Destek Sitesi platformunda Uzman olmak ister misiniz?

Uzman olmak için Şimdi başvurun.

Ergen Ebeveynlerinin Soruları

Oluşturulma tarihi: 18.02.2025 22:13    Güncellendi: 18.02.2025 22:13
Çinlilerin bir atasözü vardır: “Bir soru soran beş dakika aptal görünür; sormayan daima aptal kalır.” Einstein’ın da meraklı olmak ve doğru soruları sorabilmeye vakit ayırmakla ilgili düşüncelerini ifade ettiği olmuştur. Yanlış bir soruya yanıt vermeye çalışmak; Nasrettin Hoca gibi kaybettiği şeyi kaybettiği yerde değil daha aydınlık diye lambanın altında aramaya benzer; hiçbir işe yaramaz!

Ergenlik çağındaki çocuğumun mutlu ve doyumlu olmasına nasıl yardımcı olabilirim?

Çocuk yetiştirmeyi öğrenirken kendimizi; dünya hakkındaki inanç ve tutumlarımızı çok dikkatli bir şekilde incelememiz gerekir. Sorgulamaya ve değişen dünyayla birlikte siz de değişmeye hazırlıklı olun. Bu sürece henüz başlamadıysanız çocuğunuzun ergenlik döneminde kesinlikle başlamanız gerekecek.

Ergenlik çağındaki çocuğunuz doğal olarak kurallara ve otorite sembollerine baş kaldıracaktır. Aynı zamanda da güvenilir; güçlü örneklere gereksinim duyar. Çocukluktan çıkış yolunda karşılarına büyük zorluklar çıktığında; dünyanın ürkütücü sınırsızlığı ile başa çıkmak için bu örnekler onlara bir dayanak noktası ve rahatlık sağlar.

Ergenlerin vücudu çok kısa bir sürede kontrolleri dışında etkin hale gelir. Sivilceler; büyüme ağrılar; hormonların vücutları ve zihinleri üzerindeki etkileri gençlere çok ağır gelebilir. Çocuğunuz ergenlik çağında mantığından çok duygularıyla hareket edecektir. Bir ayağı çocuklukta; diğeriyle yetişkinliğe doğru adım atarken sizin güvenilir bir köprü misali geçişini kolaylaştırmanıza gereksinim duyar.

Ergenlik çağındaki çocuğunuzun mutlu; sağlıklı; başarılı olmasına yardım etmek için çok iyi bir dinleyici olmanız gerekir. Bir yaşındayken konuşamadıkları için nasıl hırslanıyorlarsa şimdi de yaşadıkları zorlukları ve verdikleri mücadeleyi ifade edecek sözcükleri bulamadıkları için aynı şekilde hırslanacaklardır. Onun için çok sabırlı olmalısınız.

Sizin sakin; güvenli; duygusal açıdan dengeli; saygılı; güçlü ve onlarla konuşmaya hazır olmanız aranızda güven yaratarak anlamlı bir iletişim kurabilmenizi sağlayacaktır. Size verdikleri bilgileri onlara karşı kullanmamaya da çok dikkat etmelisiniz. Bir kere böyle bir şey yaparsanız güvenlerini sonsuza kadar kaybedersiniz! Ergenlerin güvenini kazanmak güçtür ama kaybetmek çok kolaydır. Onun için gerçekten bilinçli olmalısınız.

Çocuğunuz bazı konularda zorluk çekebilir ve sizin ona güven vermenize ve rehberlik etmenize ihtiyaç duyar. Bu konulardan bazıları şunlar olabilir:
• Çocuğunuzun korkuları; zevkleri; endişeleri.
• Vücudu; ilerleyen yıllarda vücutlarının geçireceği değişimler.
• Algıları.
• Nasıl anlaşıldıkları ve anlaşılmadıkları.
• Yetişkin olmak; gelecekle ilgili planları. Kendilerinden beklentileri konusunda bir konuşma açıp yönlendirebilirsiniz.

