Destek Sitesi platformunda Uzman olmak ister misiniz?

Uzman olmak için Şimdi başvurun.

Eşler Arası İletişim Çatışmaları

Oluşturulma tarihi: 18.02.2025 22:13    Güncellendi: 18.02.2025 22:13
İletişim yaşamın her alanında kullandığımız bir mesaj alış-verişi döngüsüdür.Bilimsel olarak birimler arası mesaj alış verişi olarak tanımlanır.İletişim süreçlerinde insanlar duygusal;görsel ve sözlü mesajlar ileterek ve alarak bu iletişim döngüsünü yaşarlar.İyi bir iletişimci olabilmek için verilecek mesajı çok yönden besleyerek yani mesajın içerisine sözü;duyguyu ve görselliği ekleyebilmek;iyi dinlemek ve gözlemek önemlidir.Bu nedenle öncelikli tavsiyem iletişim becerilerinin doğru bilinmesi ve iyi kullanılmasıdır.
Eşler arasındaki ilişki çok yönlü olduğundan bazı iletişim çatışmalarının yaşanması normaldir.kaldı ki kadınlarla erkeklerin hayata bakış biçiminde bir takım farklılıklar bulunmaktadır.Bu farklılıklar ister istemez ileitşim süreçlerine de yansırlar.Önemli olan bu farklılıkları bir iş birliği;bir tamamlayıcılık unusuru olarak kullanmayı becerebilmektir.Eğer eşler her konuda aynı düşünüyor olsaydı;her konuya aynı yaklaşıyor olsaydı birisinin düştüğü bir yanlışta öbürünün yanlışı görememsi ve tamamlayıcı olamaması söz konusu olurdu.Bu nedenle eşler arasındaki iletişimi zıtların birbirlerine tamamlayıcılığı olarak görmek;farklılıklardan rahatsız olmamak;sadece bu farklılıkları doğru yönetmek önemlidir.Eğer insanlar eşlerini kendilerinin fotokopisi haline getirmek istiyorsa bu hem olabilecek bir şey değildir;hem de ilişkiye umulan doğru katkıyı sunmayacaktır.

Doğrusu genel olarak biz iletişimi bilen bir toplum değiliz.Zira bu kanuda ailede;çevrede ve okulda bilinçlendirici bir eğitim görmeyiz.Bu nedenle sadece karı-koca ilişkisinde değil;tüm ilişkilerde sıkça iletişim çatışmaları yaşarız.İletişim becerilerinin en başında "açık iletişim" yöntemini kullanmak gelir.Açık iletişim mesajın dolaysız yani direkt olarak iletilmesi anlamına gelmektedir.Örnekleyecek olursak kültürümüzde var olduğu ve sıkça kullanıldığı gibi "kızım sana söylüyorum gelinim sen işit" tarzı iletişimin dolaylı kurulmasıdır ve bu tarz bir iletişim yönteminde mesaj direkt verilmesi gereken adrese gönderilmemektedir.Doğrusu mesajın muhatabı kimse ona verilmesi ve en anlaşılır yalınlıkta verilmesidir.Zira insanlar birbirlerinin şifrelerini çözecek kripto cihazları olarak yaratılmamıştır.Bu nedenle iletişim süreçlerinde dolaylılık;fluluk;mesajın karmaşık verilmesi algılanma ve anlaşılma kalitesini düşürmektedir.Hatta bazen yanlış anlamalara da sebep olmaktadır.

İletişim becerilerinin bir diğer önemli noktası "ön yargısız iletişim"dir.Bu özellikle eşler arası iletişimde karşısındakine kendi doğrusunu kabul ettirmek veya iletişim partneri ne derse desin kendi bildiğinden şaşmamaya koşullanmış bir şekilde iletişime girmek yanlışının önlenmesi içindir.İlla benim dediğim olsun anlayışıyla yürütülen şey iletişim olmaktan çok dayatmadır.Bu nevi yaklaşımların eşler arasındaki sevgiyi arttırmayacağı da aşikardır.Eğer bir insan karşısındakine kendi doğrularını kabul ettirmeye şartlanmış olarak iletişime geçiyorsa karşı tarafın ne düşündüğünün;ne istediğinin ve verdiği mesajın doğruluğunun bir anlamı olmayacaktır.Bu anlamak istememye dayalı ve kendini dayatmacı bir iletişim girişimi olacağından iletişim çatışmasına yol açma olasılığı yüksektir.

Bir diğer önemli iletişim becerisi esnekliktir.Bir şeylere aşırı koşullanmış insanlar iletişim süreçlerinde yeterince esnek olamamakta ve bu nedenle de sıkça iletişim çatışması yaşamaya kendini maruz bırakmaktadır.Esasen esenklik iletişim süreçlerinde her iki tarafın da taşıması gereken bir özelliktir.Çünkü iletişim süreçleri bir mutabakat oluşturma;bir ortak noktaya varma maksadıyla yürütülen süreçlerdir.Toplumumuzda eşler arasında çoğunlukla bunun aksi yaşanmakta;iletişim daha çok partnerini kendi doğrularına getirme süreci olarak kullanılmaktadır.Bu zaten bilimsel olarak ağır bir iletişim kusurudur.

