Arkadaşlık; insanın sosyal olarak gelişiminde önemli bir role sahiptir. Küçük yaşlardan itibaren kurulan arkadaşlıklar çocuğun kişilik gelişiminin bir parçasını oluşturur. Özellikle çocukluk döneminde arkadaşların kim olduğu ve bu arkadaşlıkların nitelikleri önemlidir. Arkadaşlıklar kurarak sosyal bir çevre edinen çocuk yalnız olmadığını hissedecektir. Yakın bir arkadaşa sahip olmak ise yardımlaşma ve destek olma duygularını geliştirecektir.
Çocuklar; her ailenin fiziksel ve çevresel koşullarına göre değişen şekilde; küçük yaşlardan itibaren aile içerisinde; okulda; komşuluk ilişkilerinde yaşıtlarıyla yan yana gelirler. Kreş ve anaokulu geçmişi olan çocuklar bu dönemde; ilk defa ilköğretim süreci ile okula başlayanlar ise 7 yaşından sonra yoğun olarak yaşıtlarıyla beraber eğitim alırlar. Küçük yerleşim yerinde yaşayan çocukların dışarıda bir araya gelme fırsatları varken; şehirde yaşayan çocukların en çok birlikte oldukları yer okuldur.
Yaşamın her döneminde farklı kazanımları sağlayan arkadaşlık ilişkileri çocuğun sosyal becerilerini geliştirmesini sağlar; sosyal olarak gelişmesinde önemlidir. Bu ilişkiler yetişkinlerle olan ilişkilerden farklı ele alınmalıdır. Anne babanın karşısında çocuk; öğretmenin karşısında ise bir öğrencidir. Oysa yaşıtlar arasındaki ilişki eşitlik boyutunda kurulur. Arkadaşları da kendisi gibidir ve kendisini ortaya koyma fırsatı bulur.
Okul öncesi dönemde oyun arkadaşlıkları görülür. Çocuklar 2-3 yaşlarında cinsiyet ayrımı yapmadan bütün arkadaşlarıyla oynarlar. Cinsiyet ayrımının ve kendi cinsiyetinin farkına varan çocukların 4-5 yaş itibariyle kendi cinsinden arkadaşı seçerek oynadıkları görülür. Aynı oyunu oynamaktan keyif alırlar ve hemen organize olurlar.
İlkokul dönemiyle birlikte aynı cinsten oluşan arkadaşlar tercih edilir; diğer grup dışlanır. “Bizler” ve “onlar” şeklindeki ayrım oyunlarına yansır. Benzer özellikler taşıyan arkadaşlarla gruplar oluşturulur. Arkadaşların neleri sevdiği ve neler düşündüğü önem kazanır. Kızlar kendi aralarında daha çok paylaşımda bulunma ve yakın olmaya vakit harcarken; erkekler sportif faaliyetlerde organize olurlar. Gruplar kendi içlerinde eğlenirler; şakalaşırlar. Bu dönemde gruba kabul edilme ve popüler olma çocukların en büyük çabasıdır. Kendi davranışlarını ve duygularını grup içinde kabul görecek şekilde düzenlemeye dikkat ederler. Gruplar içerisinde kendisini göstermeye çalışan çocuklar arasında dönem dönem çatışmalar ve kavgalar olabilir.
Bu dönemin sonuna doğru oyun arkadaşlıkları devam ederken arkadaşlık ilişkilerine anlamlar yüklenmeye başlanır. Arkadaşların kişilik özellikleri ve davranışları arkadaşlık ilişkilerini etkiler. Çocuklar güvenilir; anlayışı ve içten vb. özellikleri taşıyan arkadaşlarıyla daha çok vakit geçirirler. Beraber ve yakın olmak bağlılık duygularını geliştirir.
Ergenlik dönemi itibariyle karşı cinse karşı olan ilgi ve merak ile bu sınırlar ortadan kalkar. Karşı cins tarafından beğenilmek en önemli uğraştır. Hoşlandıkları ve beğendikleri kişiyle iletişim kurmaya ve dikkatini çekmeye çalışırlar. Yetişkinlikte kurulacak ilişkilerin temelleri bu dönemde atılmaya başlar.
Karşı cinse ilgiyle beraber aynı cinsten arkadaşlarla kurulan ilişkiler de devam eder. Ergenler bu dönemde meydana gelen bedensel değişimleri konuşmak ve paylaşmak isterler; duygusal olarak anlaşabilecekleri bir arkadaş ararlar. Bu dönem her ergenin özel sırları vardır. Onlar için önemli olan bu durumları güvendikleri arkadaşlarına açarlar. Kızlar uzun saatler konuşurlar ve birbirlerini dinlerler; erkekler ise birbirlerine destek olarak arkadaşlıklarını güçlendirirler. Kendileri hakkındaki düşünceler; istekler; aile bireyleri hakkındaki düşünceler; geleceğe yönelik korkular ve planlar arkadaşlar arasında paylaşılır.
Bu dönemde ergenler “Ben kimim?” “Nasıl biriyim?” sorularına cevap ararlar. Bu cevaplar çoğunlukla arkadaşlık ilişkileri içindeki paylaşımlardan yanıtlanır. Kim oldukları; nasıl davrandıkları; neleri sevdikleri vb. durumlar ilişkilerin niteliğine göre olumlu ya da olumsuz cevaplanabilir. Grup içerisinde bir yere sahip olan; beğenilen ve tercih edilen kişi kendisini olumlu özelliklerle tarif edecektir.
Öneriler;
Çocuğunuzun küçük yaşlardan itibaren arkadaşlık kurmasını önemseyin ve fırsatlar yaratın. Arkadaşlık ilişkilerini kendi aranızdaki ilişkiyle kıyaslamayın.
Çocuğunuzun arkadaşlarıyla siz de tanışın. Beğenmediğiniz yönleri olan arkadaşlarla neden arkadaşlık kurmaması gerektiğini açıklayın. Ama sonuç olarak kararı çocuğunuza bırakın. Tanışmadan arkadaşları hakkında yorum yapmak çocuğunuza arkadaşlıklarına saygı duymadığınızı hissettirecektir. Bu da ebeveyn ve çocuk arasında anlaşmazlıklara yol açacaktır.
Arkadaşlarıyla olan iletişimini gözlemleyin ve arkadaşlık becerilerini geliştirmesi için neler yapabileceği hakkında çözüm önerileri getirin.