Destek Sitesi platformunda Uzman olmak ister misiniz?

Uzman olmak için Şimdi başvurun.

Dil ve Konuşma Bozukluklarının Okul Başarısına Etkisi

Oluşturulma tarihi: 18.02.2025 22:13    Güncellendi: 18.02.2025 22:13
Sözel konuşma; çocuğunuzun herhangi bir konudaki duygu ve düşüncelerini ifade edebilmesini sağlayan en önemli iletişim aracıdır. Dil ve konuşma becerisi gelişen çocuklar ihtiyaçlarının giderilmesini sağlamakta zamanla ustalaşır. 4 yaşına gelen bir çocuğun konuşmasının sadece aile tarafından değil; diğer insanlar tarafından da kolayca anlaşılır olması gerekir. Eğer çocuğunuzun dil ve konuşma becerisi belirtildiği gibi gelişmediyse dil ve konuşma terapisi desteği alması gerekiyor demektir.

Dil ve konuşma bozuklukları öğrenmeyi zorlaştırır mı?

Öğrenme ve okul başarısı için dil ve konuşma becerisinin gelişmiş olması şarttır. Dil; iletişimin temelidir. Okuma; yazma; jest-mimik kullanımı; dinleme; anlama ve konuşma bir bütün olarak dilin yapısını oluşturur. Öğrenme; iletişim sürecinde gerçekleşir. Bir öğrencinin okulda başarılı olabilmesi için eğitim ortamındaki öğretmenler ve öğrenciler ile iletişim kurması gerekir.

Dil ve konuşma bozuklukları okul başarısını nasıl etkiler?

Dil ve konuşma bozukluğu olan çocuklar sıklıkla sınıf düzeyinin gerisinde kalırlar. Genellikle okumayı zor öğrenirler; ifade etmede ve anlamada güçlük çekerler; sosyal ipuçlarını yanlış anlayabilirler; okula gitmekten kaçınırlar; muhakeme güçleri zayıflar ve sınavlarda zorlanırlar.

Çocukların okul başarısını etkileyen konuşma problemleri nelerdir?

Artikülasyon bozukluğu: Dudak; dil; dişler; çene ve damak artikülatörlerinin doğru bir şekilde uyum içinde kullanılarak düşüncelerin başka insanlara aktarılması işlemine artikülasyon denir. Sesleri çıkarırken yanlış kullanma; zamanlama; basınç; hız ya da koordinasyon sorunları yaşanması durumunda artikülasyon bozukluğu ortaya çıkar. Artikülasyon bozukluğu olan çocuklar bir ya da birden fazla sesi yanlış şekilde üretirler.
Bu bozukluk çocuğunuzun eğitim hayatını olumsuz yönde etkiler. Çocuğunuz kelimeleri yanlış telaffuz ederek konuşur. Telaffuz ettiği gibi yanlış yazar ve yazıları da yine yanlış şekilde okur. Örneğin “ş” sesini üretemeyerek; yerine “s” sesini kullanan bir çocuk “şemsiye” sözcüğünü “semsiye” diye okur ve kendisinden “şeftali” sözcüğünü yazması istendiğinde de “seftali” olarak yazar. Konuşmaları ve yazdıkları öğretmenleri ve arkadaşları tarafından tam olarak anlaşılmaz. Bu durum çocuğunuzun uyum problemi yaşamasına ve okula gitmek istememesine bile neden olabilir.

Artikülasyon bozukluğunun tanısı sadece konuşma terapisti tarafından koyulabilir. Artikülasyon bozukluğu tanısı; bozukluğun nedeni ve şiddetine ve çocuğun yaşına göre değişiklik gösterir. Birçok durumda artikülasyon bozuklukları konuşma terapisiyle tamamen ortadan kaldırılabilir. Erken teşhis ve müdahale dil ve konuşma terapisinin başarısını artırır.

