Destek Sitesi platformunda Uzman olmak ister misiniz?

Uzman olmak için Şimdi başvurun.

Adölesan (Ergenlik) Çağında Beslenme Önerileri

Oluşturulma tarihi: 18.02.2025 22:13    Güncellendi: 18.02.2025 22:13
ADÖLESAN DÖNEM (ERGENLİK DÖNEMİ) VE BESLENME

Adölesan dönem (ergenlik dönemi); fiziksel; biyokimyasal; ruhsal ve sosyal yönden hızlı büyüme; gelişme ve olgunlaşma süreçleriyle çocukluktan yetişkinliğe geçiş dönemidir.
Ergenlik çağı 12-18 yaş grubunu içerir. Ergenlik çağının genellikle kızlarda 10-12; erkeklerde ise 11-14 yaşlar arasında başladığı kabul edilmektedir.
Bu dönemde vücut şeklinde cinsiyet hormonlarına bağlı değişiklikler meydana gelir. Kız çocuklarda göğüs ve kalçalar belirginleşir. Erkeklerde ise kalçalar küçülür; vücut adaleli ve az yağlı bir görünüm kazanır.
Adölesan çağda artan büyüme ve gelişme hızı; artan besin öğesi gereksinimleri; yaşam şekli ve besin alımındaki değişiklikler; besin öğesi ihtiyacını artıran bazı özel durumlar (spor; yeme bozuklukları; gebelik; enerjinin çok kısıtlandığı diyetler; alkol; madde bağımlılıkları..) beslenme açısından risk oluşturur.
Menstruasyon dönemine girilmesiyle birlikte kızlarda iştah ve enerji alımı; özellikle tatlı besinlere olan düşkünlük artar. Bu süreçte ergen kişisi; ailesinden çok arkadaşlarıyla vakit geçirmekten hoşlanır. Öğün vakitlerinde genelde arkadaşlarıyla birliktedir ve onların beslenme alışkanlıklarına uyum sağlamaya çalışır. Tipik adölesan diyetinin büyük bir kısmını ayak üstü yenen gıdalar (fast-food) veya abur cuburlar oluşturur:

 Yağdan gelen enerji yüksek;
 Doymuş yağ ve kolesterol içeriği yüksek;
 Kompleks karbonhidratlar ve posa içeriği düşük;
 Diyetle alınan basit şeker miktarı yüksek;
 Alınan demir; kalsiyum; C vitamini; folik asit; riboflavin düşük;
 Tuz tüketimi yüksektir.

Bu çağda yaşam temposunun hızlanmasıyla oluşturulan bu beslenme alışkanlığı; adölesan ve yetişkin dönemde görülen birçok kronik hastalıkla ilişkilendirilebilir. Dünya’nın 3. en eski bilimsel topluluğu olan New York Academy of Sciences’ın yaptığı bir çalışmaya göre; yüksek riskli toplumlarda artan obezite ve azalan fizik aktiviteye bağlı olarak adölesan döneminde görülen tip-2 diyabet sıklığı artmaktadır (1). Tahran’da yapılan bir başka çalışmaya göre ise fast-food tüketimi çocuk ve adölesanlarda metabolik sendrom; insülin direnci;abdominal obezite (karın bölgesinin belirgin biçimde daha şişman olduğu tip obezite); hipertrigliseridemi ile ilişkilidir (2).

Adölesan dönemde düzensiz beslenme ile;

 Kalsiyum alımının yetersizliğine bağlı olarak boy uzaması durabilir veya yavaşlayabilir.
 Büyüme ve gelişme eksik kalabilir.
 Dengesiz beslenme ve hareketsizlik sonucu şişmanlık görülebilir.
 Özellikle kızlarda menstruasyon döneminin başlamasıyla demir yetersizliği anemisi (kansızlık) görülebilir.
 Kas oluşumu ve kemik gelişimi istenildiği şekilde tamamlanamayabilir.
 İyot yetersizliğine bağlı hipotiroidi veya guatr oluşabilir.

Bazen de obezitenin tersine; beden imgesinin önem kazanması ve medyanın etkisi ile özellikle kızlarda bazı yeme davranış bozuklukları görülmektedir. Kişi; normal sınırlarda olan bedenini şişman olarak algılayarak kendi kendini kusturmakta; laksatif ve diüretik ilaçlar kullanmakta ve sağlığı bozulmaktadır. Bu gibi durumlarda kişinin beslenme tedavisi ve psikiyatrik tedaviyi bir arada görmesi gerekmektedir.


SONUÇ OLARAK;
Bu çağda her besin grubundan yeterli miktarda tüketilmelidir.
• Günde 3-4 porsiyon süt ve süt ürünlerinden; 2 porsiyon et; yumurta;
kurubaklagil grubundan;3-5 porsiyon sebze ve meyve grubu; 4-6 porsiyon ekmek ve tahıl grubundan tüketilmelidir.
• İyotlu tuz kullanılmalıdır.
• Tuz içeriği yüksek besinlerden kaçınılmalıdır.
• Şeker ve şekerli besin tüketimi azaltılmalıdır.
• Vücut ağırlığı normal; önerilen düzeyde tutulmalıdır.
• Fizik aktivite alışkanlığı kazanılmalıdır.
• Sağlıklı hazırlama ve pişirme yöntemleri uygulanmalıdır.
• Güvenli ve temiz besin tüketimine özen gösterilmelidir.

“Sağlıklı olmayı istemek sağlığın ek şartıdır.”
Seneez

Dyt. Simge KURALAY

KAYNAKLAR
1) Ann N Y Acad Sci. 2015 Oct 8. doi: 10.1111/nyas.12939. [Epub ahead of print]
2) PLoS One. 2015 Oct 8;10(10):e0139641. doi: 10.1371/journal.pone.0139641.