Çocuklar Nasıl Daha Kolay Öğrenir ve Empatik Yaklaşım
Motivasyon öğrenme için vazgeçilmez bir anahtırdır. 20 yıllık bir çalışmanın sonucunda Dr. Fritz Jansen ve arkadaşı Uta Streit IntraAct Plus Konzeptini geliştirdiler. Bu yaklaşım bir çok ülkenin eğitim politikalarına uygulanarak okullara integre edildi. Jansen bu araştırmasını 1000 çocukla yaparak en önemli şeyin HEDEF olduğunu ve bunun eksikliği neticesinde öğrenmenin mümkün olmadığı yönünde bir sonuca ulaştı. Elbette öğrenmede belli başlı bunun dışında tutabileceğimiz bir takım farklı faktörlerde mevcut. Bunlar; konsantre olamama; Hiperaktivite vb.
İntaAct Plus Konzepti şu şekilde uygulanmaktadır;
1) İlk olarak ödevi ve istenileni anlayabilmek
2) İyi bir ses tonu
3) Övülme (Lob) Örn; Evet; bunu güzel yazdın
4) Hedefi belirleme
Hedefler her zaman yeni hedefler doğrusunda öğrenilmektedir. Örnek verecek olursak; okula yeni başlayan bir çocuğun ilk hedefi ailesi ve öğretmenine daha yakın olabilme isteği; böylelikle disiplinli bir şekilde ödev yapma görevini yerine getirmesidir. Bu belirlenen hedefin yeni bir hedefe yönlendirmesi ise KABUL GÖRME dir.
Kısacası çocuk 12. sınıfa kadar övülmelidir. İnsan herzaman övülmeyi beklemektedir. Bu anlamda çocuk ne kadar övmeyle ders yaparsa bunun sonucunda hedefide ders yapmalıyım olacaktır. Bu biyolojik olarak da böyledir.
Kısaca ailenin hedefide çocukla aynı doğrultuda olacaktır. Böylelikle çocuğun beyninde ki nöronlar yeniden şekillenecektir. Burada çocuğun motivasyonu Bugün yanlış yaptığım ödevlerimi doğru yapacağım şeklinde olacaktır.
Çocukta Empatik Yaklaşım ve Önemi
Aslında Empatik Yaklaşım en güzel şekilde ifade edilmek istenirse bu DİNLEMEK şeklinde olacaktır. Empatik olmak her bireye özgü olmak ; bireysel farklılıkları göz önünde bulundurmak; onu anlamak demektir. Bir olay karşısında Sen olsaydın ne yapardın? veya Sen olsaydın ne hissederdin? cümleleri buna iyi örneklerdir.
Fakat İmmanuel Kant a göre de Empatik Yaklaşım yani Moralleşme toplumsallaşma açısında büyük öneme sahiptir. Kendisi eğitim teorisinde Moralleşmenin ileriye dönğk hedef olduğunu belirtmiş; bunun tamda başarılamadığını kritik olarak öne sürmüştür.
Çocuk Yetiştirmeden örnek verecek olursak; onların ne hissettiklerini tam olarak anlayamamaktayız. Örneğin korkan bir çocuğa Ne var bunda korkacak diye söylenmemiz Kant ın kritiğine eş değer gelmektedir. Oysa ki çocuklar Lise çağlarına kadar korkabilmektedirler. (Karanlık korkusu; Kaybetme Korkusu vb.)
Ne yazık ki Empatik Yaklaşım aile içerisinde çocuktan sürekli beklenmektedir. Örneğin Anne olunca anlarsın beni veya Allah sana da senin gibi evlat versin de gör gününü gibi.
Bizim toplumumuz da Empati yerine genel anlamda Sempati vardır. Dizide bir kadının ağlamasına bizlerde oturur ağlarız. Bu sempatidir; yani yoldaş olmadır.
Aile Toplantıları - Aile Senatosu
Bu toplantıların aile ye en büyük katkısı İLETİŞİMİ güçlendirmesidir. Prof. Dr. Rudolf Dreikurs a göre aile üyeleri her hafta belirlenen SABİT bir zaman diliminde toplanmalı ve geçirilen haftayı değerlendirmelidir. Demokratik ve eşitliğe dayalı olması büyüm öneme sahiptir. Ayrıca çocuklar bu diyalogları çok sevmektedirler. Bu sayede değer görme; aitlik ve kendilerinin önemini pekiştirebilmektedirler. Belki de en önemli olan toplumsal değişikliklerin farklı toplumsal problemleri beraberinde getirdiği; bu problemlerin çözümlerinin de çok yönlü olarak ele alınması gerçekliğiyle; ileride bu stratejilerle çok daha kararlı ve özgün bireyler olarak toplumda varolmayı hakedeceklerdir.
