Destek Sitesi platformunda Uzman olmak ister misiniz?

Uzman olmak için Şimdi başvurun.

Anaokulu ve Çocuk

Oluşturulma tarihi: 18.02.2025 22:13    Güncellendi: 18.02.2025 22:13
ANAOKULU VE ÇOCUK

Anaokulu; çocuğun yaşamında ailesinden sonra sosyalleşmeye adım atmaya başlayabileceği en önemli ortamdır; ayrıca ilkokul sürecine önden bir hazırlık dönemidir. Anaokulu çocuğun yaşantısında oyunla öğrenme sürecinin bir başlangıcı sayılabilir. Günümüzde özellikle çalışan ailelerin çocukları daha çok anaokulu tercih ettiklerini görmekteyiz. Aslında tek bir ebeveyn ya da bakıcı ile büyümektense; okul ortamında kendi yaşıtları ve öğretmenleri ile büyümesi çocuğun gelişimsel sürecine birden çok yarar sağlayacaktır. Peki; nedir anaokulunu bu kadar önemli kılan?

Anaokulu; adı üzerinde okul formunda bir kurum olduğu; yani çocuğun oyun yoluyla sosyal; bilişsel ve duygusal anlamda yetkinliklerini geliştirici bir eğitim programı izlediği sürece; çocuğun en azından günde birkaç saatini geçirmesi için ideal bir ortamdır. Çocuk 2 yaşından itibaren; anneyle kendi benliğini ayrıştırma konusunda daha somut davranışlarda bulunur. Bu; çocuğun sosyalleşme ihtiyacının da göstergesidir. Çünkü çocuk; kendi benliğini sosyal ortamda; “diğerlerinin” yanında daha kolay keşfeder. Anneye/babaya alternatif bir otorite/öğretmen figürü; aynı oyuncaklarla ilgilenen diğer çocuklar faktörü; çocuğun evde daha sınırlı olan dünyasının zenginleşmesi için verimli bir gelişim ortamı sunar. Anaokulu ortamında oyuncaklar paylaşılmalı; kaynaklar sırayla kullanılmalı; öğretmenin program akışını takibini tüm çocuklar izlemeli; yani tam da dış dünyada olduğu gibi; oyun ortamında da bir kurulu düzen olduğu kavranmalıdır.
Anaokulunda çocuk gerçek bir sosyalleşme sürecine girer. Ev ortamında evin kralı /kraliçesi olan çocuk; anaokulunda kendi yaşıtlarıyla eşit konumda olmayı; grup halinde hareket etmeyi; sevgiyi paylaşmayı; sabretmeyi; kendi ihtiyaçlarını ifade edebilmeyi öğrenir. Çocuğun yaşantısında bir düzen süreci başlar. Her gün aynı saatte kalkmaya ve yatmaya başlar. Anne ve baba ile uyumaya devam ediyorsa; kendi yatağında uyumaya başlar. Belli davranışları öğrenir; yaşının getirdiği sorumluluklar doğrultusunda evde davranmak isteyebilir.
Okulda arkadaşı ile bir oyuncağı; bir kalemi paylaşamadığı zamanlar olabilir bu durumda kendi problemini kendisi çözmeyi öğrenir. Bir arkadaşı ona zarar verebilir; vurabilir; ısırabilir; cimcikleyebilir ve bu durumlarda nasıl davranacağını öğrenir. Dolayısıyla kendini dış dünyada tehlikelere karşı nasıl koruyabileceğine dair akıl yürütmeyi ve problem çözmeyi yaşayarak öğrenir.
Anaokulların bir diğer katkısı da çocuğun özbakım ihtiyaçlarının gelişmesine katkı sağlamasıdır. Örneğin yemek yeme ile ilgili sıkıntısı olan birçokçocuk; anaokulu eğitimi aldıktan sonra yemek yeme konusunda daha istekli olabiliyor ya da sıkıntının kaynağı bulunup; çözümeulaşıyor. Çünkü anaokulunda çocuk görerek ve model alarak öğreniyor; birlikte hareket etme yemek yemeye en güzel örnektir. Evde anne babalar daha çok çocuğun isteği doğrultusunda ya çocuk oyun oynarken ya da tv izlerken; çocuklara yemek yemeye çalışır ancak okul ortamında çocuk küçük yaşlardan itibaren masa başında; sandalyesinde oturarak yemeğini yemesi öğretilir. İlk zamanlar da çocuklar için zorlayıcı bir süreç olsa da zamanla düzene uyum sağlar ve kendi yemeğini kendisi yemeye başlar. Bu nedenle ailelerin birçoğunun günümüzde anaokulunu göndermekteki temel amacı yemek yemeyi öğrenmesidir. Ama anaokulları öz bakım davranışlarından sadece yemek yemeyi öğretmez onun haricinde kendi kişisel hijyenine dikkat etmesini öğretir. Diş fırçalamayı; ellerini yıkamayı ve yaşı el veriyorsa tuvalet temizliğini de çocuklara kazandırır.
Dolayısıyla çocukların okul öncesi dönemde ve ilkokula başlamadan öncesi dönemde anaokuluna gitmeleri çocuğun psikososyal gelişimine büyük katkı sağlamaktadır. Kendine daha güvenli; kendi problemlerini çözebilen ve sosyalleşme sürecinde büyük adımlar atmış bireylerin yetişmelerini bu yolla sağlamış oluruz.