Ah Şu Ergenlik
“Aman canım biz de ergen olduk ne var bunda.”
“Ama biz bu kadar değildik.”
“Anne babamız bir bakış attı mı susardık hemen.”
“Ya ne fena bir şeymiş bu ergenlik.”
“Ne zaman bitecek bu?”
"Bütün ergenler böyle mi acaba?"
Bu söylemler ergenlik çağında çocuğu olan ailelerin en sık kullandığı cümlelerden bazılarıdır çoğu zaman. "Ergen" olmak ne kadar zorsa "ergen anne - babası olmak" da en az o kadar zordur. Ne söyleyeceğinizi bilemezsiniz çünkü hemen hemen her lafınız yanlış anlaşılır. İyi niyetle kurulan cümlelere olumsuz yanıtlar gecikmez. Karşınızdaki ne zaman patlayacak diye sürekli diken üzerinde olursunuz. Kimin otorite olduğunu sorgularsınız. Roller değişmiş gibi gelir. Bazen konuşmak; bazı davranışları sergilemek tereddüte yol açar; zaman zaman kısıtlanmış hissedebilirsiniz kendinizi. Biraz paniklemek kaçınılmazdır. Şimdi durun ve derin bir nefes alın. Bir kez daha gözden geçirelim ergenlik özelliklerini.
Hepimizin bildiği fiziksel değişikliklerin yanında ruhsal olarak da değişiklikler olur bu dönemde. Ergenlik bir geçiştir çocukluktan yetişkinliğe. Üstelik oldukça sancılı bir geçiş. Katlanması ve yaşaması zaman zaman pek de kolay olmayan bir geçiş. Hemen her şeyde olduğu gibi bu kaçınılmaz süreci en sağlıklı şekilde geçirmektir önemli olan.
Peki ama nasıl olacak?
Sınırları belirleyin. Yaşları ne olursa olsun her bireyin kişisel sınırlara ihtiyacı vardır. Bu sınırların aşılması halinde çatışma kaçınılmazdır. Bu yüzden kişisel sınırlarınıza saygı beklediğiniz gibi; karşınızdakinin de bir birey olduğunu unutmamak ve onun sınırlarına saygı göstermek önemlidir.
Dinleyin. Sizin için ne kadar önemli ya da önemsiz olduğu fark etmez. Onu dinleyin. Söylediklerine saygı gösterin. Elbette size uygun olmayan noktalar olacaktır; ancak bunu dile getirirken karşınızdakinin hislerini de göz önünde bulundurmalısınız.
Dürüst olun. Size yanlış gelen bir durum olduğunda; onaylamadığınız davranışlar gösterdiğinde bunu açıkça ve uygun bir şekilde belirtin. Bu noktada kırıcı olmamak ve hassas davranmak önemlidir.
Onu anlamaya çalışın. Bu devirde büyümek kolay değil; ona hak verin; zaman zor geçiyor. Zaman zaman “acemi bir yetişkin” olmaktan kaynaklı hatalar yapabilir. Sabırlı olun.
Fikrini alın. Hayatı öğrenmesine; güçlüklere karşı hazırlık yapmasına; deneyimlemesine izin verin. Onun hakkında karar verirken fikrini alın. Bu; her istediğini yapmak anlamına gelmez tabi ki; ancak konu üzerine fikir alış verişi yapmak önemlidir.
Fikir verin: Elbette fikrinizi söyleyeceğiniz zamanlar da olacak. Onu eleştirir gibi ya da bağırarak – kızarak değil de sakin ve kabul edebileceği bir şekilde söyleyin. Doğru şekilde yapılırsa orta yolu bulmak o kadra da zor değil aslında.
Sakin olun. Öfkeye öfkeyle karşılık vermenin hiçbir işe yaramadığını defalarca deneyimledik çünkü. Öfke anında ne hissettiğine; bu duruma neyin sebep olduğunu bulabilmek yaşanan sıkıntının çözümünü kolaylaştıracaktır.
Tekrar edin: Sevgi ve güveni hissetmek herkes için olumlu bir duygudur. Bu durumu onun da yaşamasını sağlayın. Böylelikle bu süreci daha rahat geçirmesine yardımcı olun.
Özetlemek gerekirse; karşımızdakinin de bir birey olduğunu; zor süreçlerden geçtiğini; duygusal anlamda hassas ve kırılgan olduğunu unutmamak; destek; sevgi ve saygımızı hissettirmek oldukça önemlidir. Aslında o da tıpkı bizim gibi anlayış ve destek bekliyor.
Hangimiz ergenlik yaşamadık ki? Bizim için de zor zamanlardı.
Bir kez de şöyle soralım. Hangimiz bu devirde ergenlik yaşadık? Belki de bazı konularda gerçekten çok haklı.
