Ağız ve diş sağlığı bakımı; hamilelik gibi bir durumda daha özen gösterilmesi gereken bir konudur. Bebeklerinin sağlıklı bir şekilde dünyaya gelmesini isteyen her anne adayı; kendi ağız ve diş sağlığına özen göstermelidir. Gebelik boyunca diş ve diş etleri her üç aylık dönemde kontrol edilmelidir. Gebeliğin ikinci ayından itibaren artan östrojen ve progesteron seviyesi nedeniyle diş etleri iltihaplanır ve kanar. Bu durum sekizinci ayda da yoğun bir şekilde devam devam eder. Hamilelikte en ideal tedavi dönemi 2.trimester yani 3-6 aylar arasıdır.
İlk üç aylık dönem: Bu dönem; bebeğin en hassas olduğu aylardır. Bunun için gereksiz müdahalelerden kaçınılmalıdır. Ancak ağrıya sebep olan ve/veya müdahale edilmediği takdirde daha çok zarara neden olabilecek durumdaki dişlerin çekim; kanal tedavisi gibi acil olarak tedavi edilmesi gereken durumlarında; vakit kaybedilmeden diş hekimine gidilmelidir. Diş hekimi; bebeğe zarar vermeyen ilaçlarla tedaviyi sağlayacaktır.
İkinci üç aylık dönem: Bu dönem; hamilelik sonuna kadar ertelenmesi uygun olmayan diş çekimi; dolgular; kanal tedavileri gibi pek çok tedavinin yapılması için en uygun olan süreçtir.
Üçüncü üç aylık dönem: Bu dönemde bebek anne karnında oldukça büyümüştür ve doğum yaklaşmıştır. Aynen ilk üç aylık dönemde olduğu gibi; acil tedaviler dışında diş hekimi müdahale etmeyecektir. Üçüncü üç ayda anne; rahat oturamaz ve aşırı stresli olabilmektedir.
Hamilelikte yaşanan ağız ve diş problemleri
Gebeliğin erken dönemlerinde tükürükte artış meydana gelebilmektedir. Genelde 3. ay sonunda hafifler zararsızdır tek zararı anne adayını yutkunmak zorunda bırakması ve ağzındaki doluluktur. Bazı gebelerde de ağız kuruluğuna rastlanmaktadır su ve şekersiz içecekler şikayetlerini hafifletebilir.
Hamileliğin erken safhalarında diş etlerinde şişlikler; kızarıklıklar gözlenebilmektedir. Bu durumdaki diş eti oldukça hassastır ve kolayca kanamaktadır. Bunun nedeni hamilelikte bir takım hormonal (Progesteron ve östragen gibi ) değişikliklerdir.
“Gingivitis” dişetindeki enfeksiyonu tanımlayan bir terimdir. Hamilelik “gingivitisi” ise genellikle hamileliğin 2. ayında başlayıp 8. ayında en üst seviyeye çıkar; doğumdan sonra kendiliğinden iyileşmektedir. Gingivitis zaten mevcutsa hamilelik sırasında şiddeti artabilir ve tedavi edilmezse “periodontitise” ilerleyebilmektedir. Günde en az iki kez diş fırçalama ve günde en az bir kez diş ipi kullanımı gingivitis oluşumunu engellemektir.
Hamile kadınlarda gebelik tümörü gebeliğin 3. 4. ayında başlar gebelik boyunca devam eder. Gebelikte başlı başına bu tümörün oluşumu gerçekleşmez. Gebelikten daha önce mevcut olan ve lokal travma sonucu gelişen basit bir diş eti rahatsızlığı tümöral bir karakter kazanabilir. Ağız hijyenine dikkat etmeyen anne adaylarında sık görülen bu kitle gebelik boyunca süratle büyür genelde doğumdan sonra kaybolmaktadır.
