere örnek olarak verilebilir. Tekrar üzerinde durmak istediğimiz en önemli konu küçük ayrıntılar gizleseler de çok sayıda farklı protokolün olduğu ve hastanın durumuna göre hekiminiz tarafından seçilmeleri gerektiğidir. Hastalar her tedavi protokolünden mutlaka yarar görecektir ama yapılan yanlışlar remisyon sürelerinin kısa olmasını sağlayacaktır.
Hastanın tüm tedavi protokolü sırasında doğru monitörize edilmesi gerekmektedir. İlaçlara bağlı gelişen myelosupresyona bağlı olarak hekiminiz; kendi protokolündeki ilaç ve zamanlamalarında değişikliklere gidebilecek deneyim ve bilgide olmalıdır. Ayni zamanda meydana gelen myelosupresyona bağlı lökopeni ve aneminin üstesinden gelebilmek için yardımcı ilaçlara başvurabilmelidir. Bu hem remisyon sürelerinin uzamasına hem de sağ kalım oranlarının artmasını sağlayacaktır.
Lenfoma doğru tedavi edildiğinde köpeğinizin; tahmini ömrünü tamamlayabileceği bir hastalıktır. Köpekler; kemoterapi protokolü sırasında insanlar gibi kendilerini kötü hissetmezler; tedavi köpeğiniz için ağrılı bir süreç değildir. Hastalık sırasında iki kez remisyona giren hastanın 3 ay ile 2 yıl arasında sağ kalım zamanına ulaşması beklenmektedir; bu dönemi sizinle oynayarak gezerek ve hayattan tat alarak geçirecektir. Lenfomalar enfeksiyon etkenleri gibi kullanılan ilaçlara direnç geliştirebilmektedir. İlk remisyon sürenizin ardından yapılan yeni bir protokolde köpeğiniz ikinci bir remisyona girecektir; bu ikinci remisyon süreniz ilkinin ortalama yarısı kadar sürecektir. Kemoterapik ajanlara karşı direnç gelişen lenfomalarda yarı beden radyoterapi ışınlaması yapılmaktadır. Lenfomalar radyasyon onkolojisine en iyi cevabı veren kanser türleridir.
Lütfen unutmayın lenfomalar doğru tedavi protokolüyle yaklaşıldığında çoğu enfeksiyon hastalığından daha iyi prognoza sahiptirler. Lenfoma ölüm demek değildir. Kliniğimizin bünyesi içerisinde lenfomalar immunohistokimyasal olarak tiplendirilmekte ve yarı beden radyoterapi uygulanabilmektedir.
Lenfomaların normal şartlarda teşhisi; bir iğne ile lenf yumrusuna girerek; yani sitoloji ve lenf yumrusu histopatolojisiyle terimi kısaca açıklamak gerekirse lenf yumrusunun tamamının veya bir kısmının alınmasıyla yapılmaktadır. Bu noktaya geldindiğinde; hastanın lenfoma olduğundan artık emin olunur.
Bilmeniz gereken küçük ayrıntı; lenfomanın; farklı davranış gösteren; bu nedenle de farklı tedavi yaklaşımlarına ihtiyaç duyulan bir hastalık grubunun genel adı olduğudur. Histopatolojik tekniklerle lenfoma teşhisi konmuş hastalara; aslında sadece bu grubun içerisinde olduklarının teşhisi koyulmuştur. Eğer bundan sonraki adımda lenfomanın alt türü belirlenmezse; tedavi protokolünü doğru bir biçimde ortaya koymak imkansızdır. Lenfomaların neredeyse %15 i hiç tedavi edilmemeli veya tekli ajanlarla yönetilmelidir. Bu gruba giren lenfomalar doğru yönetildiklerinde; hastanın sağ kalım süresi 4 yıla kadar uzatılabilmektedir.
Lenfomalı köpeklerde çoklu kemoterapi protokollerine geçmeden önce mutlaka immunohistokimyasal yöntemlerle lenfomalar tiplendirilmelidir. Aksi takdirde; seçilen kemoterapi protokolü hastaların yararından çok zararına neden olacaktır. Bu tip lenfomalar indolent lenfoma olarak adlandırılır. Lenfomalar ne yazık ki her zaman başladıkları tiple seyretmezler. Hastalık sürecinde karakteristik değişimler gösterebilirler. Veteriner hekimin böyle bir lenfoma tespit etmesi halinde; çoklu kemoterapi protokolü seçmek yerine hastanın durumunu izlemesi ve dönem dönem şüphelenmesi durumunda tekrar stage ve grade kontrolü yapması gerekmektedir. Bu klinik prosedürleriyle; lenfomalı hastaları yaşayabilecekleri en uzun süreye ulaştırabilecektir.
Aşağıdaki tabloda lenfoma türlerinin hastalık popülasyonu içerisindeki oranları verilmektedir:
Veteriner Hekim Evrim EGEDEN
10.01.2016