Destek Sitesi platformunda Uzman olmak ister misiniz?

Uzman olmak için Şimdi başvurun.

Probiyotiklerin Ağız Sağlığındaki Önemi

Oluşturulma tarihi: 18.02.2025 22:13    Güncellendi: 18.02.2025 22:13
PROBİYOTİKLERİN AĞIZ SAĞLIĞINDAKİ ÖNEMİ

Probiyotikler; son yıllarda süt ve süt ürünlerinden yapılan gıdalarla özellikle yoğurtlarda sıkça karşımıza çıkmaktadır. Bizimle beraber yaşayan ve bizi hastalık yapıcı bakterilere karşı koruyan yararlı bakteriler; probiyotiklerdir. Probiyotikler; diş eti hastalıklarına neden olan bakterilerin salgıladıkları zararlı etkileri azaltmaktadırlar. Probiyotik içeren sakızlar ve pastilleri düzenli olarak kullanan kişilerin diş eti sağlıklarında önemli iyileşmeler olduğu araştırmalar neticesinde gözlenmektedir.

Enfeksiyonları azaltır

Probiyotikler ağız ve diş sağlığını korumak için doğal bir yol olarak görülebilmektedir. Kan basıncı düşürmek; mineral emilimi artırmak; kötü kolesterol düzeyini düşürmek için probiyotik besin takviyeleri kullanılabilmektedir. Probiyotiklerin; en büyük faydalarından biri de enfeksiyonu azaltmasıdır. Bu önemli avantaj; ağız hastalıklarını tedavi etmek için de kullanılmaktadır. Probiyotikler; çürük; diş eti hastalıkları ve ağız kokusuna karşı kullanılmaktadır.

Probiyotikler sadece mide için faydalı değil

Probiyotikler başta sadece “gastrointestinal sistem”de bulunan bakterilerin dengede tutmak amacı ile kullanılırken yapılan çalışmalar farklı yararlarını da ortaya koymuştur. Akut ve antibiyotik ilişkili ishal tedavisinde alerjik rahatsızlıkların giderilmesinde; ağız ve diş sağlığı üzerindeki olumlu etkilerini kanıtlanmasıyla özellikle “lactobacillus rhanosus GG” içeren süt ürünleri üretilmeye başlanmıştır.

Sağlıklı diş ve diş etleri için probiyotik

Sağlıklı diş ve diş etlerini korumak için bu probiyotikleri tüketmek önemlidir. B.coagulans probiyotiği; bağışıklık sistemini güçlendirmede etkilidir. S.salivarius ise; ağızda kötü bakterilere karşı iyi bakteri sayısını dengelemeye yardımcı olarak etkilidir.

Bakterilere karşı etki gösterir

Diş çürümeleri ve diş eti hastalıkları dünyada görülen en önemli ağız rahatsızlıklarıdır. Bu rahatsızlıklar kişinin beslenme alışkanlığı; genetik yapısı; yaşı; ağızdaki bakteriler; tükürük salgısı akışı ve kompozisyonu ile çevre faktörlerinin etkileşimlerinin bir sonucudur. Probiyotik bakteriler ile ağız mikroflorasını düzenlenmesi; çürümeğe yol açan bakterilerin gelişiminin ve diş yüzeylerine tutunmalarının engellenmesi ile ilgili yapılan çalışmalar sonucunda L.rhamnosus GG streptokokları da içeren birçok bakteriye karşı etki göstermiştir.

Hangi probiyotikler yararlıdır

Probiyotikler tıbbi preparat ve gıda maddelerinde kullanılanlar olarak 2 gruba ayrılmaktadır. Tıbbi preparatların oluşumu ise çeşitli laboratuvar işlemleri gerektirmektedir. Gıda maddelerindeki probiyotikler 4 ana yolla temin edilebilmektedir:
  • İçecek ve yiyeceklere eklenen kültür konsantresi
  • Probiyotik liflere eklenerek
  • Süt kaynaklı gıdalara eklenerek
  • Konsantre ve kuru hücrelerle ek besin hale getirerek
Probiyotikler hangi özelliklere sahip olmalı?

Probiyotik bakteriler insan sağlığına faydalı olması için bazı özelliklere sahip olması gerekir.
  • Canlılığını ve etkisini kaybetmeden üretimde yer almalı
  • Üst gastrointestinel sistemden canlı geçmeli
  • Mide ve çevresinde etkisini sürdüre bilmeli
  • Patojonik olmamalı
  • Antikarsinojonik etkiye sahip olmalı
  • Güvenli olmalı
  • Düşük ph değerlerini tolere etmeli
  • Safra asitlerine karşı dayanıklı olmalı
Peynir mine yıkımını önler

Probiyotik olarak en yaygın kullanılan bakteriler laktobasiller ve bifido bakterilerdir. Diş çürüklerini önlemek veya durdurmak için probiyotikler diş yüzeylerine tutuna bilmeli ayrıca çürük yapan bakterilerle rekabet edip onların çoğalmalarını önlemelidir. Probiyotiklerin süt ürünlerine katılmasının avantajı asidik ortamı nötrelize edebilmesidir. Örneğin; peynirin minenin yıkımını önlediği ve yapılanmasında katkıda bulunduğu belirtilmiştir.

Ağız kokusuna karşı probiyotik

Halitozis; ağızda oluşan hem kişiyi hem çevreyi rahatsız eden ağız kokusudur. Bu kokunun %90 oranında ağız; %8 üst solunum; %1 gastrointestinal sistem; %1 ise sistemik enfeksiyonlar; ilaçlar yiyecekler çeşitli metabolik sebeplerden kaynaklandığı bilinmektedir. Ağız kokusu için probiyotik bakteriler verilerek tedavi üretilmiş kötü kokularda bir azalma olduğu izlenmiştir. Probiyotikler; ağız sağlığını korumak için potansiyel bir tedavi yöntemi olarak görülmektedir. S.salivaris özellikle kötü bakterilere karşı iyi bakteri sayısını dengeleyerek ağız kokusunu azaltmaktadır.