PKOS; yumurtalıklarda küçük kistler görülmesiyle ilk olarak 1935 ‘te ortaya çıkmıştır. Fakat o tarihten bu yana sıklığı artmış; doğurganlık çağındaki kadınlarda en sık rastlanan endokrin bozukluklardan biri olmuştur.
PKOS’ta beslenmeyi irdelemeden önce hastalığın fizyopatolojisini iyi bilmek gerekir ki bizler de beslenme uzmanları olarak nasıl bir program uygulayabileceğimizi öngörelim.
Hiperandrojenizm ( erkek hormonları fazlalığı); yumurta disfonksiyonu ya da polikistik yumurtalarla karakterize olan sendromda; tiroid fonksiyon bozukluğu; hiperprolantinemi; bozulmuş glikoz toleransı; hirşutizm( kadınlarda erkek tipi tüylenme); amenore ( adet görmeme) ve oligomenore ( adet düzensizliği) de görülebilmektedir.
Hiperandrojenizm; östrojen artışını tetiklediğinden endometrium kanseri (rahim duvarı) gibi östrojenle ilgili kanser riskinde artış görülmektedir.
PKOS’lu kadınlar; obezite; diyabet; hipertansiyon; dislipidemi ve kalp-damar hastalıklarına karşı yüksek risk altındadırlar. Bu semptomlar arasında obeziteye %40- 60 oranında rastlanmakla birlikte; diğer faktörler için de risk unsuru olduğundan öncelikle çözülmesi gereken en önemli problemdir. Sadece %5- 10 ağırlık kaybının bile semptomların düzelmesine yardımcı olup; risk faktörlerini azalttığı yapılan çalışmalarda gösterilmiştir.
Artan abdominal obezite( bel çevresi yağlanması); hiperandrojenizmle ilişkilidir. Pkoslu kadınların bel çevresi ölçümleri ve bki (<27 olmalı) ile takip edilmesi önerilmektedir.
Yapılan araştırmalar; egzersizle desteklenen sağlıklı beslenme programının; ağırlık kaybını sağlayarak diyabet ve kalp-damar hastalıkları riskini azalttığını göstermektedir.
PKOS’lu hastaya; hekim; diyetisyen; psikolog ve antrenör işbirliğiyle yaklaşılması gerektiği unutulmamalı; psikolojik modları sürekli değişiklik gösterebileceğinden özellikle adölesanlarla (ergenlik dönemi) çalışılırken davranışlarda dikkatli olunmalıdır.
Polikistik Over Sendromunda en uygun beslenme programı ;
• Kan şekeri stabilizasyonunu sağlayabilmek adına 2-3 saatte bir öğünlerle düzenlenmeli.
• Dislipidemiye engel olmak amacıyla doymuş yağ tüketimi azaltılıp; daha çok doymamış yağlar tercih edilmeli. (zeytinyağı ve <=balık=>haftada 2 kez)
• Yarım yağlı ürünlerin tüketimi tercih edilemeli.
• Günde en az 5 porsiyon meyve-sebze tüketilmeli. Lif alımına özen gösterilmelidir.
• Basit şekerler ve işlenmiş gıdalardan uzak durulmalı.
• Hiperprolaktinemi; ödeme neden olabileceğinden aşırı tuz tüketiminden kaçınılmalıdır.
• Glisemik indeksi yüksek gıdalar; vücutta zaten varolan hiper insülinemiyi tetikleyebileceğinden kilo alımını arttıracaktır. Bu sebeple düşük glisemik indeksli gıdalar tercih edilmeli. ( Tam buğday ekmeği; bulgur gibi)
• Karbonhidrat; protein ve yağ oranı dengeli tabaklar tüketilmelidir.
Bütün bunları haftada 3 kez yapacağınız en az 30 dakikalık egzersizlerle de desteklerseniz vicdanınızı rahatlatabilirsiniz; (belirli aralıklarla hekiminizi görmek dışında) çünkü riskleri önlemek adına üzerinize düşeni yapmış olursunuz.
Esenlikler.
Yararlanılan Kaynaklar
1. Diagnosis and Treatment of Polycystic Ovary Syndrome An Endocrine Society Clinical Practise Guideline- 2013
2. Polycystic Ovary Syndrome Food Fact Sheet ; The Association of UK Dietitians
3. Nutrition Therapy for Polycystic Ovary Syndrome ;University of İllinois at Urbana-Champaigne
4. Polikistikoversendromu.com
5. PKOS ve Hirşutizm; İstanbul Üniversitesi; Cerrahpaşa Tıp Fakültesi Sürekli Tıp Eğitimi Etkinlikleri