İletişim becerilerinin bir önemli unsuru da "tam odaklanma"dır.Çünkü iletişim süreçlerinde hem gelen mesajın doğru anlaşılması;hem de gelen mesaja doğru karşılığın verilmesi iletişim sürecine tam odaklanmaya bağlıdır.Ülkemiz pratiğinde eşler arası iletişim süreçlerinde çoğunlukla taraflardan birisi konuşmak ister iken diğeri konuşmaya yaklaşmaz veya kerhen konuşur.Burada biraz da konuşulmak istenen şeyi;çözülmek istenen sorunu örtmeye çalışmak gibi bir samimiyetsizlik bulunmaktadır.Bu nedenle de iletişim sürecinde taraflardan birisi mesajı kulağının ucuyla dinlemekte;iletişim sürecine verilmesi gereken önemi vermemekte ve tam odaklanarak iletişim partnerini dinlememektedir.Böylesi durumlar hep bir şeylerin üstünün örtülmesini ve ilişkideki sorunların çözülmeden biriktirilmesini doğurur.

Eşler arasındaki iletişimde "sen" ve"ben" dilinin çok fazla kullanıldığı bir ülkeyiz.Oysa evlilik ben ve sen kalmak üzere değil;biz olabilmek maksadıyla kurulur.Bu nedenle de öne çıkarılması gereken dil "biz" dili olmalıdır.Fakat insanlarımızda çoğunlukla rastladığımız egoların yüksekliği benlik kavramının çok çabuk öne çıkmasını ve iletişim süreçlerine de hakim olmasını beraberinde getirir.Sürekli ben demek için evliliğe gerek yoktur.Bekar insan çok daha rahat bir şekilde ben olarak yaşayabilir.Eğer evlilik tarzı bir yaşam biçimi seçilmişse burada egoların biraz yumuşaması ve bir diğer insanın dikkate alınması gerekir.kaldı ki önem vermediğinizden önem göremezsiniz.
Konu içeriği olarak eşler arası iletişim çatışmalarının merkezinde daha çok ego yüksekliği;ilişkiye hakim olma duygusu;senin ailen benim ailem çekişmeleri;çözüm değil sorun odaklı iletişim gibi öne çıkan iletişim yanlışları bulunmaktadır.Evlilikle birlikte eşle paylaşılan yaşamda benlik kavramı biraz geri plana itilmelidir.Çünkü egonun yüksekliği diğer eşin de egosunu tetiklemektedir.Modern evlilik ilişkisinin amiri kadın veya erkek değil;doğrulardır.Doğru kimden gelmişse ilişkiye o doğru hakim olmalıdır.Bu nedenle erkek veya kadın çiftlerin herhangi birinin doğruda olsa yanlış da olsa söyledikleriyle veya istedikleriyle ilişkiye hakim olması günümüz evlilik mantığında yanlıştır.Senin ailen;benim ailem çekişmeleri tam anlamıyla bir evlilik cehaleti ürünüdür.Evet kimse yumurtadan çıkıp kabuğunu beğenmeme durumuna düşmek istemez ama evliliğin gayesi eşe ve ailesine karşı kendi köken ailesini yüceltme mücadelesi değildir.Evlilikle birlikte yeni bir aile kurulmuş ve aidiyet açısından bütün öncelikler değişmiştir.bunun farkında olunmalı ve evliliği aileler yarışı arenasına dönüştürmemelidir.

Genç çiftlere tavsiyemiz aralarındaki iletişime önem vermeleri ve iletişimi olabildiğince çözüm veya mutabakat sağlama odaklı kurmalarıdır.İletişim bir didişme alanı değildir.Anlaşabilmek istiyorsanız bunun temelininönce birbirini anlamaya dayandığını lütfen dikkate alınız.Çünkü birbirinizi anlamadan anlaşamazsınız.Bazı aşırı koşullanmışlıklar;iletişim bilinci eksiklikleri;yanlış yönelmeler eşler arasında iletişim çatışmaları yaratabilir.Bu noktada da tavsiyemiz kendi aranızda çözüm bulamıyorsanız bir evlilik terapistinden yardım almanızdır.

Sağlıklı bir iletişim istiyorsanız iletişim becerilerinizi lütfen geliştirmeye çalışın.Çünkü evlilikler de dahil olmak üzere yaşamın her alanında iletişimi kullanmak zorundasınız.Evliliklerde ise ağız tadıyla bir yaşam için eşler arası sağlıklı iletişim bir olmazsa olmazdır.