Gecikmiş Dil ve Konuşma:

Gecikmiş konuşma çocuğun kendini ifade etme ve söyleneni anlama becerilerinde yaşıtlarının gerisinde olması anlamına gelir. Eğer çocuğunuzun konuşmasında gecikme olduğundan şüpheleniyorsanız kendiliğinden geçmesini beklemek yerine uzman bir dil ve konuşma terapistine başvurmalısınız. Böyle bir durumda erken tanı ve müdahale çok önemlidir. Konuşma gecikmesi ileriki dönemlerde çocuğunuzun okuma ve yazma gibi eğitim becerilerinde akranlarının gerisinde kalmasına neden olabilir. Öğretmenlerinin verdiği komutları anlayamaz; sorulara cevap veremez; akranlarıyla iletişim kuramaz. Bu zamanla sosyal becerilerde zayıflığa; düşük özgüvene; davranış problemlerine ve çocuğunuzun içe kapanmasına neden olabilir. En önemlisi de; gecikmiş konuşma fiziksel; gelişimsel ve nörolojik problemlerin belirtisi olarak ortaya çıkmış olabilir.

Kekemelik:

Çocuğunuzun konuşmasının hem akıcılık hem de zamanlama açısından bozulduğu; ses ve heceleri tekrarlama; sesleri uzatma; kelimelerin bölünmesi; duraklamalar; dolaylı yoldan anlatma (söylenemeyen kelimelerin yerine başka kelimeler seçme); gergin konuşma gibi aksaklıkların görüldüğü bir konuşma bozukluğudur.

Kekelemeyle birlikte göz kırpma; tikler; dudak ve yüz hareketleri; kafa hareketleri; nefes alma bozuklukları ya da el ve vücut hareketleri gibi motor davranışlar da görülebilir. Çocuğunuzun ne anlattığından çok nasıl konuştuğu dikkat çekmeye başlar. Çocuğunuzun; dinleyenlerdeki bu durumu fark etmesiyle birlikte stres ve kaygı artar ve daha da zor konuşmaya başlar.

Kekemelik akranlarıyla etkileşimi zorlaştırır ve okul başarısı; mesleki başarı ve yaşam kalitesini olumsuz etkiler.Kekemeliğe bağlı kaygı; kaçınma ve özgüvende azalma nedeniyle okuldaki sosyal ilişkileri bozulabilir.

Ebeveynler ve eğitmenler dil ve konuşma bozukluğu olan çocuklara ihtiyacı olan desteği nasıl sağlayabilir?

Ebeveynler ve öğretmenler; okul çağındaki çocuklarda dil ve konuşma bozukluğu ya da gecikmesi olup olmadığını kontrol etmelidir. İletişim sorunlarının taranması; değerlendirilmesi ve terapisi için alanında uzman ekiplerle çalışmalıdır:
Dil ve konuşma bozuklukları çocuklar; onların aileleri ve eğitimin kalitesi açısından çok yönlü psikolojik; sosyal ve ekonomik kayıplara yol açmaktadır. Çocuklardaki konuşma bozukluklarının erken teşhisinde öğretmenlere; özellikle sınıf öğretmenleri ve kreş öğretmenlerine önemli görevler düşüyor. Erken ve zamanında teşhis tüm konuşma bozukluklarının tedavisinde daha fazla başarı imkanı sunuyor. Konuşma bozukluğu olduğunu fark ettikleri öğrencileri ve ebeveynleri uzman konuşma terapistlerine yönlendirmeleri çocuğun tedavisinde çok büyük fayda sağlar.
Dil ve konuşma terapisi uzmanları öğrenciler için kapsamlı dil ve konuşma değerlendirmeleri yapar. Bireysel ya da küçük gruplar oluşturarak terapi desteği sağlar. Dil ve konuşma becerisini geliştirerek okul başarısı ve performansının artmasını sağlar.
Dil ve konuşma becerisinin çocuğunuzun eğitiminde ve yaşam kalitesinde %100 etkisi olduğunu unutmayın. Çocuğunuzun sorunlarına zamanında destek olmanız başarısını artırmakla kalmaz; aynı zamanda aranızdaki bağın ve kişisel ilişkilerinizin de güçlenmesini sağlar.