Destek Sitesi platformunda Uzman olmak ister misiniz?

Uzman olmak için Şimdi başvurun.

Otizmin Tedavisinde Anne Babanın Rolü ve Önemi

Oluşturulma tarihi: 18.02.2025 22:13    Güncellendi: 18.02.2025 22:13
OTİZMİN OLASI SEBEPLERİNE DAİR GÖRÜŞLER

Otistik Spektrum Bozukluğu günlük hayattaki kullanımda "Otizm" olarak bildiğimiz; tıp dünyasında ilk defa 1943 yılında tanımlanmış bir bozukluktur. Belirli davranış örüntülerini tekrarlama; sözlü ve sözel olmayan iletişimde bozukluk; toplumlaşamama gibi süregelen temel belirtileri olan bir bozukluktur. Otizmin ortaya çıkışı ve tedavisi ile ilgili çeşitli bilimsel yaklaşımlar farklı yorumlar getirmektedir. Psikoloji bilimine ait çeşitli ekoller otizmin ortaya çıkışında; yaşamın ilk dönemlerinde ebeveynlerle güvensiz bağlanma kurması; olumsuz yetiştirme stilleri; temel ihtiyaçların karşılanmaması; sevgi ve ilgi yoksunluğu gibi faktörlerin etkili olabileceğini öne sürmektedir. Tıp bilimi yaklaşımları ise otizmin nörobiyolojik bir nedenle ortaya çıkabileceği görüşü üzerinde durmaktadır. Otizmin ortaya çıkışında nelerin etkili olabileceği konusu halen araştırılmakta; farklı yaklaşımlarla; olası sebeplerine dair yorumlar getirilmektedir.

OTİZM TEDAVİSİ

Günümüzde otizmin tedavisinde ilaç tedavisinden daha çok psikolojik teknikler (özellikle davranışçı yöntemler) belirtilerin azaltılmasına yönelik etkili ve kalıcı sonuçlar vermektedir. Tedavinin hızı ve etkililiği otizm spektrum bozukluğunun türüne bağlı olarak değişmektedir. Otistik spektrum bozukluğu farklı şekillerde ve belirtilerle ortaya çıkmaktadır. Otizm (Otistik bozukluk);Asperger sendromu ; Atipik otizm (Başka türlü adlandırılamayan otistik/yaygın gelişimsel bozukluk); Çocukluk dezentegratif bozukluğu; Rett sendromu otistik spektrum bozukluğunun alt türleridir.

Otizmli çocuklar için en önemli tedavi araçlarından birisi "Eğitim"dir. Bu eğitim ülkemizde gerek otizmli çocukların eğitimi amacıyla kurulmuş vakıflarda; gerek özel eğitim ve rehabilitasyon merkezlerinde; gerek ilköğretim okullarında ve özel eğitim öğretmenleri aracılığıyla gerçekleştirilmektedir. Özel Eğitim Öğretmenleri ve psikologlar; çeşitli davranışçı yöntemlerle (Örneğin; olumlu pekiştirme; ödüllendirme gibi) ve otizmli çocuklara yönelik programlanmış eğitim-öğretim teknikleri aracılığıyla; otizm bozukluğunun belirtilerinin azalmasında yardımcı olmaktadırlar.

AİLELERİN OTİZMLE TANIŞMALARI

Otizmli çocukların ailelerinin genellikle ilk başvurdukları birimlerden biri çocuk hekimleridir. Hekime başvurulurken "Çocuğum bizimle göz kontağı kurmuyor."; "Israrla seslenmeme rağmen dönüp bakmıyor."; "Belirli bir davranışı sürekli tekrarlıyor ve engellendiğinde öfke atakları geçiriyor." gibi şikayetler belirtmektedirler. Şikayetlerin ne zamandır süregeldiği ve belirtiler incelendikten sonra sonra aileler otizm bozukluğu ile tanışıyorlar. Neden ortaya çıktığı ve tedavisinin geleceği ile ilgili belirsizlikler barındıran bu bozuklukla ilgili aileler ilk etapta büyük bir şaşkınlık yaşayabiliyor ve ne yapmaları gerektiği konusunda da belirsizlik içine girebiliyorlar. Daha sonra genellikle; çocuklar eğitimle bozukluğun aşılabilmesi amacıyla özel eğitim kurumlarına yönlendiriliyor ve ailelerin de çocukları için çocuklarıyla birlikte çabaladıkları bir süreç başlamış oluyor.

