Destek Sitesi platformunda Uzman olmak ister misiniz?

Uzman olmak için Şimdi başvurun.

Algı Yanlılıkları

Oluşturulma tarihi: 18.02.2025 22:13    Güncellendi: 18.02.2025 22:13
ALGI YANLILIKLAR

1. TEMEL ÇİZGİYİ İHAL ETMEK

Bizler bir avukat gibi; tek bir olan olaydan sonuca gitmeye çalışırız. Bir nevi “avukat” stereotipi edinmiş oluruz ve bu da bizi sonuca götürmede yanıltır. Buradaki algı hatasının kaynağı; açıklanma ihtiyacı duyulan bir şey için hareket edilen noktanın hatalı olmasıdır. Bir hocanın bizi sevip sevmediğini verdiği notlardan ölçmek; temel çizgiyi ihlal etmenin en tipik örneklerinden biridir.

2. POZİTİF YANLILIĞI

Hepimiz olan biteni iyi yönüyle görme eğilimindeyiz. Bu durum Pollyannacılık kadar uç bir noktada olmasa da; gene de yanlış algı edinmemize neden olur. Bizler sosyal ilişkiler içinde; bize benzeyenlerle olma eğilimindeyiz. Onlar; bizim gibi davranırlar; bizim kadar doğrudurlar ve onları çevremizde görmek bize kendimizi iyi hissettirir. Çünkü içimizdeki “ben” imajını doğrularlar; benlik imajını yüceltici bir etkileri vardır. Genel olarak bu anlaşma durumu da kişiler arasında çatışma yaratmaz. Fakat bazen çatışmama durumu; kendimizi ya da karşımızdakini olduğundan daha iyi ya da doğru algılamamıza neden olur. Pozitif yanlılıktaki algı hatasının kaynağı budur.

3. İNSANLARIN DİRENCE BAĞLI YANLILIĞI

Herkes yaşadığı çevreden; ailesinden doğru olduğuna çok fazla inandığı; değişmeyen inançlarla yaşar. Bu inançlar herhangi bir konuda olabilir ve bizim o konularda davranışlarımızı şekillendirir. İnanılan bu şeyler aslında yanlış düşünceler olsa da değişim fazlasıyla zordur ve insanların dirence bağlı yanlılıkların kaynağı da budur.

4. OLGULARA RAĞMEN DÜŞÜNME YANLILIĞI

Bizler; olayları açıklama ve kendimize göre anlamlandırma çalışması içinde kimi zaman çok açık olan olguları yok sayarız. Bunlar bize vardığımız sonucun yanlış olduğunu açık bir şekilde gösterecek kadar ortada olsa da görmeme eğiliminde oluruz. Buradaki algı hatasının kaynağı ise olan biteni; olgulara göre değil de karşımızdakine yaptığımız; olayla ilgisi olmayan yanlış atıf aracılığıyla değerlendirmektir.

Toplum içinde kadınların erkeklerle; erkeklerin ise kadınlarla ilgili belki de en klasik ve en büyük algı hatası “hepiniz aynısınız!!” düşüncesidir. Bunu hem karşı cinsimizden duymuşuzdur hem de biz karşı cinsimize söylemişizdir; aklımızdan geçirmişizdir. Bu algı yanlılığına daha çok; hayal kırıklıklarımızda; mutsuzluklarımızda; beklentilerimiz karşılanmadığında başvururuz. Bu şekilde savunma mekanizmamızı kullanıp olayı dışsallaştırırız. Fakat bu düşünce hayatta başımıza gelenlerden dolayı öyle kemikleşir ki çoğu olaya yaklaşımımız; içinde bulunulan durum fark etmeksizin bu yol üzerinden şekillenir ve hiç ilgisi olmayan yerlerde duruma ilişkin açıklamamız bu yönde olur. Durumu kendi koşulları içince bile değerlendiremeyiz.

5. HATALI KORELASYON YANLILIĞI

Bizler kimi zaman aralarında hiç ilişki olmayan bir şeyi ilişkideymiş gibi algılayıp; sonuca varırız.

