Belli miktar bir kaygı her insanın hayatında zaman zaman deneyimlediği; gerekli ve normal bir durumdur. Anksiyetenin insan hayatını korumada ciddi bir görevi vardır. Örneğin; hızla size doğru koşan bir köpek gördüğünüzde beyin otomatik olarak “ALARM” durumuna geçer ve “savaş ya da kaç” şeklinde cevap verir.
Kendimizi tehlikede hissettiğiniz zamanlarda (veya tehlikenin yaklaştığını hissettiğimizde) beyin sinir sistemine mesaj yollar ve bu durum da adrenalin salgılanmasına yol açar. Yükselen adrenalin miktarının vücudu tetikte tutmasının yanında bazı yan etkileri olur. Uyuşukluk hissi; sinirli olma; kalp çarpıntısı; titreme; terleme ve nefes alamama gibi. Bu tarz etkiler insanı rahatsız edebilir fakat kesinlikle ZARARLI DEĞİLDİR ve bir süre sonra kendiliğinden kaybolur. Öte yandan; bazen bu sistem sekteye uğrayabilir ve alarmda olma durumu normalden daha uzun sürebilir. Kişinin tehdit algılama mekanizması bozulabilir. Bu anksiyete bozukluğudur. Ne yazik ki anksiyete bozukluğu dünya genelinde çok sık rastlanan bir ruhsal sıkıntıdır. Yapılan araştırmalar her dört kişiden birinin hayatının belirli zamanlarında anksiyete rahatsızlığını deneyimlediğini ortaya koymuştur. Anksiyete rahatsızlıkları insanların günlük hayatını zaman zaman ciddi oranda etkilemekte ve bazen senelerce teşhis ve tedavi edilmemektedir. Eğer sizde böyle bir rahatsızlık olduğunu düşünüyorsanız en kısa zamanda profesyonel yardım almalısınız. Anksiyete bozuklukları TEDAVİ EDİLEBİLEN bir ruhsal rahatsızlıktır.
Anksiyete bozuklukları kaç kategoride incelenir?
6 farklı kategoride incelenir. Bunlar:
1) Fobiler
2) Panik bozukluğu (agorafobiyle beraber veya değil)
3) Genel anksiyete bozukluğu
4) Obsesif kompulsif bozukluğu
5) Post travmatik stres bozukluğu
6) Akut stres bozukluğu
Fakat her anksiyete bozukluğunun ortak özelliği: mantıklı olmayan ve aşırı derece korku; yoğun duygular ve kişinin günlük hayatını olumsuz etkileyen performans düşüşüdür.
Anksiyete hakkında bilinmesi gerekenler:
· Normaldir ve hemen hemen bütün insanlar zaman zaman deneyimler
· Adaptasyon ve hayatta kalabilmek için gereklidir
· Zararlı veya tehlikeli değildir
· Genellikle kısa sürelidir
· Bazı durumlarda performansı olumlu etkiler Anksiyete ne zaman bir problem haline gelir?
Herkes zaman zaman anksiyete yaşar fakat ne zaman ki yaşanılan anksiyete normalden daha uzun ve şiddetli olur ve ayrıca kişinin sosyal; iş ve özel hayatını olumsuz olarak etkilemeye başlar; o zaman bir sorun olabileceği üzerine düşünülmesi gerekmektedir.
Aşağıda sıralanan belirtiler bir anksiyete bozukluğunun belirtileri olabilir fakat emin olabilmek için mutlaka bir uzmanla görüşülmelidir.
1) Bilişsel belirtiler: Kaygılı düşünceler:
· Kontrolümü kaybediyorum
· Kendimi rezil edeceğim
· Kesin kötü birşey olacak
Kaygılı inançlar:
· Sadece zayıf insanlar kaygılı hissederler 2) Fiziksel belirtiler: Kaygı duyduğu olay veya duruma tepki olarak aşırı derece fiziksel reaksiyon gösterme: kalp çarpıntısı; nefes alamama vs gibi..
3) Davranışsal belirtiler: endişe duyulan durumdan kaçma (asansöre binmeme; sosyal ortamlara girmeme gibi); kaygıyı azaltmak için güven arayışı ( yardım için telefonu sürekli elinde tutma)
Anksiyetenin: Şiddeti; Kişinin günlük hayatını etkileme derecesi; Anksiyetenin yaşandığı ortam kişinin profesyonel yardıma ihtiyaç duyup duymamasında rol oynar.
Anksiyete hastaları genellikle tedavi için başvurduklarında “endişelerimin gereksiz olduğunun farkındayım fakat kendime engel olamıyorum” gibi yakınmalarda bulunurlar. Kişi kendi endişelerinin gerektiğinden fazla olduğunun farkındadır fakat bunu kontrol etmede zorlanmaktadır.
Yaygın olarak kullanılan Bilişsel Davranışçı Terapi yöntemi uzman kişiler tarafından uygulandığında kısa sürede anksiyete bozukluklarının tedavisinde etkili olmaktadır.
Referanslar
Bourdeau; D.; Kitchen; K.; & Joseph-Massiah; L. (2005). Anxiety Disorders: An Information Guide. Centre for Addiction and Mental Health.