Destek Sitesi platformunda Uzman olmak ister misiniz?

Uzman olmak için Şimdi başvurun.

Sıkıntı ve Sıkıntıyla Baş Etme Yolları

Oluşturulma tarihi: 18.02.2025 22:13    Güncellendi: 18.02.2025 22:13
Bazen beklentilerimiz gerçekçi değildir; bazen yaptıklarımız yeterli değildir; bazen de nasip değildir. Ve biz hayal kırıklığı yaşarız. Keyfimiz kaçar; canımız sıkılır; canımız yanar.
İşte bu arada ne yaptığımız çok önemli. Hemen bir şeyler yeyip rahatlamaya çalışmak ve acıdan kaçmak yerine; bir yetişkin gibi davranıp neler olduğunu biraz daha iyi anlayabilmek için çaba harcamak gerekiyor.
Sıkıntı sanki hiç bitmeyecekmiş gibi gelir insana; oysa en büyük acıların bile zamanla etkisi azalır. Zamanla hükmünü yitirir. Çünkü hayat durağan değildir; sürekli yeni olaylara; yeni durumlara; yeni yorumlara gebedir.
Sıkıntının ne olduğundan biraz bahsedecek olursak; genel olarak bir karışıklığın ya da bozukluğun yol açtığı; sürekliliği olan ruhsal yorgunluk hali olarak tanımlanabilir. Aslında çok kere bir belirsizlik söz konusudur. Kişi bir şeyler istiyordur fakat ne istediğini bilememektedir. Bu durumdan dolayı sıkıntı; depresyondan farklıdır. Çünkü depresyondaki kişi hiç bir şey istememekte ya da isteyeceği şeylerin kendine iyi gelmeyeceğine inanmaktadır.
İçsel sıkıntıların çözümleri için; içeride oluşan gerginliklere odaklanmamızda fayda vardır. Çünkü bu gerginlikler; gerilimlerden sonra içimizde oluşan boşluklardan oluşur. Bu boşluklarda insanlara sıkıntı verir.
Bunu kabul ederek; sıkıntılı anlarınızda şunları yapmakta fayda vardır:
1- Sıkıntınızı hissederek oturun. Sıkıntınıza odaklanın; algılayın.
2- Sıkıntıyı en çok nerenizde hissediyorsunuz? Çoğu zaman göğsümüzdedir ama omuzlarımızda; karnımızda ya da başka bir yerde de olabilir. Elinizi hissettiğiniz yere koyun ve anlamaya çalışın.
3- Bedeninizin size verdiği mesajı dinleyin. Hangi sıkıntıya benziyor; hangi deneyiminizde buna benzer bir sıkıntınız olmuştu? Kendi kendinize o günlerin geride kaldığını; artık daha olgun olduğunuzu hatırlatın. Bedeninizi; bu sorunun aslında küçük bir şey olduğunu ve geçmişin geçmişte kaldığını ikna edene kadar bu diyaloğa devam edin.
4- İkna olduğunuzda elinizin altında sevgi dolu bir merkez olduğunu fark edin. O sevginin rengini iyice hissedin; duyguyu deneyimleyin.
5- Kendinizi kutlamak için yürüyüşe çıkabilir ya da sevdiğiniz bir müzik parçasını dinleyebilirsiniz. İşte başardınız.
Bu konuyla ilgili sıkça sorulan sorulardan bazıları şunlardır;
- Acaba sıkıntılarımızın kaynağıyla mı; yoksa onu çözebilecek çarelerle mi ilgilenmeliyiz?
Sıkıntıyı yaratan şeyi yani kaynağını bulmak önemli olsa da; bazen bulunamayabilir. Bu durumda nasıl çözeceğimiz ile ilgilenmemiz gerekmektedir. Çözümü ararken; sıkıntıların azaldığını hissettiğimiz durumlara dikkat edilmelidir. Çünkü sıkıntıların hafiflediği anlar bize en iyi ipucunu veren anlardır. Muhtemelen kaynağı da çok yakınlardadır.
- Sıkıntılar çok kere ne istediğimizi bilememek ise eğer; sıkıntımızın kaynağına nasıl inebiliriz?
Ne istediğimizi bilmediğimiz sıkıntılı anlarımızda; bazı içsel süreçlere gireriz. Kendimizle cebelleşiriz. Düşüncelerimizi yoklarız. Ama çok kere zihin akışımızın farkında olmayız ya da otomatik düşüncelerle zihin akışımıza yeni yeni setler koyarız. Bu akışın önüne setler koymak yerine akmasına izin verdiğimiz durumlarda kaynağa hep yakınızdır. (Otomatik düşünceler; bir olay yaşayan insanın aklına kendiliğinden gelen düşüncelerdir.)
- Çarelerini bulmak konusunda yardım almalı mıyız? Yoksa bu konu için çözümleri kendimiz bulabilir miyiz?
Bazı sıkıntılı anlardan kurtulmak zor olabilir ya da hangi çözümü denerseniz deneyin çare olmamış olabilir. İnsan zihnini zorladığında; daha önce benzer sıkıntılar yaşadığı dönemlerde kullandığı ruhsal reçeteleri hatırladığında; kendisini sıkıntılarından bir nebze kurtaracak bir çözüm bulabilir. Ama böyle bir sürece giremiyor ise; bulduğu çözümler onu mutlu etmiyor ise böyle durumlarda yardım almaktan çekinmemelidir.
- Sıkıntılı anlarımızda karar verme; muhakeme; yorumlama; anlamlandırma gibi yeteneklerimiz doğru çalışır mı?
Sıkıntılı anlarımızda genellikle düşünce hataları meydana gelir. Aklımıza ilk gelen; genellikle mantıklı olduğuna inandığımız ama çok kere geçmişteki olumsuz duygularla bağlantısı olan düşüncelerdir bunlar. Olumsuz duygular; doğru yorumlama ya da anlamlandırmayı engelleyen duygulardır. Bu sebeple sıkıntılı anlarımızda karar verme ya da doğru yorumlama gibi yeteneklerimizi olması gerektiği gibi kullanamayabiliriz.
Bütün bu soruların ana temasını oluşturan şey; sıkıntı deneyiminin kötü bir deneyim olduğudur. Fakat bazen bazı şeylere sıkılmak sağlıklı bir tepki bile olabilir. Çünkü bazı şeyler gerçekten sıkıcıdır.
İçsel sıkıntılarımızın sebebi de çok kere zihnimizdeki düşüncelerden kaynaklanır. O halde zihnimizde sıkıntıya sebep olacak düşüncelerden kurtulmaya çalışmamız; sıkıntımızı hafifletmeye ya da tamamen ortadan kaldırmaya yeterli gelebilir.