Yanlış antibiyotik kullanımı organ bozukluklarına yol açabilir; böbrek; karaciğer; mide ve bağırsak sistemlerine zarar verebilir. Bazı antibiyotikler böbreklere zararlı etki yaparken; diğerleri karaciğeri tahrip edebilir. Böbrek çalışması sınırlı olan insanlara; böbreklere toksik olan antibiyotikler verilmezken; karaciğer bozukluklarında ise böbreklerle atılan antibiyotikler tercih edilir. Ayrıca bazı antibiyotikler tansiyon ve kalp ilaçları gibi çok sayıda ilaçla birlikte alındıklarında; onların kan düzeylerini yükselterek zararlı etkiler ortaya çıkarabilirler. Penisilin alerjisi olan hastalarda ise anafilaksi gelişerek; nadiren de olsa ölüm gibi istenmeyen etkiler ortaya çıkabilir.
Ülkemizde antibiyotikler; yanlış kullanılan ilaçlar arasında ağrı kesicilerden sonra ikinci sıradadır. Gereksiz veya yetersiz doz ve sürede antibiyotik kullanımı; bakterilerin direnç kazanmasına yol açar. Bunun sonucu olarak; bir süre sonra bakteriyel hastalıkların tedavisinde yetersiz kalınabilir veya en azından tam bir bakteri eradikasyonu için daha uzun süre antibiyotik kullanımı gerekebilir. Antibiyotik kullanımında bilimsel kanıt düzeyinin yüksek olmasına dikkat edilmelidir. Antibiyotikler kesinlikle ağrıyı dindirmek veya ateş düşürmek amacıyla kullanılmazlar. Antibiyotiklerin grip ilaçlarıyla birlikte kullanılmaları; grip ilaçlarının çoklu ajan içermeleri nedeniyle sakıncalı olabilir.
Kreş ve okullar gibi toplu yaşam merkezlerinde yaşayanlarda; viral bir hastalık olan grip nezle durumunda; özellikle çocuklarda beta mikrobu nedeniyle sistemik hastalık riski oluşacağından; koruyucu antibiyotik tedavisine başlanacak ise; penisilin türevi antibiyotikler tercih edilebilir.
Ağızdan alınan antibiyotikler barsak mikrop florasını bozarak; ishal oluşturabilirler. Bunu önlemek amacıyla her öğün birer kâse yoğurt alınması faydalı olabilir. Bu istenmeyen etkinin daha ön planda olduğu durumlarda probiyotikler önerilebilir.
Kadın idrar torbası iltihabı gibi bazı hastalıklarda tek doz antibiyotik kullanımı yeterli olurken; kronik prostat iltihabının ataklarında ise; en az 3 hafta süreyle antibiyotik kullanımına gereksinim duyulabilir. Antibiyotik tedavisi doktor önerisi olmadan erken kesilemez ve doktor tavsiyesi dışında daha uzun süre ve dozda kullanılamazlar. Antibiyotikler eski yakınmaların tekrar ortaya çıkması durumunda doktora sormadan kullanılamazlar. Bir hastanın yakınmalarına iyi gelen antibiyotik; benzer yakınması olan başka birine doktor bilgisi dışında kesinlikle önerilmez. Bazı antibiyotikler kanama pıhtılaşma zamanın ayarlayıcı ilaçların etkinliğini arttırarak; kanamalara yol açabilirler. Yine greyfurt suyunun çok sayıda ilacın vücuttan atılmasını geciktirerek istenmeyen etkilerin ortaya çıkmasına yol açabilir. En önemlisi; antibiyotikler alkolle birlikte kullanılamazlar.
Kronik prostatit tedavisinde uzun süreli antibiyotik kullanımına gereksinim duyulduğunu belirtmiştik. Bu hastalar kabız kalmamalı; 3 gün ara ile ilişkiye girerek konjesyonun azaltılması ve ilaç aldıktan 1 saat sonra 15 dk. süre ile sauna tedavisi alması etkinliği arttırmada faydalı olabilir.
İdrar yolları iltihabının tedavisinde ise; kültüre uygun antibiyotik tedavisi yanı sıra yeterli miktarda sıvı alınması ve sitrik asit içerek limondan günde an az yarım; en fazla 2 adet tüketilmesi ve uzun süre idrar tutulmaması önerilir. Basit idrar kesesi iltihaplarında önerilen; tek kullanımlık poşetler halindeki antiseptiklerin kullanılacağı akşam yemekten bir saat sonrasına kadar mai alınabilir. Daha sonra yatıncaya kadar mai alınmaz. Poşet içeriği tümüyle bir su bardağına dökülür. Suda eridikten sonra içilir. Sabah idrar mümkün olduğu kadar geciktirilir.
Prof Dr Enver ÖZDEMİR
Üroloji; Üro-onkoloji Uzmanı
Kanuni Sultan Süleyman Eğitim ve Araştırma Hastanesi
Üroloji Kliniği