İntaAct Plus Konzepti şu şekilde uygulanmaktadır;
1) İlk olarak ödevi ve istenileni anlayabilmek
2) İyi bir ses tonu
3) Övülme (Lob) Örn; Evet; bunu güzel yazdın
4) Hedefi belirleme
Hedefler her zaman yeni hedefler doğrusunda öğrenilmektedir. Örnek verecek olursak; okula yeni başlayan bir çocuğun ilk hedefi ailesi ve öğretmenine daha yakın olabilme isteği; böylelikle disiplinli bir şekilde ödev yapma görevini yerine getirmesidir. Bu belirlenen hedefin yeni bir hedefe yönlendirmesi ise KABUL GÖRME dir.
Kısacası çocuk 12. sınıfa kadar övülmelidir. İnsan herzaman övülmeyi beklemektedir. Bu anlamda çocuk ne kadar övmeyle ders yaparsa bunun sonucunda hedefide ders yapmalıyım olacaktır. Bu biyolojik olarak da böyledir.
Kısaca ailenin hedefide çocukla aynı doğrultuda olacaktır. Böylelikle çocuğun beyninde ki nöronlar yeniden şekillenecektir. Burada çocuğun motivasyonu Bugün yanlış yaptığım ödevlerimi doğru yapacağım şeklinde olacaktır.
Çocukta Empatik Yaklaşım ve Önemi
Aslında Empatik Yaklaşım en güzel şekilde ifade edilmek istenirse bu DİNLEMEK şeklinde olacaktır. Empatik olmak her bireye özgü olmak ; bireysel farklılıkları göz önünde bulundurmak; onu anlamak demektir. Bir olay karşısında Sen olsaydın ne yapardın? veya Sen olsaydın ne hissederdin? cümleleri buna iyi örneklerdir.
Fakat İmmanuel Kant a göre de Empatik Yaklaşım yani Moralleşme toplumsallaşma açısında büyük öneme sahiptir. Kendisi eğitim teorisinde Moralleşmenin ileriye dönğk hedef olduğunu belirtmiş; bunun tamda başarılamadığını kritik olarak öne sürmüştür.
Çocuk Yetiştirmeden örnek verecek olursak; onların ne hissettiklerini tam olarak anlayamamaktayız. Örneğin korkan bir çocuğa Ne var bunda korkacak diye söylenmemiz Kant ın kritiğine eş değer gelmektedir. Oysa ki çocuklar Lise çağlarına kadar korkabilmektedirler. (Karanlık korkusu; Kaybetme Korkusu vb.)
Ne yazık ki Empatik Yaklaşım aile içerisinde çocuktan sürekli beklenmektedir. Örneğin Anne olunca anlarsın beni veya Allah sana da senin gibi evlat versin de gör gününü gibi.
Bizim toplumumuz da Empati yerine genel anlamda Sempati vardır. Dizide bir kadının ağlamasına bizlerde oturur ağlarız. Bu sempatidir; yani yoldaş olmadır.
Aile Toplantıları - Aile Senatosu
Bu toplantıların aile ye en büyük katkısı İLETİŞİMİ güçlendirmesidir. Prof. Dr. Rudolf Dreikurs a göre aile üyeleri her hafta belirlenen SABİT bir zaman diliminde toplanmalı ve geçirilen haftayı değerlendirmelidir. Demokratik ve eşitliğe dayalı olması büyüm öneme sahiptir. Ayrıca çocuklar bu diyalogları çok sevmektedirler. Bu sayede değer görme; aitlik ve kendilerinin önemini pekiştirebilmektedirler. Belki de en önemli olan toplumsal değişikliklerin farklı toplumsal problemleri beraberinde getirdiği; bu problemlerin çözümlerinin de çok yönlü olarak ele alınması gerçekliğiyle; ileride bu stratejilerle çok daha kararlı ve özgün bireyler olarak toplumda varolmayı hakedeceklerdir.