Beslenmeye dikkat edilmeli
Anne ve bebeğin hem genel hem de ağız ve diş sağlığı için beslenmenin önemli bir yeri vardır. Bu dönemde A-C-D vitaminleriyle fosfor ve kalsiyumdan zengin meyve; sebze; tahıl; süt ürünleri; et; balık; yumurta dengeli olarak tüketilmelidir. Şekerden özellikle kurutulmuş meyve; karamel gibi yapışkan şekerli temizlenmesi zor olan gıdalardan mümkün olduğunca kaçınılmalıdır. Hamilelik sırasında annenin dişlerinde kalsiyum kaybı olduğuna dair bir veri yoktur. Bebeğin ve annenin kemiklerinin sağlıklı olması için annenin günlük 1200-1500 mg kalsiyum ihtiyacı vardır. Kalsiyumdan zengin gıdalarla beslenmesi uygun olacaktır. Dikkat edilmesi gerekenler
Hamilelik sırasında eğer iyi bir beslenme ile beraber yeterli ağız diş bakımı yapılırsa; normal dönemden farklı bir diş sorunu ile karşılaşılmamaktadır. Ancak anne adayı mutlaka ağız hijyenine özen göstermeli ve bunu sürdürme alışkanlığını kazanmalıdır. Çünkü plak birikimi ve diş eti hastalıkları ile hamilelik sırasında oluşan hormonal değişiklikler arasında yakın ilişki vardır. Hamilelik sırasında oluşan hormon artışı; ağız mukozasını dış etkenlere özellikle de bakteri plaklarına karşı daha hassas yapmaktadır. Esas sorun; gebelikte diş tedavilerinin kısıtlı olmasıdır.
Hamilelik planlanıyorsa veya hamile olunduğundan şüpheleniliyorsa; kontrol için mutlaka diş hekimine gidilmelidir. Bu dönemde diş temizliği yapılması uygundur. Diş hekimi; hamileliğin kalan dönemi için bir tedavi takvimi hazırlayacaktır. İkinci 3 ayda da ağız dokularında meydana gelen değişikliklerin ve ağız bakımının etkinliğinin değerlendirilmesi ile birlikte tekrar temizlik önerilebilir. Duruma göre üçüncü 3 aylık dönemde de tekrar randevu verilebilir; fakat tüm bu seanslar mümkün olduğunca kısa süreli olmalıdır.
Hamileliğe bağlı diş eti sorunlarını önlemenin en iyi yolu ağız içi bakıma her zamankinden daha fazla özen göstermektir. Diş fırçası ve diş ipini düzenli kullanmak faydalı olmaktadır.
Yapılan araştırmalarda ilerlemiş diş eti problemlerinin erken doğum; düşük doğum ağırlıklı bebek veya düşüklere neden olabileceğini ileri sürmektedir. Hatta bazı çalışmalarda diş eti hastalığı yaşayanlarda erken doğum riski üzerinde durulmuştur. Bunun için hamilelikte diş hekimi rutin kontrollerini aksatmamak doğru olur.
Gebelerde mide bulantısı ve kusma durumları yaşanabileceğinden ağıza gelen mide asidi dişlerde aşınma geliştirebilmektedir. Kusmadan hemen sonra anne adayları dişlerini fırçalamasınlar çünkü dişlerdeki erozyon(aşınma) daha da artacaktır. Bu asidin dişler üzerinde kalmaması için ağızı çalkalanması ve gargara yapılabilir.
Bebeğe zararlı olduğu bilinen ve bu konudaki etkileri bilinmeyen bazı ilaç grupları kullanılmamalıdır.
Genellikle acil olmayan işlemlerde diş tedavisi için en uygun zaman 4. ve 6. aylar arasıdır. Şiddetli ağrının eşlik ettiği acil durumlar da tedavi hamileliğin herhangi bir döneminde yapılabilir. Ancak anestezi ve ilaç verilmesini gerektiren durumlarda jinekoloğa danışılmalıdır. Röntgen çok acil ise ancak kurşun önlük giydirilerek çektirilir. Ertelenebilecek işlemler doğumdan sonraya bırakılmalıdır.