“Ama biz bu kadar değildik.”
“Anne babamız bir bakış attı mı susardık hemen.”
“Ya ne fena bir şeymiş bu ergenlik.”
“Ne zaman bitecek bu?”
"Bütün ergenler böyle mi acaba?"
Bu söylemler ergenlik çağında çocuğu olan ailelerin en sık kullandığı cümlelerden bazılarıdır çoğu zaman. "Ergen" olmak ne kadar zorsa "ergen anne - babası olmak" da en az o kadar zordur. Ne söyleyeceğinizi bilemezsiniz çünkü hemen hemen her lafınız yanlış anlaşılır. İyi niyetle kurulan cümlelere olumsuz yanıtlar gecikmez. Karşınızdaki ne zaman patlayacak diye sürekli diken üzerinde olursunuz. Kimin otorite olduğunu sorgularsınız. Roller değişmiş gibi gelir. Bazen konuşmak; bazı davranışları sergilemek tereddüte yol açar; zaman zaman kısıtlanmış hissedebilirsiniz kendinizi. Biraz paniklemek kaçınılmazdır. Şimdi durun ve derin bir nefes alın. Bir kez daha gözden geçirelim ergenlik özelliklerini.
Hepimizin bildiği fiziksel değişikliklerin yanında ruhsal olarak da değişiklikler olur bu dönemde. Ergenlik bir geçiştir çocukluktan yetişkinliğe. Üstelik oldukça sancılı bir geçiş. Katlanması ve yaşaması zaman zaman pek de kolay olmayan bir geçiş. Hemen her şeyde olduğu gibi bu kaçınılmaz süreci en sağlıklı şekilde geçirmektir önemli olan.
Peki ama nasıl olacak?
Sınırları belirleyin. Yaşları ne olursa olsun her bireyin kişisel sınırlara ihtiyacı vardır. Bu sınırların aşılması halinde çatışma kaçınılmazdır. Bu yüzden kişisel sınırlarınıza saygı beklediğiniz gibi; karşınızdakinin de bir birey olduğunu unutmamak ve onun sınırlarına saygı göstermek önemlidir.
Dinleyin. Sizin için ne kadar önemli ya da önemsiz olduğu fark etmez. Onu dinleyin. Söylediklerine saygı gösterin. Elbette size uygun olmayan noktalar olacaktır; ancak bunu dile getirirken karşınızdakinin hislerini de göz önünde bulundurmalısınız.
Dürüst olun. Size yanlış gelen bir durum olduğunda; onaylamadığınız davranışlar gösterdiğinde bunu açıkça ve uygun bir şekilde belirtin. Bu noktada kırıcı olmamak ve hassas davranmak önemlidir.
Onu anlamaya çalışın. Bu devirde büyümek kolay değil; ona hak verin; zaman zor geçiyor. Zaman zaman “acemi bir yetişkin” olmaktan kaynaklı hatalar yapabilir. Sabırlı olun.
Fikrini alın. Hayatı öğrenmesine; güçlüklere karşı hazırlık yapmasına; deneyimlemesine izin verin. Onun hakkında karar verirken fikrini alın. Bu; her istediğini yapmak anlamına gelmez tabi ki; ancak konu üzerine fikir alış verişi yapmak önemlidir.
Fikir verin: Elbette fikrinizi söyleyeceğiniz zamanlar da olacak. Onu eleştirir gibi ya da bağırarak – kızarak değil de sakin ve kabul edebileceği bir şekilde söyleyin. Doğru şekilde yapılırsa orta yolu bulmak o kadra da zor değil aslında.
Sakin olun. Öfkeye öfkeyle karşılık vermenin hiçbir işe yaramadığını defalarca deneyimledik çünkü. Öfke anında ne hissettiğine; bu duruma neyin sebep olduğunu bulabilmek yaşanan sıkıntının çözümünü kolaylaştıracaktır.
Tekrar edin: Sevgi ve güveni hissetmek herkes için olumlu bir duygudur. Bu durumu onun da yaşamasını sağlayın. Böylelikle bu süreci daha rahat geçirmesine yardımcı olun.
Özetlemek gerekirse; karşımızdakinin de bir birey olduğunu; zor süreçlerden geçtiğini; duygusal anlamda hassas ve kırılgan olduğunu unutmamak; destek; sevgi ve saygımızı hissettirmek oldukça önemlidir. Aslında o da tıpkı bizim gibi anlayış ve destek bekliyor.
Hangimiz ergenlik yaşamadık ki? Bizim için de zor zamanlardı.
Bir kez de şöyle soralım. Hangimiz bu devirde ergenlik yaşadık? Belki de bazı konularda gerçekten çok haklı.