Bazen anne babaların “Senin sorunun yaptığın şeyde sebat etmemen; tembelsin sen;” gibi sözler söylediğini; ayrıca akıl verme süsü vererek; çoğu kez öfkeli bir ses tonuyla; çocuklarını uzun uzun eleştirdiklerini duyuyorum. Bazıları “Ben böyle korkak evlat istemem; seni ödlek!” gibi ifadelerle çocuklarını dışlarken çocuklarını bu şekilde aşağılayarak; onlara bağırıp hakaret ederek; onlarla alay ederek cesaretlenmelerini sağlayacaklarını sanıyorlar. Bazıları çocuklarının yaşadığı her sorunda bütün gerçekleri bilmeden her zaman karşı tarafı haklı görüyor: “Seni dışlıyorlarsa muhakkak hak edecek bir şey yapmışsındır; arkadaşlarına güzel davran.”

Çocuğunuzun kimlik arayışını da teşvik etmelisiniz. Çocuğunuzun farklı gruplara girmesi; farklı etkinliklerle uğraşması gerekir. Gençler; yetişkinlerin dünyasında yer almayı okuldaki derslerden değil; bu şekilde öğrenirler. Kullanacakları araçlar anne babaları olarak sizinle yaşadıkları deneyimler ve sizin dünyayla nasıl ilişki kurduğunuza dair yaptıkları gözlemler olacaktır. Ergenlik çağındaki çocuğunuz ne olacağını karşı cinsiyetteki ebeveyninden; nasıl olacağını ise kendi cinsiyetindeki ebeveyninden öğrenir.

Girdiği gruplarda çeşitli zorluklarla karşılaşacak; bazen bir grup ya da bir etkinlikten uzaklaşacaktır. Veya bağlanmaktan ve etkinliklerden tamamen uzak durabilir. Her durumda önemli olan davranışına yaftayı yapıştırmadan; çocuğu bir şeye zorlamadan ne olup bittiğini anlamaktır.

Ergenlik çağındaki çocuğunuz sizinle konuştuğunda iyi bir dinleyici olmak ve konuşmayı sürdürmek için şunları yapabilirsiniz:
• Endişe; öfke; etiketleme veya eleştirme gibi ilk duygusal tepkinize hâkim olun ve dinlemeye devam edin. Vücut dilinizin de aynı tarafsız tutumu yansıtmasına dikkat edin. Yaptığınız işi bırakın ve konuşmadan önce göz teması kurun.
• Sorunları çözmeye kalkışmayın; çoğu kez; söylediği şeyleri dinlemeniz çocuğunuzun okul ya da mahalle çevresi gibi içinde yaşadığı dünyaya uygun çözümleri kendisinin bulmasına yeterince yardımcı olur.
• Yalnızca çocuğunuza ve arkadaşlarına karşı değil başkalarına karşı da yargılayıcı davranma konusunda dikkatli olun. Sert; dışlayıcı ifadeler ergenleri akıl ve ruh hastalıklarına itebilir.
• Çocuğunuzun duygusal ifadesini gözlemleyin. Sizden ne duymaya ihtiyacı olduğunu düşünün. Sizden katkıda bulunmanızı istediği zaman söze hiç eleştiriye girmeden gözlemlerinizi ifade ederek başlayın ve doğru anlayıp anlamadığınızı sorun.

Bu basit geri bildirim çocuğunuzun duygularını anlamasına ve sakinleşmesine yardımcı olacaktır; düşüncelerini ve duygularını bu noktadan itibaren daha kolay ilerletebilir.

Çocuğunuzla aynı fikirde olmadığınızda konuya yumuşak bir tavırla yaklaşın; hiç istemeyeceğiniz bir şey varsa o da çocuğunuzun kendini yetersiz hissetmesi; sizin onu desteklemediğinizi düşünmesi; hatta gücenmesidir.

“Arkadaşını paylarken nasıl bir sonuç elde etmeyi hedefliyordun?” “İşe yaradı mı?” “Aynı şey yine olsa nasıl davranmayı tercih ederdin?” gibi sorular sorarak yumuşak bir tavırla yaklaşabilirsiniz.

Veya “Anlıyorum; birden sabrın taşmış; öfkene kapılmışsın; acaba arkadaşınla aranızı düzeltmek için şimdi ne yapılabilir?” gibi yorumlar yapabilirsiniz.

Bu iletişim becerilerini benimsediğinizde ergenlik çağındaki çocuğunuzun bir kaynak olarak size daha sık yöneldiğini ve eskiden olduğundan daha anlamlı yollarla iletişim kurabildiğinizi göreceksiniz.