Kefir Orta Asya’da göçebe olarak yaşamlarını sürdüren Türkler tarafından 5000 yıl önce bulunmuştur. Hayvanları ilk evcilleştirdikleri zaman onların sütlerinden yararlanan Türkler yaşamlarının her alanında mayaladıkları süt ürünlerini her yere taşımışlardır. Sürekli yanlarında bulunan atlardan; keçi ve koyunlardan yararlanmışlar; at sütünden kımız; keçi veya koyun sütünden kefir üretmişlerdir.
5000 yıllık tarihsel gelenek Kafkasya’daki Elbruz dağlarındaki Türklerin geleneklerini sürdürmeleri sonucu günümüze ulaşabilmiştir.
PROBİYOTİK NEDİR ?
Bakterilerin vücudumuza zararlı ve hastalıklara neden olduğu kanısı uzun yıllar kabul görmüştür. Oysa günümüzde sayıları giderek artan bilimsel araştırma sonuçları canlı mikroorganizmaların bazı hastalıkların tedavisinde; hatta önlenmesinde kullanılabileceğine işaret etmektedir.
Genelde "doğal" olanı kullanma ve tüketme alışkanlığının bulunması probiyotiklere olan ilgiyi arttırmıştır. Çeşitli gastrointestinal sistem hastalıklarının tedavisinde yardımcı; çocuklarda allerjik reaksiyonların ortaya çıkışını geciktirmede etkin; kadınlarda vajinal ve üriner sistem enfeksiyonlarının tedavi ve önlenmesinde yararlı olduğu ortaya konulmuştur.
Bağırsakları düzenler!
Doğal ekosistemde bulunan; bağırsak florasını düzenleyerek konakçı sağlığı üzerinde olumlu etkileri olan mikroorganizmalar "probiyotik" olarak tanımlanmaktadır. Bir diğer deyişle probiyotikler; sindirim sisteminde belli sayılarda bulunan ve konakçıda yararlı etkiler oluşturan canlı mikroorganizmalardır.
"Pro" ve "biota" olmak üzere iki kısımdan oluşan bu terim "for life" (yaşam için) anlamını taşımakta olup; antibiyotik teriminin anlamca karşıtıdır. Patojen bakterilerin kontrolü için patojen olmayan bakterilerin kullanılması anlamına gelir.
Doğumda anne florası ve çevrenin florası ile zenginleşerek hayata merhaba diyen insanoğlu; bu dost bakterileri anne sütü desteği ile hızlı bir şekilde kendisi için daha önemli olanları ön planda tutarak arttırır. Bu birliktelik ölüme kadar devam eder ve ölüm sonrasında bu bakteriler bizi toprakla bütünleştirir.
MUTLULUK VEREN TAT!
Kefir fermantasyonla oluşturulmuş bir süt içeceği olmakla birlikte; probiotik bakteri ve maya karışımı için iyi bir örnek oluşturmaktadır.
Kefir krema kıvamında; hafif ekşimsi tadı olan fermante bir süt içeceğidir. Kefir adı; kef ten türetilmiş olup; Türkçe mutluluk verici tat olarak tanımlanmıştır. İlk kefir granüllerine veya kefirin ilk kez üretildiği zamana ait bir tarihi kayıt bulunmamaktadır. Şu bilinmektedir ki; kefir granülleri ilk kez Rusyada; Kuzey Kafkasya dağlık bölgesindeki kabilelerden gelmektedir..
İŞTE KEFİRİN YARARLARI;
1. Sindirim sistemini güçlendirir.
a. Antimikrobiyal aktiviteyi üst düzeyde tutar.
b. Besinler ve barsaklardaki emilim sağlayıcı yüzeyler açısından patojen mikroorganizmalarla yarışarak mukozal adezyonlarını ve beslenmelerini önler.
c. Antitoksin üretir. ( zararlı toksinleri yok eden madde üretir)
2. İmmün fonksiyonları güçlendirir.
3. Gastrointestinal sistemi enfeksiyonlardan korur.
4. Allerjik reaksiyonlardan koruyucu özellik taşırlar ve alerjik koliti önler.
5. Antioksidant ( kanser karşıtı ) özellik gösterir.
6. Kan lipitlerini ( kolesterol) azaltır.
7. Laktoz ( süt şekeri) emilimini arttırır.
8. Çocuklarda kabızlık ve ishal döngüsünün sürekli görüldüğü bir çeşit hastalık olan irritabl barsak semptomlarının kontrolünde yarar sağlar.
9. Gebelik de kullanımı ile annede ve bebekte obeziteyi engeller.
NASIL TÜKETMELİYİZ?
Özellikle kanser başta olmak üzere pek çok hastalığa karşı koruyucu özelliği olan kefiri günde bir bardak rahatlıkla içebilirsiniz. Evde mayasından mayalayabileceğiniz gibi marketlerde satılan sade türlerini tercih de edebilirsiniz. Ekşimsi tadı rahatsız ediyorsa sevdiğiniz bir meyve ve 1 çay kaşığı kadar vanilya ile blenderize ederek rahatlıkla tüketebilirsiniz..