Günlük hayatta pek fazla kullanılan ‘içelim güzelleşelim’ sözü sadece bir benzetmeden ibarettir. Aralarında hiç ilişki olmayan içmek ve güzelleşmek eylemi bir arada kullanılarak; alkolün etkisiyle kişinin olaylara; insanlara ve kendisine daha olumlu baktığı; bu benzetmeyle vurgulanmak istenmiştir. Güzelleşmek mecazi anlam taşısa da karikatür içinde bunu gerçek anlama dönüştürmüşler ve olaya bir de bu açıdan bakmışlardır. Bayanların güzelleşmek için bütün kişisel bakım aktivitelerini bir kenara ittiği ve sadece alkol alarak güzelleşme çabaları anlatılmıştır. Muhtemelen bu yol daha az uğraş ve özen gerektirmektedir. Fakat sözün kendi içinde barındırdığı korelasyon hatasının sonuçları sadece alkol tüketmekle ne yazık ki görülmüştür.

ATIF YANLILIKLARI
1. TEMEL HATA (YANLILIK)

Bu atıf yanlılığına göre bizler; olan olayları çevresel koşullar ve etkenler üzerinden değil de daha çok incelediğimiz kişinin kişisel özellikleri ve içsel koşulları üzerinden yorumlama eğiliminde oluruz. Bunun; olayları fark edip işlemede yetersiz olma ve olayla ilgili eksik bilgiye sahip olma ya da atıfta bulunanın kendine uygun olan nedeni seçmesi (örneğin kişiye atıfta bulunarak çevresel koşulları kontrol edebilme düşüncesinin kişiyi rahatlatması vs.) gibi çok çeşitli nedenleri olabilir. Fakat ortak olan tek şey bu temel hatanın herkes tarafından yapılıyor olmasıdır.

Albert Camus; Yabancı adlı romanında yaşamda sıkça yapılan bu atıf yanlılığını tam anlamıyla işlemiştir. Roman; başkarakter olan ‘Yabancı’ nın annesinin ölümüyle başlar. Bu durum üzerine yabancının tepkileri; cenaze sırasında yaşadıkları ve sonrasında olanlar ayrıntılı bir şekilde işlenmiştir. Sonrasında hiçbir nedeni yokken sadece şartlar o an çok uygun olduğu için bir cinayet işlemiş ve tutuklanmıştır. Tutukluluk süresince mahkemelere çıkmış ve kesin cezası için çokça tartışma yapılmıştır. Fakat bu tartışmaların konusu; yabancının işlediği cinayet değil de öncesinde annesinin ölümüne karşı takındığı davranışsal tutumudur. Cezasın ne olacağına da bu kriterlere bakılarak karar verilmektedir.

2. AKTÖR – GÖZLEMCİ YANLILIĞI

Herkes bir durumu ya da olayı incelerken aktör (kendi davranışlarını açıklarken) veya gözlemci (başkalarının davranışlarını açıklarken) konumundadır. Bizler aktörken içsel nedenlere atıf yapmayı; gözlemci konumundayken ise dışsal nedenlere atıf yapmayı tercih ederiz. Bu da bizim sonuca giderken yanlı olmamıza neden olabilir. Yanlılığın nedenleri; kendimizle ilgili yeterli enformasyona sahip olmamız fakat gözlediğimiz kişiyle ilgili olmamamız; aktör iken davranışı hangi amaca yönelik yaptığımız açısında bakarken gözlemciyken karşımızdakinin davranışı hangi nedenle yaptığı üzerinde durmamız olabilir. Bu daha çok empati konusuna dayanır. Başkalarının bakış açısından bakabildiğimizi sürece bu atıflar değişmektedir.

3. BENLİĞE HİZMET EDEN YANLILIKLAR

Bizler; tanımadığımız insanların davranışlarını açıklarken içsel nedenlere atıf yaparız. Fakat bu durum; atıf yaptığımız kişi sevdiğimiz biri olduğunda değişmektedir. Burada aynı zamanda benliğimizi yüceltme isteği işin içine girmektedir. Eğer çok yakınlarımızın davranışlarını onların içsel nedenlerine atfedersek; onları başarısız; kötü gibi nitelendirmiş oluruz. Bundan kaçınmak için dışsal atıflara başvururuz.