Otizm spektrum bozukluğunun hangi tanısına sahip olursa olsun bütün otizmli çocukların tedavisinde en önemli etkenlerden birisi "erken teşhis"tir. Erken teşhiste ailenin çocuğuna dair gözlemleri ve bu gözlemlerinden çıkarttığı sonuçları nasıl yorumladığı çok önemlidir. Her çocuk çok özel ve değerlidir. Hiç bir aile çocuğunun olumsuz deneyimler yaşamasını istemez. Bu nedenle çocuklarında gördükleri dikkat çekici belirtileri görmezden gelmeyi tercih edip; olası normal dışı durumları inkar etme yoluna gidebilirler. Ancak bu tutum; çocuğun halihazırda sahip olduğu bir bozukluk varsa bunun tedavisinde gecikmeye yol açabilir. Bu nedenle çocuğunuzda farkettiğiniz belirtilerle ilgili gecikmeden bir uzmana danışmak çok önemlidir.

OTİZMLİ BİR ÇOCUĞUN EBEVEYNİ OLMAK

Otizmli bir çocuğun ebeveyni olmak diğer çocukların ebeveynlerine göre çocuğunun gelişimi için daha çok çabalamak; daha çok bilgi arayışına girmek demektir. Ama aynı zamanda evladınızın söylemeyi başardığı "anne" "baba" kelimesinden; ya da sizi sevdiğini hissettiren en ufak davranışından; sözünden dolayı binlerce kere daha mutlu olmak demektir. Bu bozukluğun aşılmasında eğitim; tıbbi yöntemler; psikolojik yöntemler kadar çocuğunuzun ihtiyaç duyduğu en önemli şeylerden birisi ailesinin ilgisi; sevgisi ve sıcaklığıdır. Çünkü bu dünyada tüm çocuklar ebeveynleri tarafından korunmaya; desteklenmeye; kabul edilmeye ve onlara güvenmeye ihtiyaç duyarlar.

Aileler bu desteği çocuklarına vermeye çalışırken ve yoğun çaba gösterirken kimi zaman umutsuzluğa kapılabilirler; kendilerini güçsüz hissedebilirler. Hatta çevrelerinden destek görmeyebilirler. Bu olumsuz duygulanımlarla ebeveynler kendilerini çocuklarına karşı suçlu hissedebilirler; endişe gibi olumsuz duygulara kapılabilirler. Ailelerin bu aşamada kabul etmeleri gereken şey bu duyguların hissedilmesinin çok doğal olduğudur. Kendilerini suçluluk; endişe; üzüntü gibi duygularla hırpalamamaları önemlidir; ebeveynler kendi hayatlarına; kendi psikolojik sağlıklarına da önem vermelilerdir. Gerekirse psikolojik destek almayı ihmal etmemelilerdir. Çocuklarına yardımcı olmak için kendilerinde bulmak istedikleri gücü yaşadıkları bu süreçle barışarak bulabillirler.

Çocuklarımız hangi koşullar içerisinde olursa olsun bizim varlığımızdan; sevgimizden ve verdiğimiz güvenden güç alırlar. Bizim duygularımızı anlarlar ve paylaşırlar. Ülkemizde; dünyada bu bozukluğun yenilmesinde görülen başarı hikayelerinde en büyük rol alan kişiler anne ve babalardır. Gerçekten umut duymak bu yolda çabalarken onlarla paylaşabileceğimiz en güçlü rehberimiz ve tedavi aracımızdır.

İlgili başarı hikayelerinden biri:

http://www.hurriyetaile.com/cocuk/ozel-cocuklar/otizmli-bir-cocuk-ve-uvey-annesinin-buyuk-basarisi_12563.html

Psk. Yeşim ERDOĞDU